Adli Yardım Hizmetlerinin Güçlendirilmesi Projesi

- Adalet Bakan Yardımcısı Uçar: - "Türkiye'de adli yardım hizmetlerinin geliştirilmesini, özellikle dezavantajlı gruplara ve ülkemizdeki Suriyeli nüfusa hizmet verecek avukatların kapasitelerinin artırılmasını hedefleyen bu proje ile ihtiyaç duyulan iyileştirmelerin yapılacağına inanıyorum" - TBB Başkanı Feyzioğlu: - "Düşünce özgürlüğü, yargı bağımsızlığı ve adil yargılama gibi temel konular, hiçbir üye devletin siyasi kaprisi sebebiyle engellenmemelidir. Siyasi konularla bu temel başlıkların içerdiği konular, birbirine asla karıştırılmamalıdır, Türkiye'nin, Avrupa'nın, dünyanın menfaati için"

Google Haberlere Abone ol
Adli Yardım Hizmetlerinin Güçlendirilmesi Projesi

ANKARA (AA) - Adalet Bakan Yardımcısı Bilal Uçar, adli yardım hizmetlerinin geliştirilmesini, özellikle dezavantajlı gruplara ve Türkiye'deki Suriyeli nüfusa hizmet verecek avukatların kapasitelerinin artırılmasını hedefleyen Adli Yardım Hizmetlerinin Güçlendirilmesi Projesi ile ihtiyaç duyulan iyileştirmelerin yapılacağına inandığını söyledi.

Uçar, AB Türkiye Delegasyonu Maslahatgüzarı ve bazı büyükelçilerle Adalet Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığının ana, TBB'nin de eş faydalanıcısı olduğu "Türkiye'de Adli Yardım Hizmetlerinin Güçlendirilmesi Avrupa Birliği Eşleştirme Projesi"nin Ankara Hakimevinde gerçekleştirilen açılış töreninde konuştu.

Adli yardımın mahkemelerdeki temsil hakkıyla sınırlandırılamayacağını belirten Uçar, "Adli yardımı dar bir bakış açısı ile ele almak ve yalnızca avukatla temsil ihtiyacıyla kısıtlamak insani değildir. Meselenin özü yardımseverlik, yoksulluğun azaltılması, hukuk sisteminde etkinlik, hukukun üstünlüğü ve insan haklarıyla ilgilidir." diye konuştu.

Uçar, adli yardımın bireylerin devletin koruyucu ellerine tutunması ve sağladığı imkanlarla değişim ve umudu beraberinde getirmesi olduğunu vurgulayarak, "Türkiye'de adli yardım hizmetlerinin geliştirilmesini, özellikle dezavantajlı gruplara ve ülkemizdeki Suriyeli nüfusa hizmet verecek avukatların kapasitelerinin artırılmasını hedefleyen bu proje ile ihtiyaç duyulan iyileştirmelerin yapılacağına inanıyorum." dedi.

Uçar, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin altıncı maddesine uygun olarak, Türkiye'deki adli yardım sisteminin güçlendirilmesi ve etkinleştirilmesini hedefleyen projenin, sistemin iyileştirilmesi, eksikliklerin giderilmesi için farklı çözüm önerileri ve en iyi uygulamaların belirlenmesine olanak sağlayacağını anlattı.

- "Türkiye, Avrupa'nın bir parçasıdır"

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu da daha fazla mesleki eğitime, avukatsız adalet olmayacağının içselleştirilmesine ve daha fazla paraya ihtiyaç olduğunu söyledi.

"Türkiye, kağıt üzerinde dünyanın en kapsamlı, en ileri adli yardım kurumuna sahiptir." ifadelerini kullanan Feyzioğlu, Türkiye'nin Avrupa'nın pek çok ülkesinde bulunmayan sisteme sahip olduğunu vurguladı.

Feyzioğlu, ülkenin ihtiyacının daha fazla eğitim, avukatların varlığının vazgeçilmez görülmesi ve sistemi döndürecek ekonomik kaynaklar olduğuna dikkati çekerek, tüm bunlara sahip olunduğunda Türkiye'de adli yardımın sadece kağıt üzerinde kalmayacağını, uygulamada da dünyanın en iyisi haline geleceğini kaydetti.

Projenin çok büyük faydalar sağlayacağına inandığını dile getiren Feyzioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'nin yüzünü döndüğü yer Avrupa'dır. Türkiye, Avrupa'nın bir parçasıdır. Türkiye, Avrupa hukukunun bir parçasıdır. Aynı zamanda Avrupa hukukunu oluşturan temel ilkeler ve kurallar aslında bu günün Avrupa ülkelerinden değil, Türkiye'nin de parçası olduğu o büyük Avrupa içerisinde pek çoğu Anadolu'dan fışkırmıştır. Dolayısıyla evrenselin içinde Anadolu ve Türkiye vardır. Bu bilinçle bir kez daha tekrarlıyorum, Avrupa Birliği ile Türkiye'nin müzakerelerinde 23'üncü ve 24'üncü paragrafların, bölümlerin müzakeresine bir an önce geçilmek zorundadır.

Düşünce özgürlüğü, yargı bağımsızlığı ve adil yargılama gibi temel konular hiçbir üye devletin siyasi kaprisi sebebiyle engellenmemelidir. Siyasi konularla bu temel başlıkların içerdiği konular birbirine asla karıştırılmamalıdır, Türkiye'nin, Avrupa'nın, dünyanın menfaati için."

- Faaliyetler pilot illerde gerçekleştirilecek

Adalet Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanı Alpaslan Azapağası da Adli Yardım Projesi'nin, en temel insan haklarından biri olan adalete erişimle yakından ilgili olduğunu anlattı.

İnsan hakları alanında değerlendirilmesi gereken niteliğe sahip olan adli yardım hizmetlerine ayrılan bütçenin de en az mevzuat altyapısı kadar önemli olduğunu vurgulayan Azapağası, şu bilgileri paylaştı:

"47 Avrupa ülkesinin yargı sistemlerinin karşılaştırıldığı Avrupa Adaletin Etkinliği Komisyonu (CEPEJ) raporu 2014 verilerine göre Türkiye, her yıl adli yardım sistemine kamunun bütçesinden daha fazla kaynak ayıran ülkeler arasında sayılmıştır. 2011 ile 2015 yılları kıyaslandığında adli yardıma ayrılan bütçenin yüzde 116 arttığı görülmektedir. 2015 yılı aralık ayı sonu itibarıyla Ceza Muhakemesi Kanunu uyarınca görevlendirilen zorunlu müdafi ve vekil ödemeleri için yaklaşık 200 milyon, beraat eden sanık vekillerine yaklaşık 60 milyon, hukuk mahkemelerinde görülen davalarda hükmedilen adli yardım ödemeleri için yaklaşık 6 milyon, hukuk yargılaması için barolarca yaklaşık 61 milyon olmak üzere toplam 327 milyon Türk lirası ödenek kullanılmıştır."

Azapağası, bakanlığın adli yardım kurumuna her şeyden önce "insani" bakış açısıyla yaklaştığına işaret ederek, Türkiye'deki adli yardım mevzuatının son yıllarda en çok bu gerekçeyle revize edildiğini söyledi.

Proje bileşenlerinin 21 aylık uygulama süresinin haziranda başladığı bilgisini veren Azapağası, bu sürenin 2018'in mart ayında dolacağını, proje kapsamında çeşitli faaliyetlerin pilot iller Ankara, İstanbul, İzmir, Erzurum ve Yozgat'da gerçekleştirileceğini sözlerine ekledi.

Yorumlar