TÜSİAD: Merkez Bankası faiz kararı ile önemli bir adım attı

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, Merkez Bankası’nın faiz artırım kararını olumlu buldu.

Google Haberlere Abone ol
TÜSİAD: Merkez Bankası faiz kararı ile önemli bir adım attı

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, Merkez Bankası’nın faiz artırım kararını olumlu buldu. Muharrem Yılmaz, “Kurum, piyasanın dengelenmesi adına önemli bir adım attı. Faiz kararının seviyesi, şekli, zamanlaması ile ilgili tercihler bizim konumuz değil. Bunlar, bağımsız merkez bankacılığı prensipleri içerisinde alınmış en doğru kararlar olarak varsayılmalıdır. Hepimiz bunu böyle varsaymalıyız. Ancak enflasyon ve fiyat istikrarı, bizim elbette yakın izlediğimiz ve sormaya, sorgulamaya hakkımız olan bir konudur. Bu alanı izlemeye, sorgulamaya devam edeceğiz; biz Merkez Bankası kararının makroekonomik istikrarın öneminin korunması için önemli bir dönüş noktası olacağını umut ediyoruz ve bunu böyle görmeyi diliyoruz. “ dedi.

Yılmaz, Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED) ile TÜSİAD-Sabancı Üniversitesi Rekabet Forumu (REF) tarafından ortaya koyulan ‘Türkiye’nin Küresel Rekabet Düzeyi 2013-2014 Raporu’nun tanıtım toplantısına katıldı. Toplantıda ekonomiyi yorumlayan Yılmaz, Türkiye’nin makro ve mikro reformları iç içe yürütmesi gerektiğini dile getirdi.

Yılmaz, Türkiye’nin üretim faktörleri odaklı yapısı ile güçlü büyüme oranları yakaladığına işaret etti. Bu büyümeyi devamlı kılma emeli ile verimlilik ve inovasyon odaklı yapıya yönelmenin şart olduğunu vurguladı.

Her alanda reform için Avrupa Birliği (AB) üyelik sürecinin önemli bir etmen olduğunu anlatan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı, “Sürecin aksaması, fasılların açılmaması, ülkemizde reformların duraksamasına neden oldu. Bu durumun en bariz kanıtı, yeniden yapılanamayan, reformlarını tamamlayamayan ve rekabet gücünü kaybeden ekonomimizin verdiği cari açık ve bu cari açığa neden olan iç tasarruf yetersizliğidir. “ ifadelerini kullandı.

Muharrem Yılmaz, şöyle devam etti:

“Büyümede ilk sıralarda ve ekonomik büyüklükte de ilk 20 ekonomi içinde yer almamıza rağmen, Küresel Rekabet Endeksi’nde 44. sıradayız. 20 büyük ekonomi içinde oluyorsunuz, hem de ilk 10’da büyüme performansı yakalıyorsunuz, ama endekste 40. sıralardasınız. Bu paradoksu çok iyi anlamamız, çok iyi incelememiz ve bunu kırmamız, aşmamamız gerekiyor. TÜSİAD olarak, siyasetin kurumsallaşması için hukuk devleti, güçler ayrımı, şeffaflık gibi temel demokratik kavramlar konusunda görüşlerimizi, önerilerimizi paylaşmaya devam ediyoruz. Toplumun her kesiminden gelen katılımcı ve çoğulcu demokrasi talepleri karşısında özgürlük alanlarını genişletmek, adalete güveni temin etmek bakımından AB normlarında siyasi reformlarımıza da yeniden önem vermemiz gerekmektedir. Dolayısıyla AB’ye tam üyelik sürecini süratlendirmeliyiz.”




Yılmaz, 2000 ve sonrasının en önemli getirisinin makro ekonomik istikrar ve bu istikrarı mümkün kılan kurum ve kurullar olduğunu aktardı.

Yılmaz,” Şeffaflık, hesap verme ahlakı, bağımsız kurumlar, kamu mali yönetimi ve denetimi ve elbette bağımsız merkez bankacılığı… Şu an tüm toplum kesimlerinin fedakârlıklarıyla yapılan bu reformlardan herhangi birine yönelik bir zafiyet, sistemin tümüne yönelik kalıcı güven kaybına neden olur, buna müsaade etmemek gerekir. “ uyarısı yaptı. Yılmaz, şunları kaydetti:

“İki senedir enflasyon maalesef resmi hedefimizden önemli ölçüde saptı. Ancak bu hedef sapmasının elbette önemli maliyetleri oldu, bekleyişlerin oluşması, fiyatlandırma davranışları hep bu sapmadan nasibini aldı. Ve Merkez Bankası bir kaç gün evvel aldığı bir kararla, esasında şu an tartıştığımız rekabet olgusunun tam merkezinde olan fiyat istikrarına yoğun bir odaklanma içinde olacağını da kuvvetli bir şekilde açıkladı. Biz bunu böyle anladık. Bize göre Merkez Bankası piyasanın dengeye getirilmesi adına önemli bir adımı atmıştır. Faiz kararının seviyesi, şekli, zamanlaması ile ilgili tercihler bizim konumuz değil. Bunlar, bağımsız merkez bankacılığı prensipleri içerisinde alınmış en doğru kararlar olarak varsayılmalıdır. Hepimiz bunu böyle varsaymalıyız. Ancak enflasyon ve fiyat istikrarı, bizim elbette yakın izlediğimiz ve sormaya, sorgulamaya hakkımız olan bir konudur. Bu alanı izlemeye, sorgulamaya devam edeceğiz; biz Merkez Bankası kararının makroekonomik istikrarın öneminin korunması için önemli bir dönüş noktası olacağını umut ediyoruz ve bunu böyle görmeyi diliyoruz.”
CİHAN

Yorumlar