Türkiye çay tiryakiliğinde dünya dördüncüsü
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye’nin çay tarım alanlarının genişliği bakımından dünyada 7.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi
Bayraktar, Türkiye’nin çay tarım alanlarının genişliği bakımından
dünyada 7. sırada, kuru çay üretimi yönünden 5. sırada, yıllık kişi
başına tüketim bakımından ise İrlanda, İngiltere ve Kuveyt’in
ardından dördüncü sırada yer aldığı bilgisini verdi.
Şemsi Bayraktar, konu ile ilgili yaptığı açıklamada 2000-2001 ila
2011-2012 döneminde yaş çay üretimi yüzde 62,4, tüketimi yüzde
59,4, ihracatı yüzde 300,4, ithalat yüzde 4,5, kişi başına tüketim
yüzde 42,7 arttığını bildirerek, “bu dönemde üretim 758 bin 38
tondan 1 milyon 231 bin 141 tona, tüketim 647 bin 395 tondan 1
milyon 32 bin 17 tona, ihracat 2 bin 248 tondan 9 bin 1 tona,
ithalat 25 bin 334 tondan 26 bin 466 tona çıktı.” ifadelerini
kullandı.
Bu dönemde kişi başına yaş çay tüketiminin ise 9,68 kilogramdan
13,81 kilograma yükseldiğini belirten Şemsi Bayraktar, çay üretim
ve tüketiminin yıllar itibarıyla artmaya devam ettiğini, 2011/2012
döneminde yaş çay üretiminin 1 milyon 231 bin 141 tona çıktığını
aktardı.
Üretim 186 bin 671, kullanımda 31 bin 918 ton olmak üzere toplamda
216 bin 589 ton yaş çayın değerlendirilemeden kaybedildiğini
vurgulayan Bayraktar, “üretilen çayın yüzde 15’inin üretim
esnasında, yüzde 2,59’unun ise kullanım esnasında kaybediliyor. Bu
kadar yaş çaydan 39 bin ton dolaylarında kuru çay elde edilebilir.
Kayıplar arz-talep dengesizliğine ve gereksiz ithalata neden
oluyor.” dedi.
TZOB Genel Başkanı, Türkiye’nin, çay tarım alanlarının genişliği
bakımından dünyada 7. sırada, kuru çay üretimi yönünden 5. sırada,
yıllık kişi başına tüketim bakımından ise İrlanda, İngiltere ve
Kuveyt’in ardından dördüncü sırada yer aldığını dile getirdi. 2011
yılında Türkiye’de kişi başına yıllık kuru çay tüketiminin 2,51
kilograma çıktığını duyuran Şemsi Bayraktar, “2006 yılı verilerine
göre İrlanda’da kişi başına 3,2, İngiltere’de 2,6, Kuveyt’te 2,5,
Türkiye’de 2,3, Katar’da 2 kilogram kuru çay tüketildi. Türkiye
2011 yılında kişi başına kuru çay tüketimini 2,51 kilograma
çıkardı. Tüketimdeki artış böyle devam ederse, çok uzak olmayan bir
gelecekte Türkiye, kişi başına kuru çay tüketiminde birinciliğe
yerleşir.” dedi.
Çayın, doğada yabani olarak yetişen çay bitkisinin yapraklarının
işlenmesiyle hazırlandığını, anavatanı çeşitli kaynaklarda Çin ve
Hindistan olarak kabul edildiğini, daha sonra Japonya ve diğer Asya
ülkelerine yayıldığını, 16. yüzyıldan itibaren de Avrupa
ülkelerinde ve Avrupa vasıtasıyla tüm dünyada tanınmaya başladığını
ifade eden Bayraktar, şunları aktardı:
“Çay, yağışın bol ve iklimin sıcak olduğu bölgelerde
yetiştiriliyor. Fakat ekonomik olarak çay tarımının yapıldığı
alanlar sınırlı. Çin, Hindistan, Kenya, Sri Lanka, Türkiye,
Vietnam, İran, Endonezya, Arjantin, Japonya, Tayland, Bangladeş ve
Malavi çay bitkisi üretiminde başta geliyorlar. 48 ülkede çay
yetiştirilse de yıllık 10 bin tonun üzerinde kuru çay üretimi yapan
ülke sayısı 22’de kalıyor.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) istatistiklerine
göre dünyada 2011 yılında 3 milyon 256 bin 762 hektar alanda çay
tarımı yapıldı. Siyah, yeşil ve diğer çay çeşitleri dahil 4 milyon
668 bin 466 ton kuru çay üretildi. Türkiye, 2011 yılında, 4 milyon
668 bin 466 ton olan kuru çay üretiminin yüzde 4,75’ini, 221 bin
600 tonla yaptı. Çin, dünya çay üretiminin yüzde 34,77’sini,
Hindistan yüzde 20,71’ini, Kenya yüzde 8,09’unu, Sri Lanka yüzde
7,02’sini gerçekleştirdi. Çin, 2011 yılında 1 milyon 623 bin,
Hindistan 966 bin 733, Kenya 377 bin 912, Sri Lanka 327 bin 500 ton
kuru çay üretti. Üretimde 5’inci olan Türkiye 221 bin 600, altıncı
Vietnam 206 bin 600, yedinci İran 162 bin 517, sekizinci Endonezya
142 bin 400, dokuzuncu Arjantin 96 bin 572, onuncu Japonya 82 bin
100 ton kuru çay üretimi yaptı. Bu ülkeleri 73 bin 320 tonla
Tayland, 60 bin 500 tonla Bangladeş, 52 bin tonla Malavi
izledi.”
ÇAY İNRACAT VE İTHALATI
2011 yılı verilerine göre, kuru çay ihracatında Çin 322 bin 580
ton, Hindistan’ın 322 bin 548 ton, Sri Lanka’nın 321 bin 74 ton,
Kenya’nın 306 bin 678 ton kuru çay ihracatıyla dünyada ilk dördü
paylaştığını vurgulayan Bayraktar, “bu ülkeleri 133 bin 900 tonla
Vietnam izliyor. İthalatta Rusya 187 bin 790 tonla, İngiltere 154
bin 552 tonla başta geliyor. Bu ülkeleri 127 bin 511 tonla ABD, 119
bin 231 tonla Pakistan, 100 bin 423 tonla Mısır takip etti.”
dedi.
Çay tarımı yapmayan ülkelerden Birleşik Arap Emirlikleri’nin 50 bin
ton, İngiltere’nin 31 bin ton kuru çay ihracatı gerçekleştirdiğini
bildiren Bayraktar, bu ülkelerin ithal ettikleri çayı harmanlayıp
yeniden ihraç ettiklerini, hiç çay üretimi yapmadan ihracattan
oldukça önemli miktarda döviz kazandıklarına dikkati çekti.
Şemsi Bayraktar, Gürcistan Cumhuriyeti sınırından, Trabzon’un
Araklı-Karadere sınırına kadar olan Karadeniz kıyı şeridi ve yer
yer 30 kilometre içerlere kadar giren ve yaklaşık 1.000 metre
yüksekliklere kadar uzanan yamaçların, çay yetiştiriciliği için en
elverişli bölge olması nedeniyle birinci sınıf çay bölgesi olduğu
bilgisini verdi. Bayraktar, Trabzon’un Araklı-Karadere sınırından
başlayan Ordu’nun Fatsa ilçesine kadar uzanan bölgenin ise ikinci
sınıf çay bölgesi olarak tanımlandığını belirtti.
ÇAYDA, YAŞLANMIŞ BAHÇE VE KÜÇÜK ALANLAR SORUNU
Bayraktar, çay tarımı bölgede çoğunlukla küçük aile işletmeciliği
şeklinde yapıldığını, çay üreticilerinin yüzde 75,77’sinin 5
dekarın altında, yüzde 20,9’unun 5–10 dekar arasında ve yüzde
2,70’inin 10-20 dekar arasında, yüzde 0,59’unun 20 dekarın üzerinde
çaylık alana sahip olduğunu bildirdi. Yarım dekarın altında bile
oldukça fazla çay alanları görüldüğüne dikkati çeken Bayraktar,
şunları kaydetti:
“Bu kadar küçük alanlarda yapılan üretim, çiftçimize yeterli geliri
sağlamamaktadır. Çaylıkların bir kısmı çoktan ekonomik ömrünü
doldurmuş, bir kısmı da ekonomik ömrünü tamlamasına az bir zaman
kalmıştır. Yaşlanmış, verimden düşmüş, açılımlar nedeniyle bir
örnekliği bozulmuş çay bahçeleri acilen yenilenmelidir. Çaylıkların
yenilenmesine yönelik çalışmaların başlamış olması
sevindiricidir.”
CİHAN
Yorumlar