TZOB: Türkiye koyun sütü üretiminde dünyada ikinci
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye'nin 2012 itibarıyla 25 milyon koyunla 12’inci sırada iken, 1 milyon tonu aşkın koyun sütü üretimiyle Çin’in ardından ikinci olduğunu söyledi.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi
Bayraktar, Türkiye'nin 2012 itibarıyla 25 milyon koyunla 12’inci
sırada iken, 1 milyon tonu aşkın koyun sütü üretimiyle Çin’in
ardından ikinci olduğunu söyledi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, 2011 yılında 23 milyon 89 bin 691
adet baş olan koyun sayısının 2012 yılında 25 milyon 31 bin 565’e
çıktığını, koyun eti üretiminin aynı yıllarda 229 bin 640 tondan
248 bin 840 tona, koyun sütü üretiminin ise 892 bin 822 tondan 1
milyon tonu aşarak 1 milyon 10 bin 7 tona yükseldiğini belirtti.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Dünya koyun
sayısının yüzde 2,14’ünü barındıran Türkiye’nin, koyun eti üretimin
yüzde 2,75’ini, koyun sütü üretiminin yüzde 9,98’ini karşıladığını
vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti:
“Türkiye, 2012 yılında, koyun sayısını yüzde 8,41, koyun eti
üretimini yüzde 8,36, koyun sütü üretimini ise yüzde 13,13 artırdı.
Koyun sütünde Türkiye, 100 bin tonun üzerinde üretim yapan 17 ülke
içinde üretimini en fazla artıran ülke oldu. Dünyada, 2011 yılında
1 milyar 152,4 milyon baş olan koyun sayısı, yüzde 1,44 artışla
2012 yılında 1 milyar 169 milyona çıktı. Koyun sayısında, 2012 yılı
verilerine göre, 187 milyon başla Çin birinci olurken, bu ülkeyi 75
milyonla Hindistan, 74,7 milyonla Avustralya, 52,5 milyonla Sudan
(Sudan ve Güney Sudan’ın toplamı), 48,75 milyonla İran, 38,5
milyonla Nijerya, 32,2 milyonla İngiltere, 31,3 milyonla Yeni
Zelanda, 28,4 milyonla Pakistan, 25,5 milyonla Etiyopya, 25,2
milyonla Cezayir izledi. Türkiye, 25 milyon 31 bin 565 baş koyunla
12’inci olurken, Türkiye’yi 24,4 milyonla Güney Afrika Cumhuriyeti,
20,8 milyonla Rusya takip etti. Koyun eti üretimi, dünyada 2012
yılında, 2011 yılına göre yüzde 1,93 artarak 9 milyon 930,8 bin
tondan 10 milyon 122,5 bin tona yükseldi. Üretimde ilk sırayı 1
milyon 580 bin tonla Çin alırken, Türkiye 1 milyon 10 bin 7 tonla
ikinci, Suriye 703 bin tonla üçüncü, Yunanistan 699,5 bin tonla
dördüncü, Romanya 651 bin tonla beşinci, Somali 615 bin tonla
altıncı, İspanya 552,5 bin tonla yedinci, Sudan 532 bin tonla
sekizinci sırayı aldı. Koyun eti üretimi, dünyada 2011 yılında 8
milyon 347,7 bin ton iken, 2012 yılında yüzde 1,6 artışla 8 milyon
480,8 bin tona yükseldi. Çin, 2 milyon 80 bin tonla koyun eti
üretiminde birinci olurken, Avustralya 607,5 bin tonla ikinci, Yeni
Zelanda 447,3 bin tonla üçüncü, Sudan 357,3 bin tonla dördüncü,
Hindistan 295,8 bin tonla beşinci, İngiltere 285 bin tonla altıncı,
Cezayir 261,8 bin tonla yedinci, Türkiye 248 bin 840 tonla
sekizinci, Suriye 182,9 bin tonla dokuzuncu, Rusya 172,6 bin tonla
onuncu oldu.”
Bayraktar, koyunculuğun özellikle et ve süt üretiminde önemli bir
yer edindiğini, gelir seviyesinin yükselmesi ve tüketimin
artmasıyla kırmızı ette oluşabilecek açığın kapatılması için keçi
ve mandayla birlikte en önemli alternatif kaynaklardan birisi
olduğunu belirtti. Kırmızı et yanında koyun sütünden yapılan
peynirlerin büyük ilgi gördüğünü, katma değeri yüksek bu ürünlerin
her geçen gün tüketiciler tarafından daha fazla talep edildiğine
dikkati çeken Bayraktar, “Mevcut koyun yetiştiriciliği
potansiyelimiz düşünüldüğünde, koyunculuktan elde edilen ürünlerin
ve dış pazarlarda ihracat potansiyelinin artırılması da mümkün
görülmektedir. Yapılan çalışmalar Avrupa Birliği (AB) içinde
hayvancılıkta rekabet gücü en yüksek hayvancılık üretiminin
küçükbaş hayvancılık olduğunu göstermektedir.” dedi.
"NELER YAPILMALI ?"
Öncelikle rekabet gücünün artırılması ve beklenen üretim
artışlarının sağlanabilmesi için bazı tedbirlerin alınması
gerektiğini bildiren Bayraktar, bunları şöyle sıraladı:
“Mevcut iç ve dış talep dikkate alınarak üretim planlaması
yapılmalı, üretici maliyetlerin düşürülmesi, üretici gelirlerinin
üretimi sürdürülebilecek seviyelerde tutulması için tedbirler
alınmalı, gerekli destekler sağlanmalı. Üretim maliyeti düşse bile
tüketiciler bu ürünleri çok ucuza tüketememektedirler. Bu ise hem
aracı sayısının azaltılması hem de perakendecilerin yüksek kar
marjları konusunda kontrol edilmesiyle mümkün olabilecektir. Bu
konuda gerekli tedbirler alınmalı, meralar ıslah edilerek
üreticilerin hizmetine sunulmalı ve ıslah edilen meraların tekrar
tahrip edilmesinin önleyici tedbirler alınmalı, hayvan
hastalıklarıyla etkin mücadele edilmeli, üreticilere verilen
desteklere artırılarak devam edilmeli, kaçak canlı hayvan ve et
girişleri önlenmeli, canlı hayvan ve et ithalatına izin
verilmemeli, kesimhaneler başta olmak üzere altyapı sorunları
halledilmeli, bu konuda desteklemeler yapılmalıdır.”
CİHAN
Yorumlar