"Uluslararası kuruluşlar, finansal serbest bölge şeklinde hareket edebilmeli"

- GYODER Başkanı Yetgin: - "İstanbul Finans Merkezi'nde yer alacak uluslararası finans kuruluşlarının tıpkı diğer finans merkezlerindeki gibi, bir anlamda finansal serbest bölge şeklinde hareket edebilmesi gerekiyor" - "Bu tür teşvikleri verdiğimiz takdirde işlem maliyetlerini azaltarak bir cazibe oluşturulabileceğini düşünüyoruz" - "(Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği) Yönetmelikte bir daha süre uzatılmasının bir anlam ifade etmediğini, mutlaka kalıcı bir çözüme ihtiyaç duyulduğunu ve bu yönde düzenleme yapılmasının gerekliliğini anlattık. Sektörün gelişimi için bu konuda bir çalışma yapılacağına inanıyoruz" - "Gayrimenkul sertifikasında verilen teşviklerin devam etmesi, uygulama örneklerinin artması gerekiyor. Biz de öncelikli bir projede bunun örneğini vermek için çaba sarf ediyoruz"

Google Haberlere Abone ol
"Uluslararası kuruluşlar, finansal serbest bölge şeklinde hareket edebilmeli"

İSTANBUL (AA) - Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkanı Feyzullah Yetgin, İstanbul Finans Merkezi'nde yer alacak uluslararası finans kuruluşlarının tıpkı diğer finans merkezlerindeki gibi, bir anlamda finansal serbest bölge şeklinde hareket edebilmesi gerektiğini belirterek, "Bu tür teşvikleri verdiğimiz takdirde işlem maliyetlerini azaltarak bir cazibe oluşturulabileceğini düşünüyoruz." dedi.

Feyzullah Yetgin, GYODER'in yeni hedeflerinin açıklandığı toplantıda yaptığı konuşmada, GYODER’in gayrimenkul sektörünün çatı örgütü olarak, sektörde birçok önemli değişikliğe imza attığını söyledi.

Yetgin, "Yeni dönemde daha kurumsal bir gayrimenkul sektörü hedefliyoruz. Kamu kurumları ve yerel yönetimlerle iş birliğini daha da geliştireceğiz. Ortak amacımız, gayrimenkul sektörünün büyümesine, güçlenmesine ve ülkemizin daha güçlü bir ekonomiye sahip olmasına katkı sağlamaktır." dedi.

GYODER’in yeni dönem stratejisinin belirlenmesinde, üyelerin görüşlerine çok önem verdiklerini ifade eden Yetgin, "Göreve geldikten sonra yeni hedef ve stratejilerimizi belirlerken önceliğimiz, tüm üyelerimizin talep ve beklentilerine kulak vermek, onların önerilerini dikkatle değerlendirmek oldu. Üyelerimizin ortak görüşlerden biri de, GYODER'in Anadolu'ya yönelmesiydi. Biz bu dönem İstanbul dışında, Türkiye’yi kapsayacak bir strateji ile Anadolu şehirlerini kucaklamayı hedefliyoruz." diye konuştu.

GYODER’in Gelişen Kentler Zirvesi'nin devamı niteliğindeki Anadolu Roadshow etkinliği ile de önemli çalışmalara imza atacaklarını vurgulayan Yetgin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Özellikle son dönemde cazibe merkezi olarak ilgi gören Türkiye’nin çeşitli bölge ve illerine yönelik gerçekleştireceğimiz Anadolu Roadshow çalışmasıyla yerel yönetim ve önemli yatırımcılarla bir araya gelerek fikir ve bilgi alışverişlerinde bulunacağız. Yine aynı yaklaşımla tüm Anadolu şehirlerindeki sektör oyuncularını da üyelerimiz arasında görmek istiyoruz. Büyükşehirlerin yanı sıra gelişmekte olan Anadolu şehirlerini de GYODER olarak kapsamayı arzu ediyoruz. Bu yıl düzenleyeceğimiz Gelişen Kentler Zirvesi ve devamı niteliğindeki Anadolu Roadshow’ları ile bir Anadolu çıkarması planlıyoruz."


- "Gayrimenkul Zirvesi Nisan 2018'de düzenlenecek"


Feyzullah Yetgin, sektörün her yıl heyecanla beklediği Gayrimenkul Zirvesi'nin tarihini bundan sonraki yıllar için nisan ayı olarak belirlediklerini, zirveyi geniş bir içerikle, sektör için önemli bir tema ve sürpriz konuklarla, Nisan 2018'de düzenleyeceklerini duyurdu.

GYODER’in yeni dönemde daha fazla STK ile iletişim halinde olmasını ve daha fazla iş birliğine imza atmayı hedeflediklerini kaydeden Yetgin, uluslararası dernek olma yolunda, güçlü iş birlikleri kurma yolunda hazırlıklar yaptıklarını söyledi.

Yetgin, GYODER'in, sadece ulusal değil, uluslararası bir platforma dönüşmek zorunda olduğunu belirterek, "Çünkü ihtiyaçların bu yönde olduğunu görüyoruz. Yeni dönemde mevcut ilişkileri daha da geliştireceğiz." dedi. Bu inançla ilk önemli adımı, 6 Haziran’da Ankara’da attıklarını bildiren Yetgin, şöyle devam etti:

"GYODER, İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER), Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) başkanları olarak, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’yi makamında ziyaret ettik. Sektörde kısa, orta ve uzun vadede yaşanabilecek sorunları gündeme getirdiğimiz bu ziyarette, öncelikle 30 Haziran'da sona erecek Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği’nin uzatılması veya değiştirilmesi konusunu bakanımıza bizzat aktardık. 30 Haziran 2017'ye kadar ruhsatını alan projelerde ek yüzde 25 inşaat hakkı var.

Bu hak vatandaşın yeni projeden alacağı metrekareyi büyütürken, inşaat şirketinin de önünü açıyor. Planlı Alanlar İmar Tip Yönetmeliği’nde ek emsal sağlayan bu madde, daha önce de bizlerin talebiyle iki kez uzatılmıştı. Ancak verilen sürenin 30 Haziran’da dolacağını, süre dolunca çeşitli mağduriyetler yaşanacağını dile getirdik. Yönetmelikte bir daha süre uzatılmasının bir anlam ifade etmediğini, mutlaka kalıcı bir çözüme ihtiyaç duyulduğunu ve bu yönde düzenleme yapılmasının gerekliliğini anlattık. Sektörün gelişimi için bu konuda bir çalışma yapılacağına inanıyoruz."


- "Gayrimenkul 4.0 versiyonu ile öncü olacağız"


GYODER Başkanı Yetgin, gayrimenkul sektörünün gelişimi için sürdürecekleri çalışmalara değinerek, orta ve dar gelir gruplarına konut üretimini ve yönelimini kolaylaştıracak yeni sermaye piyasası araçlarının üretilmesi gerektiğini vurguladı.

Daha ucuz konut üretimi için arsa maliyetlerinin düşürülmesi konusunda, kamu kurumları ile iş birliği içinde düzenlemeler yapılmasını gündeme getireceklerini belirten Yetgin, "GYODER olarak, özellikle kurumsal yabancı yatırımcıya yönelik olan MIPIM Gayrimenkul Fuarı'nda İTO iş birliğiyle daha etkin şekilde yer alarak, yabancı yatırımcılara ülkemizdeki fırsatları tanıtmayı sürdüreceğiz. Alanında uzman birçok sektör profesyoneli ve uygulayıcılar ile eğitimlerin gerçekleştirildiği GYODER Akademi'nin çalışmalarını da yeni açılımlarla hızlandıracağız." diye konuştu.

Yetgin, yeni dönemde önem verecekleri konulardan birinin de İstanbul Finans Merkezi (İFS) projesi olacağına işaret ederek, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin finansal anlamda cazibesini yükseltmeyi öngören, küresel merkez olmayı hedefleyen, kamu bankaları ve kurumlarını bir araya getirecek İstanbul Finans Merkezi, ülkemize uluslararası saygınlık katacak büyük bir projedir. Proje hayata geçirildiğinde, ülkemizde yeni istihdam olanakları yaratılmasına ve ekonomik büyümeye katkı sağlayacaktır. Dünyanın sayılı finans merkezlerinin önemli özelliklerini bilerek ülkemizin, öncelikle bölgesel, nihai olarak da küresel finans merkezi olması yönünde teşvik edici, kolaylaştırıcı adımların atılması ve kararların alınması için öncelikle mevzuatsal altyapının oluşturulması gerekmektedir. Bu kapsamda sermaye hareketlerinin kolaylaştırılması, vergi düzenlemelerinin yapılması, işlem maliyetlerinin azaltılması, yabancı mali kurumların yerel piyasalarda çalışabilmesi gibi finans merkezine özel konularda teşvik edici önlemlerin alınması önemlidir. Teşvik mevzuatı önerisinin hazırlanması, ilgili makamlara sunulması ve bu önerinin de takipçisi olunması aşamasında GYODER olarak öncülük edeceğiz."

Yetgin, Sanayi 4.0 devrimine de değinerek, Gayrimenkul 4.0 versiyonunu dünya ile paylaşıp, bu söylemde öncü olacaklarını söyledi.

Türkiye'nin dördüncü sanayi devrimini, iyi yetişmiş, nitelikli insan gücü ve ileri teknolojiyle yakalayacağına inandıklarını ifade eden Yetgin, "Türkiye'de gayrimenkul sektörünün gelişimini versiyonlar olarak ifade etmemiz gerekirse, Cumhuriyet dönemi (1. versiyon), Turgut Özal döneminden 2000'li yıllara (2. versiyon), 2003 yılından günümüze (3. versiyon) ve günümüzden geleceğe (4. versiyon) şeklinde gruplandırabiliriz." dedi.

Dünyanın ve teknolojinin geldiği nokta değerlendirildiğinde Türkiye gayrimenkul sektörünün de 4.0 versiyona geçmesinin gerekliliğine işaret eden Yetgin, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bazı sektörlerde çok hızlı teknolojik dönüşüm yaşanırken, gayrimenkul sektörünün konvansiyonel yapısında majör değişiklikler olmadığını, teknolojinin sunduğu birtakım araçların uygulamalarda kullanılmasından öteye geçemediğini gözlemliyoruz. Fakat günümüzde standartların yeterli olmadığını ve salt teknolojik açıdan değil, çok yönlü düşünerek sektöre her anlamda katkı ve gelişim sağlamanın gerekliliğini, yeni bir versiyonun tüm hazırlıklarının tamamlanması gerektiğini vurgulamak istiyoruz."


- "İstanbul Finans Merkezi için vergisel teşvikler gerekiyor"


Feyzullah Yetgin, gazetecilerin sorularını yanıtlarken de, İstanbul Finans Merkezi'nde yer alacak uluslararası finans kuruluşlarının tıpkı diğer finans merkezlerindeki gibi, bir anlamda finansal serbest bölge şeklinde hareket edebilmesi gerektiğini söyledi.

Yetgin, vergisel teşviklerle ortamın serbestleşmesi ve maliyetlerin düşürülmesi gerektiğini belirterek, "Bu tür teşvikleri verdiğimiz takdirde işlem maliyetlerini azaltarak bir cazibe oluşturulabileceğini düşünüyoruz. İşin teknoloji, eğitim, ulaşım, eğlence gibi birçok boyutu var. Biliyoruz ki yabancı yatırımcıların burada yer alması için birtakım teşvikler verilmesi şart. Vergi ve diğer teşvikler konusunda öneri oluşturup sunuyor olacağız. Teşviklerin yanında muhakkak hukuki adaptasyon gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Gayrimenkul sertifikasına ilişkin bir soru üzerine Yetgin, sertifika uygulamasının yeterince tanıtılamadığını ifade ederek, şunları aktardı:

"Alışkanlıklarımıza da çok uygun değil. Konut kredisiyle gayrimenkul almak gibi değil. Metrekare satın almak farklı bir alan. Şahsi kanaatim önemli bir enstrüman. Bir ihtiyacı karşıladı. Endeks oluşacak. O endeks içerisinde zamanla sayılarının artacağını düşünüyorum. Genel Müdür olduğum şirkette (Halk GYO) biz de İFS'deki projede gayrimenkul sertifikası üzerinde çalışıyoruz. Bunların sayısının artması gerekiyor. Bu enstrümanları ülkemizde kullanmamız gerekiyor."

Yetgin, her yatırımcının, yastıkaltı kaynakların ekonomiye kazandırılması için tasarruflarını sermaye piyasalarına aktarması gerektiğini vurgulayarak, "Gayrimenkul sertifikasında verilen teşviklerin devam etmesi, uygulama örneklerinin artması gerekiyor. Biz de öncelikli bir projede bunun örneğini vermek için çaba sarf ediyoruz. Enstrümanların işlem gördüğü pazarın genişlemesi, derinleşmesi biraz vakit alacak. İlk uygulamanın realize olması için 2 yıl gerekli. Bu arada çıkacak örnek ve uygulamalarla da piyasanın derinleşeceğini düşünüyorum." şeklinde konuştu.

Yorumlar