Camcıoğlu'nun yağlıboya peyzaj sergisi yarın açılıyor

Eserleriyle yurtiçi ve yurtdışında pek çok seçkin koleksiyonda yer alan usta ressam Sabahattin Camcıoğlu’nun kendi adını taşıyan ilk sergisinde yağlı boya peyzajlarından oluşan özel bir seçki sunulacak. Resimlerindeki kurguların sağlamlığı, renklerin uyumu, fırça tekniği, ışığı kullanmasındaki başarı ve konuyu anlatım biçimiyle öne çıkan Sabahattin Camcıoğlu’na bu özel sergide İstiva Sanat Merkezi ev sahipliği yapacak.

Atölyelerde geçen uzun ömrüne köklü bir eğitim sığdıran Sabahattin Camcıoğlu’nu empresyonist resim alanındaki eserleriyle ayrı bir yere koyan İstiva Sanat Merkezi, usta ressamın tabiat ve deniz temalı 40 yağlıboya peyzaj eserini ilk kez sergileyecek.

Doğa aşığı, varlığı da yokluğu da paylaşmayı bilen, halkın ve evrenin nabzını tutarak ilham alan bir sanatçı olan Sabahattin Camcıoğlu’nun üstün yeteneği sayesinde başardığı sanat eserleri, yurtiçinde olduğu kadar yurtdışında da birçok koleksiyonda yer alıyor.

Empresyonist resmi kendi hayallerinin, rüyalarının renk ve ahengini katarak yorumlaması sayesinde eserleri Avrupa’da da büyük beğeni kazanan Sabahattin Camcıoğlu yurtdışında ismiyle tanınan nadir sanatçılar arasında gösteriliyor.

İKMİB (İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği) Başkanı Murat Akyüz’ün katılımıyla açılacak Sabahattin Camcıoğlu Yağlıboya Resim Sergisi, 16 Aralık 2017 - 16 Ocak 2018 tarihleri arasında İstiva Sanat Merkezi’nde ücretsiz olarak ziyaret edilebilir.

İSTİVA SANAT MERKEZİ

Açılış/Kokteyl: 16 Aralık Cumartesi, saat 16.00

Sergi: 16 Aralık 2017- 16 Ocak 2018 tarihleri arasında

Adres: İstanbul Caddesi Göktürk Suites No: 1/25-26 Göktürk/EYÜP

İrtibat: 0551 112 18 59 Aysun Ercan Mert- Küratör / Melih Şahin- Direktör

Sabahattin Camcıoğlu Kimdir?

1951 yılında Bulgaristan-Kırcaali’ de doğan Sabahattin Camcıoğlu, beş yaşında resme başladı. Babası şair, teyzesi ressam, sanatçı bir aileden gelen Camcıoğlu, eğitimini Bulgaristan’da Ivan Stanivof atölyesinde gördü. Teyzesinin de ressam olması sebebiyle onun bilgi ve tecrübesinden çok istifade etti. Kendi ifadesiyle “dünyayı tanımadan önce boya kokusuyla tanıştı”. Ekmekten, sudan sonra hep resim düşünen Camcıoğlu, sanatıyla meşgul oldu.

Kompozisyonlarını oluştururken dünyanın tüm renklerini, şelalelerin akışını, yağmurun, kuşların ve hatta doğanın sesinden ilham aldı. Tabloları nefesini temsil ettiği gibi, Camcıoğlu’nun tarzı ve peyzajları da imzası oldu. Bilimi metafizik boyutta kullanan, izlenimci, kültürlü, özgür, kendinden verici ve gerçek bir paylaşımcı sanatçı olan Camcıoğlu, 1980’de Bulgaristan’dan göçüp Türkiye’ye yerleşti.

Hayatını sürdürebilmek için yeteneğini birçok işte kullanarak geliştiren sanatçı, sanatıyla baş başa kalarak birbirinden güzel eserlerini üretmeye devam etti. Sayısını kendisinin bile bilmediği kadar çok öğrenci yetiştirdi ve bunlardan birçoğu ülke genelinde ün kazandı.

Benlik gütmek yerine benliğinden sıyrılmayı tercih ettiği için kişisel hiç bir sergi açmayan ancak eserlerini halkla buluşturmak için sanat galerilerinin taleplerini ve koleksiyonerlerin beğenisini tercih eden Camcıoğlu, hayatı ve sanatı atölyelerden öğrendi ve atölyesinde sürdürüyor.

Sevgi ve iltifattan şımarıp baştan çıkmayıp aksine her daim sanatına platonik bir aşk besleyen Camcıoğlu, hayatın içinden gelip adeta kendine has mahalli üniversitesini kurdu. Pratiğe en uygun teoriyi hayatına ve sanatına enjekte etti. Camcıoğlu, eserlerini halen Bayrampaşa’daki atölyesinde üretmeye devam ediyor.