AB Bakanı ve Başmüzakereci Çelik: (1)

- "Bu ülkenin sahibi sizsiniz, bu meydandan çok söyledim bunu. Bu ülkeyi bir arzınlık yönetemez. Bu ülkeyi siyasi bir oligarşi yönetemez. Bu ülkeyi ekonomik ayrıcaklı bir sınıf yönetemez ama bir şeyi söylemeyi unutmuşum. Bu ülkeyi sapık din adamları da yönetemez" - "Cumhurbaşkanımızı öldürmeye gittiler. Ellerindeki silahları bu millet onlara, düşmana karşı kullansınlar diye verdi" - "Her şeyi hesap etmişler, hepimizi öldürecekler, yönetime el koyacaklar, televizyonlardan kendi diktatörlüklerini yayınlayacaklar, sonra o sapık din adamını Türkiye'ye getirip Türkiye'yi onunla yönetecekler. Ancak bunlar ruhunu şeytana sattığı için, bu milletin evladı olmadığı için bir şeyi hesap edemediler. Sizi ve gücünüzü hesap edemediler" - "Bu millet senden yana değilse sen bu milleti mağlup edemezsin. Bu milletin iktidara getirdiklerini sen götüremezsin. Türkiye eskisi gibi değil, artık siyasetçiler eskisi gibi şapkasını alıp kaçmıyor. Hepimiz görevimizin başındayız, yüreğiniz yetiyorsa gelin alın bizi"

Google Haberlere Abone ol
AB Bakanı ve Başmüzakereci Çelik: (1)

ADANA (AA) - Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, "Bu ülkenin sahibi sizsiniz. Bu meydandan çok söyledim bunu. Bu ülkeyi bir arzınlık yönetemez. Bu ülkeyi siyasi bir oligarşi yönetemez. Bu ülkeyi ekonomik ayrıcaklı bir sınıf yönetemez ama bir şeyi söylemeyi unutmuşum. Bu ülkeyi sapık din adamları da yönetemez." dedi.

Çelik, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin ardından Uğur Mumcu Meydanı'nda tutulan "demokrasi nöbeti"ne katıldı. Burada vatandaşlara hitap eden Çelik, Türkiye'nin tarihte görülmemiş bir düşman saldırısına uğradığını söyledi.

Darbeci katil sürüsünün, "Fetullah Gülen adlı sapık bir din adamının talimatıyla" Türkiye'de rejimi değiştirip askeri diktatörlük kurmak istediğini vurgulayan Çelik, "Daha bu duyulur duyulmaz, bunlar televizyonda sahte bildiri yayınladıklarında, sahte bildiride 'Yönetime el koyduk ve Türkiye'yi yöneten herkesi yargılayacağız.' yazıyordu. Bu bildiriyi duyar duymaz televizyonlara bağlandım ve 'Asıl biz sizi yargılayacağız, hodri meydan' dedim." ifadelerini kullandı.

"Bunlar asker elbisesi giymiş bir katil sürüsüdür. Bunlar Mehmetçik değildir, bunlar Türk askeri değildir. Mehmetçik kendi milletine silah sıkmaz, milletinin üstüne tank sürmez." diyen Çelik, şöyle devam etti:

"Cumhurbaşkanımızı öldürmeye gittiler. Ellerindeki silahları bu millet onlara, düşmana karşı kullansınlar diye verdi. O helikopterleri, o tankları, o uçakları, o gemileri bu millet, dişinden tırnağından arttırıp alın teriyle alarak, bu milletin güvenliğini korusunlar diye verdi. Fakat bu darbeci katil sürüsü, milletin verdiği silahı millete çekti ve tarihin en baş köşesine alçakların yanına kendi isimlerini yazdırdılar. Her şeyi hesap etmişler, hepimizi öldürecekler, yönetime el koyacaklar, televizyonlardan kendi diktatörlüklerini yayınlayacaklar. Sonra o sapık din adamını Türkiye'ye getirip Türkiye'yi onunla yönetecekler. Ancak bunlar ruhunu şeytana sattığı için, bu milletin evladı olmadığı için bir şeyi hesap edemediler. Sizi ve gücünüzü hesap edemediler. Bunlar öyle akılsız ki, sen bizi öldürsen ne olacak? Canımız bu millete feda olsun. Bizi değil bin tanemizi öldürsen ne olacak? Bu milleti yenemesin, mağlup edemezsin."

- "Bu milletin iktidara getirdiklerini sen götüremezsin"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, vatandaşların "demokrasi nöbeti"ni yakinen takip ettiğini aktaran Çelik, Erdoğan’ın bütün Adanalılara selamını iletti.

Adana’nın terörle mücadelede en çok şehit veren illerin başında geldiğini, Adana’nın bu darbeye karşı, bu darbeci katillerin önüne çıkma konusunda da en kahraman ve en güçlü illerinden biri olarak ortaya çıktığını ifade eden çelik, şunları kaydetti:

"Geçmişte darbe olduğu zaman, bunlar sokağa tankı tüfeği çıkardığı zaman, vatandaşın evden çıkmamasını sağlarlardı. O zamanki siyasetçiler de şapkasını alır giderdi. Fakat şimdi gördüler ki iş değişti. Senin elinde ne olursa olsun, tank, top, tüfek ne olursa olsun, F-16 savaş uçağı… Bu millet senden yana değilse sen bu milleti mağlup edemezsin. Bu milletin iktidara getirdiklerini sen götüremezsin. Türkiye eskisi gibi değil, artık siyasetçiler eskisi gibi şapkasını alıp kaçmıyor. Hepimiz görevimizin başındayız, yüreğiniz yetiyorsa gelin alın bizi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni bombaladılar. Hala Cumhurbaşkanımızın kullandığı mekanda, Beştepe’deki millet evinde kurşun izleri, bombalama izleri duruyor. Tarihimizde hiç olmayan bir şey yaptılar, TBMM’yi bombaladılar. TBMM’ye uçaklarla saldırdılar. O TBMM’nin bütün dünyadaki meclislerden bir farkı vardır. Bütün dünyadaki meclisler bir Kurtuluş Savaşı’nın sonunda kurulmuştur ama bir tek TBMM, Kurtuluş Savaşı’ndan önce kurulmuş ve Kurtuluş Savaşı’nı komuta etmiş gazi bir meclistir."

TBMM’nin, Polatlı’dan düşman ordusunun topçusunun sesi duyulduğunda bile kapatılmadığını, milletvekillerinini çalışmaya devam ettiğini belirten Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İşte TBMM Başkanımız da soyadı gibi kahramanca bir tavır alıp, bu saldırı, bu darbe teşebbüsü olduğu andan itibaren meclisi açtı. Meclis açık tutuldu, bütün milletvekilleri oraya gitti. O bombalamanın altında konuşma yaptılar ve 'sizi buraya sokmayacağız' dediler. Çankaya Köşkü’nün, Başbakanımızın kullandığı mekanın 1 ve 5 numaralı kapısından, tank sokmaya kalktılar. Kim engelledi, vatandaşlarımız engelledi.”

- "Bu ülkeyi sapık din adamları yönetemez"

Darbe girişimi sırasında kadınların verdiği mücadeleye değinen Çelik, "Bu kahraman kadınlarımızın ellerini, ayaklarını öpüyoruz." dedi.

Darbecilere direnirken hayatını kaybeden şehitlere Allah’tan rahmet dileyen Çelik, şöyle konuştu:

"Bu ülkenin sahibi sizsiniz. Bu meydandan çok söyledim bunu. Bu ülkeyi bir arzınlık yönetemez. Bu ülkeyi siyasi bir oligarşi yönetemez. Bu ülkeyi ekonomik ayrıcaklı bir sınıf yönetemez ama bir şeyi söylemeyi unutmuşum. Bu ülkeyi sapık din adamları da yönetemez. Sizin iradenize el koyamaz. Bunlar dinimizi lekeliyorlar, iftira atıyorlar, tertemiz İslam dinini kendi çıkarlarına alet ediyorlar. Fakat gördüler, Türkiye’nin her tarafında olduğu gibi Adana’da da her partiden vatandaşımız, bütün siyasi tartışmaları, aralarındaki bütün ihtilafları bir kenara bırakarak, et ve tırnak gibi birleşerek, bir tek bir şey söyledi, 'Egemenlik kayıtsı şartsız milletindir ve bu millet kendisini istemediği hiç kimseye bu egemenliği vermez."

"Bu vatan sahipsiz değil, kimsesiz değil. Türkiye Cumhuriyeti kimsesiz değil" ifadesini kullanan Çelik, meydanları dolduranlar olduğu sürece ne asker üniforması giymiş katillerin, ne hoca üniforması giymiş "sapıkların" ne de o cübbeyi giymiş "sapık din adamlarının" Türkiye'ye asla sahip olamayacağını söyledi.

(Sürecek)

Yorumlar