2. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi

İSTANBUL (AA) - Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık, "Kadınlar, savaşın birer aygıtı olarak kullanılmaktadırlar. Suriye içerisinde BM'nin tespit etmiş olduğu 150'yi aşkın işkence merkezinde kadınlar özellikle hedef seçilmektedir." dedi.

Kınık, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından WOW Convention Center'da düzenlenen, "2. Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi" kapsamında "Suriyeli Mülteci Kadınlar ve Sorunları" oturumuna başkanlık yaptı.

Bugün 65 milyon insanın silah zoruyla evlerini, ülkelerini terketmiş durumda olduğunu belirten Kınık, "Her gün yaklaşık 45 bin insan mülteci oluyor. Her 30 saniyede bir Suriyeli bir çocuk mülteci oluyor. Bir çocuk eğer açsa, açlığa bağlı hastalıklarla boğuşuyorsa kesinlikle onun annesi ondan daha önce aç kalmıştır, çocuktan daha önce hastalığın pençesine düşmüştür." şeklinde konuştu.

Bugün özellikle Suriye'de krizi neticesinde ortaya çıkan insanlık dramında kadınların hedefte olduğunu vurgulayan Kınık, şöyle konuştu:

"Kadınlar, savaşın birer aygıtı olarak kullanılmaktadırlar. Suriye içerisinde BM'nin tespit etmiş olduğu 150'yi aşkın işkence merkezinde kadınlar özellikle hedef seçilmektedir. Toplumu zayıflatabilecek olan, toplumun direncini kırabilecek olan en önemli nokta olan kadın, çocuk ve aile hedef olmaktadır. Bu krizin başladığı yaklaşık 6. yılındayız, o günden bugüne Türkiye'de açık kapı politikası uygulayarak insani bir duruş sergilemiştir. Kadınların, çocukların, gençlerin ve sivillerin hayatlarının korunması için elinden geldiği kadar çaba sarfetmiştir. Bu anlamda bu çabaların Türkiye'deki kahramanlarından biri AFAD."

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Başkan Yardımcısı Hamza Taşdelen ise, Suriyeli sığınmacı kadınlara dair özel bir oturum gerçekleştirilmesinin insanlık için umut verici olduğunu belirterek, "Zirvenin, BM tarafından ‘Dünyanın En Fazla Sığınmacıya Ev Sahipliği Yapan Ülkesi’ ilan edilen Türkiye’de gerçekleştirilmesi ise bu oturumu ayrıca önemli kılıyor." dedi.

Dünyanın tanıklık ettiği en büyük kitlesel nüfus hareketlerinden birinin bugün yaşandığını ifade eden Taşdelen, şunları aktardı:

"BM verilerine göre 65 milyondan fazla insan, savaş, çatışma ve felaketler yüzünden evinden edildi. Bunun 41 milyonu ülkesi içinde yer değiştirdi, 21 milyonu evlerinden uzakta mülteci durumunda bulunuyor. 3 milyon insan ise iltica talebinde bulundu ve mülteci statüsünü elde etmek için çabalıyor. Bu mazlumların ancak yarısının cinsiyet verilerine sahip BM raporlarına göre evinden edilenlerin yüzde 47’si kadın ve yüzde 51’i ise çocuktur. Bunun anlamı şudur, insanlık gerçekten zor durumda ve küresel insani sistem alarm veriyor. İnsanlık, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra en büyük nüfus hareketiyle karşı karşıyadır. Son yüzyılın en büyük nüfus hareketinin merkezinde ise Türkiye yer alıyor. Dünyadaki 21 milyon mültecinin yaklaşık 5 milyonu Suriyelilerden oluşuyor. Yani, dünyadaki her 4 mülteciden biri Suriyeli'dir. Türkiye ise dünyadaki her 5 Suriyeli mülteciden 3’üne, AFAD koordinasyonuyla, ev sahipliği yapıyor. Bu demektir ki Türkiye, dünyadaki Suriyeli mültecilerin yarısından fazlasını, tek başına, ağırlıyor. İşte bu yüzden BM Mülteciler Yüksek Komiserliği, Türkiye’yi ‘Dünyanın En Fazla Sığınmacıya Ev Sahipliği Yapan Ülkesi’, UNICEF ise Türkiye’yi ‘Dünyanın En Fazla Sığınmacı Çocuğa Ev Sahipliği Yapan Ülkesi’ ilan etti."

Taşdelen, Türkiye'de bulunan 2,8 milyon Suriyeli'nin 1,3 milyonunun kadınlardan oluştuğunu belirterek, "Yine yaklaşık 1,4 milyon Suriyeli çocuk da misafirlerimiz arasında bulunuyor." dedi.

AFAD'ın çalışmalarına da değinen Taşdelen, şöyle konuştu:

"Suriye’den ülkemize nüfus hareketinin başlamasından 2 gün sonra AFAD Yayladağı Barınma Merkezi’ni hizmete almıştık. Bugün 260 bin sığınmacıyı, 10 ildeki 26 AFAD Barınma Merkezi’nde barındırıyoruz. Merkezlerimizde, gelişmiş bir kentteki tüm imkanları yüksek niteliklerle sunuyoruz. AFAD Geçici Barınma Merkezlerinde eğitimden psikososyal desteğe, sağlıktan meslek edindirmeye kadar 15 ayrı alanda hizmet veriyoruz. Barınma merkezlerin inşasından yönetilmesine kadar tüm çalışmalarımızı toplumsal cinsiyete duyarlı şekilde yürütüyoruz. Her adımda hassas grupları ve içerisinde yer alan kadınları önceliyoruz, pozitif ayrımcılığı teşvik ediyoruz. AFAD Barınma merkezlerinde kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere hassas grupların ortak alanlardaki güvenliğini, 3 bin 500 güvenlik görevlisi ve 24 saat kayıt yapan bin 750 güvenlik kamerası ile sağlıyoruz. Açtığımız gelişim ve hobi kurslarıyla da kadınların farklı alanlardaki becerilerini keşfetmelerini amaçlıyoruz. On binlerce Suriyeli kadın, meslek kursları dışında yabancı dil, resim, ebru ve müzik kurslarımıza katılıyor. Bugüne kadar toplam 223 bin sığınmacı kurslarda meslek edindi ve becerilerini geliştirdi."