TZOB: Etteki krizin sebebi sütteki istikrarsızlık
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kırmızı ette ithalat talebini artan üretimin boşa çıkardığını bildirerek, “Kırmızı et üretimi, 2013 yılında yüzde 8,8 artarak 996 bin tonu geçti.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi
Bayraktar, kırmızı ette ithalat talebini artan üretimin boşa
çıkardığını bildirerek, “Kırmızı et üretimi, 2013 yılında yüzde 8,8
artarak 996 bin tonu geçti. Üretimdeki bu artış da dikkate alınarak
ette ithalat söylemlerine bir an önce son verilmeli.” dedi.
Bayraktar, ette yaşanan krizin temelinde süt piyasasındaki
istikrarsızlığın yattığını da vurguladı.
Bayraktar, yaptığı yazılı açıklamada 2011 yılında 776 bin 915 bin
ton, 2012 yılında 915 bin 845 ton olan kırmızı et üretiminin 2013
yılında 996 bin 125 tona yükseldiğini belirtti. 2013 yılında en
fazla artış oranının yüzde 35,1 ile keçi etinde görülürken, sığır
eti üretiminin yüzde 8,8, koyun eti üretiminin yüzde 5,8 arttığını,
manda eti üretiminde ise yüzde 80,6 oranında gerileme olduğu
bilgisini veren Bayraktar, şunları kaydetti:
“2011 yılında 644 bin 906 ton olan sığır eti üretimi, 2012 yılında
799 bin 344 tona, 2013 yılında 869 bin 292 tona çıktı. Koyun eti
üretimi, 2011 yılında 107 bin 76 tondu. Bu rakam 2012 yılında 97
bin 334 tona indi. Geçen yıl ise 102 bin 943 tona çıktı. Keçi
etinde, 2011 yılında 23 bin 318 ton olan üretim, 2012 yılında 17
bin 430 tona düştü, 2013 yılında ise 23 bin 554 tona yükseldi.
Zaten yetersiz olan manda etinde 2011 yılında 1615 ton olan üretim,
2012 yılında 1736 tona çıktıktan sonra 2013 yılında 336 tona
geriledi.”
Kırmızı et üretimindeki esas artışın sığır etinden sağlandığını
belirten TZOB Genel Başkanı Bayraktar, manda eti üretiminde büyük
düşüş olduğunu; koyun eti üretiminin 2013 yılındaki artışa rağmen
2011 yılı rakamının altında kaldığını, keçi etinde de 2011 yılı
rakamının ancak geçilebildiğini dile getirdi.
KIRMIZI ETİN ÇOĞU SIĞIRDAN
Sığır eti üretimin toplam kırmızı et üretiminin yüzde 87,27’sini
karşıladığına dikkati çeken Bayraktar, şu ifadeleri kullandı:
“Kırmızı et üretiminin yüzde 87,27’sini sığır eti, yüzde 10,33’ünü
koyun eti, yüzde 2,36’sını keçi eti, yüzde 0,04’ünü manda etinden
oluştu. 2011 yılında kırmızı et üretiminin yüzde 83’ü sığır etinden
oluşuyordu. Bu oran, 2012 yılında yüzde 87,28’e çıktı. 2013 yılında
da yüzde 87,27 ile bu oranı korudu. 2013 yılındaki artışın nedeni
2012 yılının sonunda gümrük vergilerinin yükseltilmesi dolayısıyla
ithalatın durarak, ülkeye ürün girişinin engellenmiş olmasıdır.
Doğru olan bu karar, üreticilerimize nefes aldırmıştır. Gümrük
vergilerin yükseltilmesi ülkeye ürün girmesini engellemiş, verilen
ülke içi teşviklerle birlikte de üretimde artışlar gerçekleşmiştir.
Üreticiler, ithalattan kolay para kazanmak isteyenlerin piyasayı
tedirgin edici ithalat söylemlerini bırakmaları halinde daha rahat
üretim yapabilecekler, devletin vereceği desteklerle ve gümrük
vergilerindeki koruyucu önlemlerle birlikte halkımızın ihtiyacını
rahatça karşılayabileceklerdir. TZOB olarak ithalat yapılmadan da
bu ülkenin et ihtiyacının karşılanacağına inanıyoruz. Zaten üretim
rakamları da bunu teyit ediyor. Bunun aksini iddia edenler,
gerekçelerini kamuoyuna açıklamak zorundadırlar.”
"ETTEKİ KRİZİN SEBEBİ SÜT"
Et sektöründe yaşanan her türlü krizin temelinde süt piyasasındaki
istikrarsızlığın yattığını belirten Şemsi Bayraktar, “Düşük süt
fiyatları nedeniyle damızlık hayvanlar kasaba gidince milyarlarca
dolarlık besilik, kasaplık canlı hayvan ve karkas et ithal etmek;
yurt dışından damızlık hayvan satın almak; hayvancılığın eski hale
gelmesi ve işletmelerin yeniden kurulabilmesi için sıfır faizli
krediler vermek gerekmektedir. Bunların hepsi, Hazine'ye yük
demektir. Ette ithalatçı olmak istemiyorsak süt fiyatlarında
istikrarı sağlamamız, bunun için de Et ve Süt Kurumu’nu faaliyete
geçirmemiz şarttır. Bugün süt fiyatlarının üretimi sürdürülemez
kıldığı aşikârdır. Eğer çiğ süt fiyatları böyle devam edecek
olursa, 2008 yılında yaşanan süreç tekrar yaşanabilir. Beklentimiz;
ithalat söylemlerine bir an önce son verilmesi, ithalatın
kesinlikle tekrar açılmaması, çiğ süt fiyatlarının hayvancılığın
geleceği açısından sürdürülebilir seviyelere getirilmesi gerekir.”
değerlendirmesinde bulundu.
CİHAN
Yorumlar