Türkiye, Avrupa İşletmeler Ağı potansiyelini yeterince kullanamıyor
Üniversite Sanayi İşbirliği Merkezleri Platformu Yürütme Kurulu Genel Sekreteri (ÜSİMP) Prof.
Üniversite Sanayi İşbirliği Merkezleri Platformu Yürütme Kurulu
Genel Sekreteri (ÜSİMP) Prof. Dr. Fazilet Vardar Sukan, Avrupa
Komisyonu’nun desteğiyle 2008’de kurulan Avrupa İşletmeler Ağı’nın
(enterprise europe network) dünyanın en büyük teknoloji ve ticari
işbirliği ağı özelliğini taşıdığını söyledi. Adana Sanayi Odası
(ADASO), Adana Ticaret Odası (ATO) ve Üniversite Sanayi İşbirliği
Merkezleri Platformu (ÜSİMP) işbirliğiyle düzenlenen “Teknoloji
transfer ofislerinin uluslararasılaşmasında Avrupa işletmeler ağı
çalıştayı” gerçekleşti.
ADASO’daki programın açılışında konuşan Prof. Dr.Fazilet Vardar
Sukan, 2013’de Avrupa İşletmeler Ağı (AİA) ile Avrupa’da 351
teknolojik, 631 ticari, 338 AB proje ortaklığı olmak üzere toplam
bin 629 işbirliği anlaşması imzalandığını ifade etti. Sukan, bu
anlaşmaların sadece 65’nin Türkiye’ye ait olduğunu vurguladı.
İşbirliği anlaşmalarında Avrupa ‘da 1 kişiye 1 sözleşme düşerken,
Türkiye’de bu rakamın 0,62’de kaldığını anlatan Sukan,
“Sistemlerimizin çok da verimli olmadığını görüyoruz. Maksimum
alabileceğimiz AB desteği yüzde 60 iken ancak yüzde 37’ünde
yararlanıyoruz. AİA’nın yaklaşık toplam bütçesi yılda 8 milyon
Euro’dur. Bunun 3 milyon Euro AB’den, 5 milyon Türkiye’den gidiyor.
Dolayısı ile burada ciddi bir potansiyel var. Bu imkânı neden
Avrupa kadar kullanamayalım? Teknoloji transfer ofislerdeki
altyapısına devlet 20 milyon TL koyuyor. Bu yılda yaklaşık 40
milyon TL. demek. Bu devletin üniversite, sanayi işbirliğini
uçurmak için verdiği bir para. Ama uçabiliyor muyuz?” dedi.
Teknoloji transfer ofisleri ile Avrupa İşletmeler Ağı’nın birçok
noktada örtüştüğüne dikkat çeken Sukan, burada bir sinerjinin
oluşturulabileceğini dile getirdi. Prof. Dr. Sukan, şöyle devam
etti: “Zincirimiz var; ama halkaları kopuk. Bölgesel
zenginliklerimiz çok farklı girişimlerimiz mevcut. Ama aralarında
eş güdüm ve güven yok. Hedefimiz minimum kaynak kullanımı ile
maksimim fayda sağlamaktır. Eğer Avrupalı 1 adam başına 1 anlaşma
başarabiliyorsa Türkiye adam başına iki anlaşma
imzalayabilmeli.”
ADASO Başkanı Zeki Kıvanç, sanayinin en belirgin öğesinin teknoloji
üretebilmek olduğunu vurguladı. Ülkelerin teknoloji üretip, bilgiyi
ürün tasarlamada kullanabildiği ölçüde ticarette rekabet üstünlüğü
sağlayabildiğini açıklayan Kıvanç, Türkiye’nin bütün kayraklarını
seferber edip, bilgi üretme ve ticarileştirme becerisini
geliştirmesi gerektiğinin altını çizdi. Kıvanç, “Bunu da sadece
üniversite, sanayi işbirliğiyle yapabiliriz. Ancak bugün
üniversitelerimiz Ar-Ge ve inovatif fikirler geliştirmekte olsa da;
bu bilgilerin topluma ulaştırılması ve sanayide kullanılmasında
sorunlar yaşanmaktadır. Ar-Ge ve inovasyonun gelişmesine uygun
zemin ancak bu işbirliğiyle olacaktır.” diye konuştu.
ATO Başkan Yardımcısı Halis Bayrak, Adana’nın kemikleşen ticaret ve
sanayi kültürünün etkisiyle son 20 yılda bilgi çağına uyum
sağlayamadığını ve parlayan özelliğini kaybettiğini ifade etti.
Teknoloji transfer ofislerini iş dünyası olarak desteklediklerine
dikkat çeken Bayrak, bilim ve iş dünyasının bilgi ile tecrübesini
bir araya getirerek, enerjisini ülkenin kalkınması yolunda
kullanmasını istedi. Sanayici ve işadamlarının katıldığı çalıştayda
konunun uzmanları sunum yaptı.
CİHAN
Yorumlar