TZOB: Çiğ süte önerilen fiyat maliyeti karşılamıyor
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, sanayicinin çiğ süt için önerdiği 1,05 TL’lik fiyatın kabul edilebilir olmadığını söyledi.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi
Bayraktar, sanayicinin çiğ süt için önerdiği 1,05 TL’lik fiyatın
kabul edilebilir olmadığını söyledi. “Üreticilerimize maliyeti 1,20
TL’nin üzerine çıkan süte sanayici tarafından tek taraflı olarak
önerilen 1,05 liralık fiyat, hayvancılığımızın sürdürülebilirliğini
imkânsız hale getirmektedir.” diyen Bayraktar, Et ve Süt Kurumu’nun
en kısa zamanda piyasa girmesi ve müdahale etmesi gerektiği
savundu. Aksi takdirde 'yeni bir süt ve et krizinin kapıda'
olduğunu ileri sürdü.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, 6 aylık çiğ süt fiyatını belirlemek
üzere 9 Ocak’ta bütün tarafların Ulusal Süt Konseyin’de bir araya
geldiğini, bu toplantıda üreticilerin çiğ sütün litre fiyatını 1,20
TL olarak talep ettiğini anlattı. Sanayicilerin ise fiyatın 1 TL
olarak devam etmesi gerektiğini ifade ettiklerini ve anlaşma
sağlanamadığını belirten Bayraktar, toplantının, tarafların
teklifleri değerlendirmesi için 25 Ocak 2014 tarihine ertelendiğini
kaydetti ve "25 Ocak 2014 tarihinde yapılan toplantıda sanayiciler
1,05 TL fiyat vereceklerini ifade etmişler ve pazarlık yapma şansı
bile tanımadan masadan kalkmışlardır. Süt üretimi ve
hayvancılığımızın sürdürülebilirliğini imkânsız kılan, tek taraflı
olarak sanayicilerin belirlediği bu fiyatla üreticimizin üretimi
sürdürebilmesi zora girmiştir." dedi.
Kurdaki değişimden kaynaklı yeme yüzde 10’a varan zam yapıldığını,
ayrıca enflasyon gibi etkenler yüzünden maliyetin 1,20 TL’nin
üzerine çıktığını dile getiren Bayraktar, şöyle devam etti:
"Bu durum üreticinin üretimden vazgeçmesi, damızlıkta kesime
gitmesi demektir. Bunun sonucu süt üretimi de azalacak, besiye mal
temini de kesintiye uğrayacaktır. Süte verilen ve 6 ay süreyle
sabitlenen bu fiyat; süt üreticilerinin yanında et üreticilerini,
et ve yem sanayicilerini, veteriner hekimleri, ilaç sanayicilerini
ve buralardan ekmek yiyen yüzbinlerce insanı, en önemlisi de
tüketicileri ilgilendirmektedir. Sütte, damızlık süt hayvanlarını
kesime gönderecek olumsuz bir fiyat, bütün bu kesimleri olumsuz
etkileyeceği gibi, devlete de büyük bir yük getirecektir."
2008 HATIRLATMASI
2008 yılında süt fiyatlarında yaşanan sıkıntının hayvancılık
sektöründe ciddi bir yıkıma neden olduğunu ifade eden Bayraktar, o
dönemde yüzbinlerce damızlık süt hayvanının kasaba gönderildiğini,
yükselen et fiyatlarını düşürmek, kesilen hayvanların yerlerine
yenilerini koymak için 3 milyar dolara yakın bir dövizin ülke
dışına çıktığını belirtti. “Ülkemizde çiğ süt üreticisi maliyetin
altında dikte edilen düşük fiyatla sanayiciler tarafından
sömürülürken, tüketiciler de üreticinin sattığı fiyatın 3 katı
fiyatla süt almak zorunda kalmakta yani, perakendeciler tarafından
sömürülmektedir” diyen Bayraktar, ayrıca şunları aktardı:
“Sanayicinin 1,05 TL fiyat vererek masadan kalkması, üretici
örgütlerinin pazarlık yapma şansını ortadan kaldırmıştır. Bu
nedenle devletin piyasaya girmesi, satılamayan ürünü alması,
süttozu gibi dayanabilen ürünlere dönüştürülmesini sağlaması,
sanayiciyi pazarlığa zorlayabilmesi gerekmektedir. Bunun için Et ve
Süt Kurumu en kısa zamanda piyasaya girmeli ve müdahale etmelidir.
Aksi takdirde yeni bir damızlık kesim faciası, yeni bir süt ve et
krizi kapıdadır. Devletin tarım içindeki hayvancılık destekleri
payını yüzde 5’lerden yüzde 28'lere kadar çıkarmasının, üreticilere
bu desteklerle birlikte yatırım imkânlarını artırmak için sıfır
faizli krediler, hibe destekler vermesinin, yerli ve yabancı birçok
büyük ölçekli işletmenin kurulmasının, bir elin parmağını
geçmeyecek sanayiciler tarafından bir anda yok edilmesine göz
yumulmamalıdır. Şu da iyi bilinmelidir ki, hayvancılık sektörümüzde
yaşanacak bir istikrarsızlık, yeni yatırımcıların hevesini kıracağı
gibi, kurulu birçok işletmenin de üretimden vazgeçmesine neden
olacaktır."
CİHAN
Yorumlar