'Türk okulları sayesinde işadamlarımızın yurtdışında itibarı tavan yaptı'

Ege ve Batı Akdeniz Sanayici ve İşadamları Federasyonu (ESİDEF) Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Ramazan Davulcuoğlu, yurtdışındaki Türk okulları sayesinde, o ülkelere giden Türk işadamlarının itibarının tavan yaptığını söyledi.

Manisa Sanayici ve İşadamları Derneği (MASİAD) tarafından düzenlenen "Bilgi ve Tecrübe Paylaşımı" toplantısında konuşan Davulcuoğlu, son 100 yılda Türk insanı olarak dünyada en itibarlı, en yaygın ve uluslararası özellikte yapılan işin, 150 ülkede kurulan Türk okulları olduğunu söyledi. Hizmet Hareketi'nin bu işinin muhteşem bir proje olduğunu dile getiren Davulcuoğlu, “Eskiden çocukluğumuzda yurtdışına gittiğimizde bize 'barbar Türkler' derlerdi. Şimdi her gittiğimiz ülkede itibarımız tavan yapıyor. Bu sadece işadamlarının, hükümetin çalışmasıyla olmadı. Büyükelçiliklerimizin olmadığı ülkelerde Türk okulları var. İnsanlar, bu okullara ciğerparelerini emanet etmişler. Bu okullarda cumhurbaşkanı, başbakan, genelkurmay başkanı, bakanlar ve bürokratların çocukları eğitim görüyor. Bu çocuklar da yarın aynı makamlara gelecekler. Çok önemli bir iş yaptınız. Bu çok zor bir şey. Bu çocuklar Türkçeyi öğreniyor, İstiklâl Marşı'nı okuyor, Türkiye âşığı oluyor. Bu o kadar önemli bir iş ki Allah herkese bunu nasip etmez. Allah, bu topluluğa bunu nasip etmiş. Burada herkesin bir tuğlası var. Dünyanın en onurlu, en büyük, en zor ama en başarılı işini yapıyorsunuz.” dedi.

2014 yılında ekonomik beklentilere ilişkin değerlendirmede de bulunan Davulcuoğlu, dünya ekonomisinin 2008 krizinden sonra en çok toparlandığı yılı yaşadığını ifade etti. Dünya ekonomisinin toplam büyüklüğünün 74 trilyon dolar olarak hesaplandığını kaydederek, “Bunun yüzde 25'i AB ülkeleri, yüzde 25'i ise ABD; yani iki blok, tek başına dünyanın yüzde 50'sini yönetiyor. Buralarda ciddi bir toparlanma var, şimdiye kadar yoktu. Gelişmiş ülkeler, yeniden toparlanıp büyümeye doğru geçiyor. Bizim gibi gelişmekte olan ülkeler için artık sermaye akışının olmayacağı bir döneme giriyoruz. Sadece bizim için değil Brezilya, Rusya ve diğer ülkelerde de böyle. Dolayısıyla gelişmekte olan ülkelerden para kaçışı var. Geçtiğimiz 10 yıl, gelişmekte olan ülkelerde para bolluğu vardı ancak önümüzdeki 10 yıl, sermaye kıtlığı olan bir döneme giriyoruz. Son dönemdeki faiz ve döviz artışlarıyla ekonomideki durağanlığı sadece Türkiye'nin iç siyasetine bağlamak yanlış olur. Gelişmekte olan ülkelerin tamamında bu sıkıntı var." şeklinde konuştu. Türkiye'nin son 12 yılda ciddi bir sıçrama yaptığını, büyümenin daha çok sıcak para ve yabancı yatırımla sağlandığını belirterek, “Türkiye'de sermaye kıtlığının yaşanacağı 10 yıllık bir süreyi herkes kabul ediyor. Dolayısıyla işadamları olarak dikkatli olmamız gereken bir döneme giriyoruz. Bunu siyasetten arındırarak söylüyorum. Ayrıca siyasi gelişmeler de işadamları için bir risk unsurudur. Türkiye'yi gelecek 10 yılda böyle bir gerçek bekliyor. Bunun çözümü vardır elbette.” dedi.

Türkiye'nin önündeki en büyük problemin orta gelir tuzağı olduğunu dile getiren Ramazan Davulcuoğlu, "Ayrıca sınırlı demokrasi tuzağı var. Önümüzdeki dönem, bu iki konu işadamlarının önünde olacak. TÜİK verilerine göre milli gelirimiz 2008 yılına kadar yükselmiş, 10 bin 438 dolar olmuş. Türkiye'nin 10 bin dolar, orta gelir tuzağı diye tabir ediliyor. Bunu bütün gelişmiş ülkeler yaşamış. 2008 yılından bu yana milli gelirimiz 1 lira artmamış. Ekonomimiz öyle bir noktaya geldi ki takıldı kaldı. Bunu devletin verileri söylüyor. Altı yıldır büyüyorsak nerede? Tıpkı 2001 krizinde olduğu gibi Türkiye, sancılı bir dönemin arifesini yaşıyor. Türkiye, orta gelir tuzağına takıldı. Bu tuzağı bu ekonomik anlayışla götüremediğimiz belli. Rakamlar bunu gösteriyor, kendimizi kandırmayalım." diye konuştu.

Daha sonra MASİAD Başkanı Muhittin Çalımcı, ESİDEF Yüksek İştişare Kurulu Başkanı Davulcuoğlu'na plaket verdi. CİHAN