3. Türk Dünyası Genç Sosyal Bilimciler Kongresi

- Tataristanlı araştırmacı-yazar Muhammed: - "Türkiye hiçbir zaman Türk dünyasına karşı sömürgeci olmadı. Dost ve kardeş oldu, yeni devletlere somut yardımlar verdi" - "Türk birliği düşüncesi, bu yıllarda daha önemli hale geldi"

Google Haberlere Abone ol
3. Türk Dünyası Genç Sosyal Bilimciler Kongresi

İSTANBUL (AA) - Tataristanlı araştırmacı-yazar Rafael Muhammed, Türkiye'nin hiçbir zaman Türk dünyasına karşı sömürgeci olmadığını belirterek, "Dost ve kardeş oldu, yeni devletlere somut yardımlar verdi." dedi.

İstanbul Üniversitesi Avrasya Enstitüsünde, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Gençlik Kolları tarafından, "3. Türk Dünyası Genç Sosyal Bilimciler Kongresi" düzenlendi.

Tataristanlı araştırmacı-yazar Muhammed, kongrede, vakfın kurucusu merhum Prof. Dr. Turan Yazgan'ı 25 yıldır tanıdığını ve birlikte çok sayıda etkinliğe imza attıklarını söyledi.

Prof. Dr. Yazgan'ın düşüncelerinde, Türk dünyasının birliği fikrinin her zaman ön planda olduğunu belirten Muhammed, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türk birliği düşüncesi, bu yıllarda daha önemli hale geldi. Görüyorsunuz ki dünyada iki büyük güç var. Çin ve Amerika, onun yanında Avrupa Birliği. Onlar bağımsız güçler. Amerika ve Çin’in bir çok ticari yolu var ama Çin’in Avrupa’ya ticaret yaparken en önemli istikameti, Rusya’dan ve Türk dünyasından oluşan Avrasya kıtası. Avrasya kıtasında iki güç Rusya ve Türk dünyası. Avrasya kıtasında bence avantaj Türk dünyasında. Çünkü Rusya eğer bu Türk halklarını kendi yanında pekiştirmek isterse, onun olumsuz bir tarafı var. Çünkü tarihte Rusya, Türk halklarına göre sömürgeciydi. Bunu unutmuyoruz. Şimdi de gizli şekilde dil açısından baskılar yapıyorlar bize. Ama Türkiye böyle değil. Türkiye hiçbir zaman Türk dünyasına karşı sömürgeci olmadı. Dost ve kardeş oldu, somut yardımlar verdi yeni devletlere."

Muhammed, Türk dünyasının, Çin ve Batı arasındaki köprüsünün bir ayağını NATO üyesi olan Türkiye, diğer ayağının ise Çin bünyesindeki Uygur bölgesinde olduğunu ifade etti.

Türk köprüsünün sağlam olduğunu, Rus köprüsünün ise temellerinin bulunmadığını vurgulayan Muhammed, "Çin’de ve Avrupa’da kimsesi yok. İzole edilmiş bir ülke. Rusya’da 69 yıldır yaşayan bir insan olarak duyuyorum, ‘yumuşak güç’ Türkler’de daha büyük Ruslara göre. Ne demek ‘yumuşak güç’, savaşsız, askersiz, kültür ve iktisat alanında liderlik. Bizler Türk birliği içinde yaşasak, birliği bozan hareketler yapmasak bir üst seviyeye çıkacağız.” diye konuştu.

Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Gençlik Kolları Başkanı Hacı Hasan Acar da İsmail Gaspıralı’nın “Dilde, fikirde, işte birlik” ülküsü çerçevesinde kuruldukları günden bu yana etkinlik gösterdiklerini söyledi.

Okuma grupları, pazar toplantıları, Süleymaniye kürsü konuşmaları, turan sohbetleri, Türk dünyası sunumları gibi bugünlere kadar gelen etkinliklerin en önemlisinin üç yıldır düzenledikleri Türk Dünyası Sosyal Bilimciler Kongresi olduğunu dile getiren Acar, bu yılki kongreyi Hoca Ahmed Yesevi yılında gerçekleştirmekten dolayı onur duyduğunu ifade etti.

İki gün boyunca 6 oturumun yapılacağı kongrede konuşmacılar, "Göktürklerin ve Hunların İpek Yolu Münasebetleri", "Avrupa Birliği'nin enerji güvenliğinde Azerbaycan'ın yeri", "Balkanlar'daki Sarı Saltık Tekkeleri ve Bölgenin İslamlaşmasına etkileri", "İran İslam devrimi sonrası Güney Azerbaycan Türklerinde kimlik sorunu", "Dede Korkut kitabının milli edebiyat dönemi hikayelerine etkisi" başlıklı konularını ele alacak.

Yorumlar