UFK, 2023'te 1 milyon ton üretim, 3 milyar dolar gelir hedefliyor
Ulusal Fındık Konseyi (UFK), Cumhuriyetin 100’üncü yılında 1 milyon ton üretim, 700 bin ton ihracat, 200 bin ton iç tüketim ve 3 milyar dolar gelir hedefliyor.
Ulusal Fındık Konseyi (UFK), Cumhuriyetin 100’üncü yılında 1
milyon ton üretim, 700 bin ton ihracat, 200 bin ton iç tüketim ve 3
milyar dolar gelir hedefliyor.
UFK Başkanı Sebahattin Arslantürk, konseyin hazırladığı 2013 yılı
genel değerlendirme raporuyla ilgili yaptığı açıklamada, UFK’nın
sektörün tüm kesimlerini içinde barındıran bir kuruluş olduğunu
ifade etti. Arslantürk, Cumhuriyet'in 100’üncü yılı olan 2023’e
yönelik hedefleriyle ilgili olarak, “Cumhuriyetimizin 100’üncü
yılına bir milyon ton üretim, 700 bin ton ihracat, 200 bin ton iç
piyasa tüketimi ve 3 milyar dolar gelir hedefi ile sürdürülebilir
fındık politikalarında, verim ve kaliteyi birincil öncelikli sayan
anlayışla çalışıyoruz.” dedi.
UFK, raporda, bu hedefin içeriğine uygun olarak fındık
politikalarının içeriğinin belirlenmesine yönelik önerilerini şöyle
sıraladı: “Alan bazlı destekleme uygulaması; 2014 sonrası için
desteklemeler verim ve kaliteyi artırıcı nitelikleri taşımalıdır.
Şöyle ki bahçe yenileme, teraslama, sulama sisteminin kurulması ve
toplama, harmanlama makine alımlarında daha çok destek verilmesi.
Ayrıca, köylerde yaşayan çiftçilerimiz için kırsal ikamet desteği
adı altında yeni bir destekleme uygulanmalıdır. Alternatif ürüne
geçen üreticilere telafi edici ödeme uygulaması; 2009-2011
yıllarında uygulamaya ilgi beklenenin çok altında gelmiş olup,
2012-2014 yılları arasında alternatif ürüne geçecek üretici
sayısının çok az olacağı kanaatimizi korumaktayız.”
Son 10 yıllık verilere göre, ortalama dünya fındık üretimi 800 bin
ton olarak gerçekleşmiş, fakat FAO verilerinin çok sağlıklı
olduğunun düşünülmediği ifade edildi. Temmuz 2013 tarihinde Fındık
Tanıtım Grubu ile yapılan Azerbaycan, Gürcistan fındık bölgesi
ziyaretinde, Gürcistan’ın fındık dikili sahalarının 40 bin hektara
kadar çıktığı ve potansiyelin 100 bin hektara kadar çıkabileceğinin
görüldüğüne dikkat çekildi. Şili’de şu an 9 bin hektar olan ikili
alanların 30 bine kadar müsait olduğunu fakat bunun yanında başta
İtalya olmak üzere İspanya ve Azerbaycan’da dikili alanlarda
daralmalar olduğu ve önümüzdeki yıllarda daralmanın devam edeceğini
öngörüsünde bulunuldu. Raporda, 800-850 bin ton olan dünya
tüketiminin, artan dünya nüfusu ile birlikte yakın gelecekte bir
milyon tonu aşacağı tahmininde bulunuldu.
Türkiye’de fındık üretiminin sorunlarının başında, üretimde yaşanan
verim düşüklüğünün geldiğine vurgu yapılan UFK raporunda, sektörün
sorunları ve çözüm önerileri ise şöyle sıralandı: “Ekonomik ömrünü
tamamlamış fındık bahçeleri, bölgesel iklim ve arazi şartlarına
göre ruhsatlı fidanlarla yenilenmeli, yenileme işlemi sırasında
dikim sistemi modern uygulamalarla (makineli toplamaya, otomatik
sulama ve gübrelemeye uygun) yapılmalıdır. Lisanslı Depoculuk
faaliyetleri 2014 mahsulünde aktif hale getirilmeli, Ürün İhtisas
Borsası ve Vadeli İşlemler Borsası'nda aktif işlemler
başlatılmalıdır. Alan bazlı destekleme ödemesine 2014 sonrasında
verim ve kaliteyi ön planda tutan modelle devam edilmelidir. Bu
model, üretimi teşvik eder nitelik taşımalıdır. Organik tarım ve
iyi tarım uygulamaları yaygınlaştırılmalıdır. Fındık Tanıtım
Grubu'nun yapmış olduğu çalışmalar daha yoğunlaştırılmalı, yurt
dışında olduğu gibi yurt içinde de devam etmeli, kaynak kullanımı
sınırlandırılmamalıdır. Üreticilerin piyasalarda daha güçlü bir
aktör olmasını sağlamak amacıyla üretici organizasyonları
desteklenmeli, üretici ile örgütü arasındaki bağın güçlendirilmesi
amacıyla fındık üreticilerine sağlanacak destekler bu üretici
organizasyonları aracılığıyla verilmelidir. Verimlilik artışı
sağlayacak ilaçlama, gübreleme konularında üreticilere yönelik
eğitim ve bilinçlendirilme çalışmalarının yapılması. Optimum
ölçekli arazi ve işletmeler için Türkiye’deki Miras Hukuku’nun
fındık üretim bölgelerine has olarak düzenlenmesi. Rekolte
çalışmaları tek elden yapılmalı ve ilgili kurum-kuruluşlar bu
çalışmaya uygun davranmalıdır. TÜİK Fındık Komisyonu'nda,
İhracatcılar Birliği ve UFK’dan temsilci olmalıdır. Rekolte
çalışmalarında mutlaka borsa tescil verilerinden faydalanılmalıdır.
Çocuk işçiliği konusunda Çalışma Bakanlığı ile ILO’nun yaptığı
çalışmalar net şekilde ortaya konulmalı, bu mesele sektörün
üzerinde kara bir gölge konumundan çıkarılmalıdır. Bir kısım fındık
üreticisi büyük kentlerde ikamet etmekte ve fındığı ek gelir olarak
görmekte olduğundan ürünlerini bekletmeksizin düşük fiyatlarla
piyasaya arz etmektedirler. Bu durum, geçimini sadece fındıktan
sağlayan üreticiler olumsuz etkilenmektedir. Tarımsal faaliyetin
başında bulunmayan, verimliliği ilke edinmeyen, resmi ikamet adresi
ve sosyal güvencesi bakımından çiftçilik yapma imkanı olmayan
kişilerin, üreticilere yönelik desteklerden yararlandırılmaması, bu
tür desteklerin maliyetini de azaltacaktır. İhracatın naturel
fındıktan katma değeri yüksek fındık ürünlerine yönlendirilmesi
için tedbirler geliştirilip uygulanmalıdır. Türk fındığının ihraç
politikası, natürel iç fındığın yanı sıra işlenmiş mamul ve yarı
mamul oranı artırılacak şekilde olmalıdır. İşlenmiş ürünlerde Türk
fındığını öne çıkararak, markalaşma yoluna gidilmelidir. Ülkemizde
çikolata sanayi teşvik edilmeli, yeni ürün geliştirilmesi için
Ar-Ge desteği verilmelidir. Düşük kar marjları ile çalışan
sektörümüze has olmak üzere, hedef pazarlama yapılacak ihracatta,
ihracat sigorta primlerinde indirim yapılmalıdır. Eximbank
kredilerinden sektöre özel uzun vadeli ve düşük faizli krediler
sağlanmalıdır. Avrupa Birliği'nin sadece ülkemize kabuklu ve
naturel fındıkta uyguladığı yüzde 3 gümrük vergisi sıfırlanmalıdır.
Diğer dünya ülkelerinin özellikle işlenmiş fındıkta uyguladıkları
yüksek gümrük vergileri ikili görüşmelerle aşağı çekilmelidir.
Fındık işleme tesislerinin kullandıkları elektrik, LNC, LPC ve
doğalgaz üzerindeki vergiler, imalatın ihraç edilmesi kaydı ile
alınmamalı ve bu yolla imalatçı ihracatçının rekabet gücü
artırılmalıdır. Rekabetçi fiyatlardan enerji tedarikine imkan
sağlayarak sektörün öncelikli hedeflerinden olan işlenmiş fındık
ihracatının toplam sektör ihracatındaki payı artırılmalıdır.
Sürdürülebilir üretim ve ihracatın yapılmasında Ulusal Fındık
Konseyi çalışmalarını daha yoğun yapabilmesini sağlamak adına üye
aidatı dışında sürekli gelir kaynağının yapılandırılması
sağlanmalıdır. Bu kaynak DFİF, müstahsil makbuzu kesini veya
ihracat işlemlerinden aktarılabilir.”
CİHAN
Yorumlar