"Türkiye'de meslek hastalıkları sağlıklı bir şekilde kayıtlara geçmiyor"

Türkiye, resmi verilere göre meslek hastalıklarını ile mücadelede dünya standartları üzerinde. 2012 yılı verilerine göre İngiltere’de 500 bin, ABD’de 160 bin olan meslek hastalığına yakalanma sayısı Türkiye’de sadece 891 olarak kayıtlara...

Google Haberlere Abone ol
"Türkiye'de meslek hastalıkları sağlıklı bir şekilde kayıtlara geçmiyor"

Türkiye, resmi verilere göre meslek hastalıklarını ile mücadelede dünya standartları üzerinde. 2012 yılı verilerine göre İngiltere’de 500 bin, ABD’de 160 bin olan meslek hastalığına yakalanma sayısı Türkiye’de sadece 891 olarak kayıtlara geçti. Verileri manidar bulduğunu söyleyen an Birlik İş Güvenliği Enerji İşçi ve Çevre Sağlığı Eğitim Araştırma Derneği (BİR-DER) Başkanı, A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı Abdullah Bozkır, "Ülkemizde meslek hastalıkları sağlıklı bir şekilde kayıtlara geçiyor mu? Ne yazık ki; ‘hayır.’ Almanya’da ortalama 70 bin meslek hastalığı görülmüş olmasına rağmen 76 milyonluk ülkemizde, meslek hastalıkları adeta unutulmuş durumda. Öyle ki SGK verilerine göre 2012 yılında toplam 891 meslek hastalığını karşılaşılmıştır." dedi.

Bozkır, iş kazasının 31 Mayıs 2006 tarihli, 5510 Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda "Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, işveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle, bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda, sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özüre uğratan olayı" olarak tanımlandığını söyledi. Abdullah Bozkır, meslek hastalığının ise 5510 sayılı Kanunu’nda "Sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal özürlülük halleri" olarak tanımlandığını dile getirdi.

İş kazası ve meslek hastalıklarının kayıt ve bildiriminin nasıl yapılması gerektiğini de anlatan Bozkır şunları kaydetti: "İşveren; bütün iş kazalarının ve meslek hastalıklarının kaydını tutar, gerekli incelemeleri yaparak bunlar ile ilgili raporları düzenler. İşyerinde meydana gelen ancak yaralanma veya ölüme neden olmadığı halde işyeri ya da iş ekipmanının zarara uğramasına yol açan veya çalışan, işyeri ya da iş ekipmanını zarara uğratma potansiyeli olan olayları inceleyerek bunlar ile ilgili raporları düzenlemelidir. İşveren, İş kazalarını kazadan sonraki üç iş günü içinde, Sağlık hizmeti sunucuları veya işyeri hekimi tarafından kendisine bildirilen meslek hastalıklarını, öğrendiği tarihten itibaren üç iş günü içinde, Sağlık hizmeti sunucuları veya işyeri hekimi tarafından kendisine bildirilen meslek hastalıklarını, öğrendiği tarihten itibaren üç iş günü içinde, Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirimde bulunmak zorundadır. Ayrıca , İşyeri hekimi veya sağlık hizmeti sunucuları; meslek hastalığı ön tanısı koydukları vakaları, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularına sevk etmelidir. Sağlık hizmeti sunucuları kendilerine intikal eden iş kazalarını, yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucuları ise meslek hastalığı tanısı koydukları vakaları en geç on gün içinde Sosyal Güvenlik Kurumu'na (SGK) bildirmekle yükümlüdür."

Türkiye’de ise durumun farklı olduğunu öne süren BİR-DER Başkanı Abdullah Bozkır, "Ülkemizde meslek hastalıkları sağlıklı bir şekilde kayıtlara geçiyor mu? Ne yazık ki; hayır. İngiltere’de yıllık 500 bin, süper güç ABD’de 160 bin Almanya’da ise ortalama 70 bin meslek hastalığı görülmüş olmasına rağmen 76 milyonluk ülkemizde, meslek hastalıkları adeta unutulmuş durumda. Öyle ki SGK verilerine göre; 2012 yılında toplam 891 meslek hastalığını karşılaşılmıştır. 2013 verileri henüz açıklanmadığı için bilgimiz yok. 76 milyon insanın yaşadığı ve milyonlarca çalışanın olduğu ülkemizde bu rakamların ne kadar ciddi olduğu düşündürücü ve bir o kadar da üzücü. İş Sağlığı ve güvenliğinde bir faaliyet iyileşme istiyoruz anacak düşmanımız hakkında yeterli bilgi ve donanıma sahip değiliz. İnsan hayatı ne den bu kadar değersiz bunu düşünmek bile insanın içini acıtıyor. Ülkemizdeki meslek hastalığı verilerinin, gerçeklikle hiçbir ilgisinin yok. 1990’lı yıllar boyunca her yıl kayıtlara geçen meslek hastalığı sonucu ölüm olayları ortalama 100 civarındayken,1995’te 121, 1999’da 168 olan meslek hastalığı sonucu ölümler 2000 yılında birden bire 6’ya inmiş, 2009 yılında ise sıfıra kadar düşmüş görünmektedir. 2010 ve 2011 istatistiklerinde 10, 2012 de ise taşıma için depolama ve destek faaliyetlerinde çalışan bir kişi dir. Yani madenler de çalışanlar, kaynakçılar, kot taşlamacıları, petrol çıkaranlar mermer madenleri gibi benzeri yerlerde çalışanlarda Dünya standartları üzerindeyiz. Gel de inan nereye bu gidiş. Hala vicdan sahibi olanlara ithaf olunur." diye konuştu.

CİHAN

Yorumlar