TÜSİAD Başkanı: Tehlikeli bir kutuplaşma var; çözüm süreci şeffaf değil

Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Haluk Dinçer, Türkiye'nin tehlikeli bir kutuplaşmaya gittiğini belirterek, "Bu ağır kutuplaşma kendi haline bırakılacak bir şey değil. Cumhurbaşkanlığı seçimi bunun için bir fırsat. Yeni Cumhurbaşkanı'nın görevi, kim seçilirse seçilsin, bu kutuplaşmayı ortadan kaldırmak olacaktır." dedi. Dinçer, ayrıca 'olağanüstü cesaretli bir girişim' olarak nitelediği 'Çözüm Süreci'ne başından beri destek verdiklerini, ekonomik ayağına destek olduklarını söyledi. Ancak eleştirileri de şöyle sıraladı: "Süreç yeterince şeffaf değil. Yeterince adımlar atılmıyor. Muhalefet yeterince katılmıyor."

Muharrem Yılmaz'ın istifasının ardından yönetim kurulu tarafından TÜSİAD Başkanlığı'na getirilen Haluk Dinçer, düzenlediği basın toplantısı ile gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ülkenin çok ağır ve tehlikeli bir kutuplaşmaya doğru gittiğini ifade eden Dinçer, "Siyasetin ayrıştırıcı söylemi kutuplaşmayı keskin hale getiriyor." dedi. Teorik olarak Türkiye'de demokratik düzen olduğunu ama bundan faydalanılmadığını, kurumlar arasında sağlıklı ilişkiler kurulamadığını dile getirien Dinçer, şunları söyledi:

"Bu kutuplaşmanın bizlere dayattığı gitmezsek bu da oldukça zor görünüyor. Çok tehlikeli, ağır bir kutuplaşmada TÜSİAD'ın ideolojik kutuplaşmanın tarafı olarak görülmesine, bir siyasi partinin tarafı haline gelmesine de izin vermedik. Bundan sonra da vermeyeceğiz. Bu kutuplaşma herkezi bir kutuba doğru itiyor, biz itilmemek için uğraşıyoruz. Bu ağır kutuplaşma kendi haline bırakılacak bir şey değil. Cumhurbaşkanlığı seçimi bunun için bir fırsat. Yeni Cumhurbaşkanı'nın görevi, kim seçilirse seçilsin, bu kutuplaşmayı ortadan kaldırmak olacaktır."

Dinçer, konuşmasında Çözüm Süreci'ne de değindi. "Olağanüstü cesaretli bir girişim." ifadesini kullanan TÜSİAD Başkanı, dernek olarak çözüm sürecine başından beri destek verdiklerini, sürecin ekonomik ayağına destek olduklarını ve bölgeye ziyaretler düzenlediklerini aktardı. Dinçer, bununla birlikte şu eleştirilerde bulundu: "Sürece yönelik çok eleştirdiler var ki, ben de bunlara katılıyorum. Yeterince şeffaf değil. Yeterince adımlar atılmıyor. Muhalefet yeterince katılmıyor."

TÜSİAD'ın bir siyasi partinin tarafı olmadığını ve bundan sonra da olmayacağını ifade eden Dinçer, hükümete kırılma küsme gibi bir durumlarının da söz konusu olmadığını vurguladı.

Merkez Bankası bağımsızlığının önemine dikkat çeken Dinçer, ilgili kanunlar çerçevesinde tanımlanan bu bağımsızlığı kendilerinin de önemsediğini belirtti. TÜSİAD Başkanı, "Bağımsız merkez bankacılığı çok önemlidir ve bunu sürdürmemiz gerekiyor." dedi. Türkiye'nin orta vadedede yüzde 5 ve üzerinde büyümesi gerektiğini ve bu konuda kamu maliyesinde dengenin önemli olduğunu kaydeden Dinçer, bu dengenin bozulmamasını diledi. Türkiye'de tasarrufların düşük olmasının daha çok şirketlerin katma değerinin düşük olmasından kaynaklandığını anlattı.

Dinçer, gündemdeki vergi affı ile ilgili olara da şu değerlendirmeyi yaptı:

"Son 15 yılda Türkiye'de sekiz vergi affı uygulanmış; arızi olmaktan çıkmış, istikrar kazanmış. Tabii bu aflar Hazine'ye gelir sağlıyor ama, aflardan sonra vergi kayıpları aynı şekilde tekrardan artıyor. Kayıt dışı ekonomi büyüyor. Vergi afları kayıt dışılığı özendiriyor. Aflarla ilerlemek yerine sistemin etkinliğini artıracak reformlar yapmanın daha doğru olacağına inanıyoruz. Yargı alanında çok ciddi bir reform ihtiyacımız var."

CİHAN