ABD'den "Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu"

- Birçok ülkedeki azınlık grupların karşılaştığı dini kısıtlamaların değerlendirildiği ABD Dışişleri Bakanlığının raporunda, ABD'deki Müslümanların durumu yer almadı

Google Haberlere Abone ol
ABD'den "Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu"

WASHINGTON (AA) - ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından 2015 yılı için hazırlanan “Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu”nda, birçok ülkedeki dini kısıtlamalar ve azınlıkların durumu değerlendirilirken, ABD'deki Müslümanların durumu yer almadı.

Kasım ayında başkan olmak için yarışan adaylardan Donald Trump'ın ülkeye Müslümanların girişini engellemeyi vadettiği ve bu önerinin toplumun önemli bir bölümünde karşılık bulduğu ABD'de Dışişleri Bakanlığı, bu yıl 18'inci kez hazırlanan Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu’nda yaklaşık 200 ülkedeki “dini azınlıklara yapılan kısıtlamaları” inceledi.

ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Antony Blinken ve Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Dini Özgürlükler Özel Temsilcisi David Saperstein tarafından sunulan raporda, 2015 yılında yaşanan olaylar ele alındı.

Hazırlanan raporun ana özet bölümünde özellikle Afganistan, Suudi Arabistan, Pakistan, İran, Sudan, Moritanya gibi Müslüman ülkelerde yaşanan kısıtlamalara dikkat çekildi. Her ülkenin ayrı ayrı ele alındığı raporda, Avrupa’da ve Asya'da yaşayan Müslümanların karşılaştıkları sorunlara değinilirken, ABD’de yaşayan Müslümanların karşılaştıkları sorunlar yer almadı.

Raporun sunumu sırasında, Dışişleri Bakanlığı yetkililerinden raporda ABD’nin yer almamasına rağmen ülkedeki Müslümanların durumu ve Cumhuriyetçi Parti’nin Başkan adayı Trump’ın ABD’ye Müslümanların alınmaması yönündeki sözlerinin değerlendirilmesi istendi.

Soru üzerine Saperstein, ABD yönetiminin Trump'ın sözleri hakkındaki endişelerini dile getirdiğini belirterek, dünyanın her yerinde olduğu gibi Müslümanların ABD’de özgür bir şekilde yaşayabileceği ve dini gerekliliklerini yerine getirebileceklerini söyledi. Dini gerekliliklerin özgürce yerine getirilebilmesinin ABD’nin diğer ülkelere sunduğu bir kavram olduğunu savunan Saperstein, "Bu Amerika’nın dünyaya sunduğu bir armağandır." dedi.

Pew Araştırma Merkezi’nin yaptığı araştırmaya göre, ABD’de Müslümanların sayısı düzenli bir şekilde artıyor. 2015 yılı itibarıyla sayıları 3,3 milyonu bulan ABD’deki Müslümanlar, gerek sosyal alanda gerekse iş ortamlarında ayrımcılığa maruz kalmaya devam ediyor.

Georgetown Üniversitesinden Prof. Dr. John Esposito da ülkedeki Müslümanlara yönelik ayrımın artış gösterdiğini dile getirmiş, ABD’de Müslümanların karşılaştığı ayrımcılığı "Müslümanların şu anda karşı karşıya kaldığı ayrımcılık 11 Eylül sonrasında dahi yoktu." ifadesini kullanmıştı.

ABD’de iş hayatından gündelik hayata kadar Müslümanların karşılaştıkları ayrımcılık ise dikkat çekiyor. Tenenbaum Dini Önyargılarla Mücadele Merkezi’nin yaptığı ankete göre, Amerika Eşit İşe Alım Komisyonu’na 2004 ile 2014 yılları arasında yapılan inanç temelli ayrımcılık şikayetlerinde yüzde 87’lik artış var.

Ayrıca, ABD’de son yıllarda özellikle Müslümanların havaalanlarında ve uçuşlar sırasında ayrımcılığa maruz kaldıkları görülüyor. Bu sene içerisinde ABD’nin Illinois senatörü Dick Durbin, Amerikan Airlines Başkanı Nicholas Calio’ya bir mektup göndererek, Müslümanlara ve Araplara yapılan ayrımcılığa dikkat çekmiş ve bu konuda kendisine daha fazla bilgi yollanmasını istemişti.

ABD'de ortaöğretim seviyesinde Müslüman çocukların da benzeri ayrımcılıklara maruz kaldığı dikkati çekiyor. Geçen yıl, Ahmed Muhammed isimli ortaokul öğrencisi, öğretmenine göstermek için evde yaptığı saati okula götürünce öğretmenleri tarafından "okula bomba getirdiği" şüphesiyle polise ihbar edilmiş ve gözaltına alınmıştı.

Diğer bir olayda ise California eyaletinde Bayan Zehlif adlı başörtülü bir lise öğrencisinin ismi okul yıllığında yönetim tarafından DAEŞ'in İngilizce kısaltması 'Isis' şeklinde yazılmıştı.

Yorumlar