TZOB: Buğdayda verim dünya ortalamasının altında
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye’nin buğdayda ekim alanı ve üretimde önlerde yer aldığını ama verimde aynı başarıyı gösteremediğini bildirdi.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi
Bayraktar, Türkiye’nin buğdayda ekim alanı ve üretimde önlerde yer
aldığını ama verimde aynı başarıyı gösteremediğini bildirdi.
Türkiye, buğday ekim alanında 9’uncu, üretimde 10’uncu iken,
verimde 61’inci sırada bulunuyor. Bayraktar, "Dünyada, 2012
yılında, 215,5 milyon hektar buğday ekim alanının 7,5 milyon
hektarını, 671 milyon ton buğday üretiminin 20,1 milyon tonunu
karşılayan Türkiye, 2 bin 670 kilogramla, verimde 3 bin 113
kilogram olan dünya ortalamasının altında kaldı.” dedi.
Şemsi Bayraktar, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Türkiye’de
buğday ekim alanının son yıllarda daralsa da 2013 yılında, 2012
yılına göre 243 bin hektar artarak 7 milyon 529 bin 600 hektardan 7
milyon 772 bin 600 hektara, üretimin ise 1 milyon 950 ton artarak
20 milyon 100 bin tondan 22 milyon 50 bin tona yükseldiğini
belirtti. Üretim alanlarında yüzde 3,23, üretim miktarında ise
yüzde 9,7 artış görüldüğünü bildiren Bayraktar, 2013 yılında hektar
başına verimin yüzde 6,25 artışla 2 bin 670 kilogramdan 2 bin 837
kilograma çıktığını vurguladı.
ÇİN BİRİNCİ, HİNDİSTAN İKİNCİ
Bayraktar, 2012 yılında buğday üretiminde Çin’in 120,58 milyon
tonla birinci, Hindistan’ın 94,88 milyon tonla ikinci, ABD’nin
61,76 milyon tonla üçüncü, Fransa’nın 40,3 milyon tonla dördüncü,
Rusya’nın 37,7 milyon tonla beşinci olduğunu bildirdi. Üretimde,
Avustralya’nın 29,9 milyon tonla altıncı, Kanada’nın 27 milyon
tonla yedinci, Pakistan’ın 23,47 milyon tonla sekizinci,
Almanya’nın 22,43 milyon tonla dokuzuncu, Türkiye’nin 20,1 milyon
tonla onuncu sırayı aldığına dikkati çeken Bayraktar, Türkiye’yi
Ukrayna, İran, İngiltere ve Kazakistan’ın izlediği bilgisini
verdi.
EN BÜYÜK EKİM ALANI HİNDİSTAN’DA
Buğday ekim alanında Hindistan’ın 29,9 milyon hektarla ilk sırada
olduğunu, bu ülkeyi 24,14 milyon hektarla Çin’in, 21,28 milyon
hektarla Rusya’nın takip ettiğini belirten Bayraktar, şunları
kaydetti:
“ABD, 19,83 milyon hektarla dördüncü, Avustralya 13,9 milyon
hektarla beşinci, Kazakistan 12,46 milyon hektarla altıncı, Kanada
9,35 milyon hektarla yedinci, Pakistan 8 milyon 666 bin hektarla
sekizinci olurken, Türkiye 7 milyon 529 bin 600 hektarla İran’ın
önünde dokuzuncu sırayı aldı. Bu ülkeleri Ukrayna, Fransa, Fas,
Almanya, Arjantin izledi. Üretimde 13’üncü olan İngiltere, ekim
alanlarında 19’uncu sırada kaldı."
Hektar başına buğday veriminin çok iyi yağış alan Yeni Zelanda’da 8
bin 925, Hollanda’da 8 bin 587, Belçika’da 8 bin 338, Fransa’da 7
bin 599, Danimarka’da 7 bin 369, Almanya’da 7 bin 328 kilogramı
bulduğuna dikkat çekilerek, "Tabii bu ülkelerde yağış rejimlerinin
Türkiye’den çok daha iyi olması ve sulamalı tarıma ihtiyaç
bulunmaması verimi yükselten bir unsur. Buğdayda daha çok kuru
tarım yapılan Türkiye ile benzer iklim şartlarına sahip İtalya’da
verimin 4 bin 132, Arnavutluk’ta 4 bin 110, Lübnan’da 3 bin 947,
Bulgaristan’da 3 bin 760 kilogramı bulduğu göz önüne alındığında
verimin önemli ölçüde artırılabileceği de görülüyor." denildi.
Bayraktar, ayrıca, "2012 yılında 5 milyon tondan fazla buğday
üreten 21 ülke içinde hektar başına verim, Fransa’da 7 bin 599,
Almanya’da 7 bin 328, İngiltere’de 6 bin 657, Mısır’da 6 bin 582,
Çin’de 4 bin 995, Özbekistan’da 4 bin 664, Polonya’da 4 bin 144,
İtalya’da 4 bin 132 kilogramı buluyor. 21 ülke içinde verim,
Türkiye’de 2 bin 670, Romanya’da 2 bin 659, Avustralya’da 2 bin
151, Afganistan’da 2 bin 10, İran’da 1971, Rusya’da 1773 iken büyük
buğday üreticilerinden Kazakistan’da 790 kilograma kadar iniyor."
bilgilerini de verdi.
ALMANYA 3 MİLYON HEKTARDA TÜRKİYE’DEN FAZLA ÜRETİYOR
Özellikle iyi yağış da alan ve sulama ihtiyacı duymayan Batı Avrupa
ülkelerinin yüksek verimleri nedeniyle çok daha az alanda çok
miktarda buğday üretebildiklerine dikkat çeken Bayraktar,
"Türkiye’de 7,5 milyon hektarın üzerinde alanda buğday ekilip,
büyük çoğunlukla kuru tarım yoluyla 20,1 milyon ton buğday
üretilirken, Fransa, 5,3 milyon hektarda 40,3 milyon ton, Almanya
3,06 milyon hektar alanda 22,4 milyon ton, İngiltere 2 milyon
hektar alanda 13,26 milyon ton buğday elde edebiliyorlar.”
ifadesini kullandı.
MART-NİSAN YAĞMURLARI HAYATİ ÖNEMDE
Türkiye’de daha çok kuru tarımı yapılan buğdayda, verim ve üretimin
neredeyse tamamen yağışlara bağlı olduğunu belirten Bayraktar,
2013-2014 üretim döneminde, Ekim, Kasım, Aralık ve Ocak aylarında
yağışların yetersiz kalmasının buğday üretimini, Mart-Nisan
yağışları da yetersiz kalması durumunda olumsuz etkileyebileceğini
bildirdi. Bayraktar, özellikle yağışların yetersiz kalmasının
sonbaharda ekilen kışlık buğdayı olumsuz etkilediğini, buğday
üretiminde büyük miktarlarda kayıp oluşmaması için Mart-Nisan
yağışlarının hayati önemde olduğunu vurguladı.
VERİMİ ARTIRMAK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER
Şemsi Bayraktar, buğdayda verimi ve dolayısıyla üretimi artırmak ve
buğday için ayrılan alanları başka ürünlere kaydırmak için
yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
“Ekim ve dikim işlemlerinden önce toprağın uygun alet ve
ekipmanlarla hazırlanması, taş ve varsa yabancı maddelerin
ayıklanması, tohumun uygun ekim derinliğine düşebileceği bir hale
getirilmesi lazımdır. Bitkisel üretimin artırılmasında genetik
potansiyeli yüksek, iklim şartlarına uygun, kuraklığa dayanıklı,
kaliteli buğday tohumlukların yurt içi üretimlerle karşılanması,
çiftçiler tarafından yaygın bir şekilde kullanımının sağlanması
konusu devletin ana politikası olmalıdır. Sertifikalı tohum
kullanımı destekleri daha da artırılmalıdır. Türkiey’de mevcut
gübre kullanım düzeyindeki artışa rağmen, tarımı gelişmiş ülkelerde
kullanılan miktarlara göre çok düşüktür. Gübrelemenin çevrede
yaratacağı olumsuz etkilerin önlenmesi ve beklenen verimin
alınabilmesi için toprak analizleri yapılarak, ihtiyaç duyulan cins
ve miktarda gübre verilmelidir. Buğdayda verimin artırılması için
hastalık ve zararlılarla mücadelede öncelikle kültürel tedbirler
uygulamalı, biyolojik mücadele yapılmalı, sonuç alınamazsa,
kimyasal mücadeleye başvurulmalı, ilaçlar yerinde, zamanında ve
gereken önlemler alınarak kullanılmalıdır. Bu konuda yeni
gelişmeler ile tekniklerin üreticilere aktarılmalı,
bilgilendirilmeleri sağlanmalıdır.
Verimliliği artırmak, işletme faaliyetlerini modernleştirmek için
tarımsal mekanizasyon sağlanmalıdır. Türkiye’de ekonomik olarak
sulanabilecek olan 8,5 milyon hektarlık tarımsal alandan altyapısı
tamamlanamadığı için sulanamayan 2,89 milyon hektarlık bölümünün en
kısa sürede sulamaya açılması, su tasarrufu sağlamak ve sudan daha
fazla yararlanmak için basınçlı sulamanın yaygınlaştırılması
gerekiyor. Çiftçilerin ihtiyaç duydukları girdileri makul
fiyatlarla temin edebilmeleri sağlanmalı, katma değer vergisi (KDV)
ve özel tüketim vergisi (ÖTV) oranları düşürülmelidir. Çok parçalı
bir yapıya sahip tarımsal işletmelerimizin toplulaştırılarak
optimal büyüklüğe ulaştırılması ve Medeni Kanunun mirasla ilgili
hükümleri değiştirilerek tarım işletmelerinin bölünmesinin
önlenmesi gereklidir."
CİHAN
Yorumlar