TSE, artık üstün kaliteyi ‘yıldızlı sertifika’ ile taçlandıracak
Türk Standartları Enstitüsü (TSE) Başkanı Hulusi Şentürk, Mart ayından itibaren standardın üzerinde kaliteyle ürün üreten firmalara "TSE Yıldız" ve "TSE Çift Yıldız" belgesi verileceğini açıkladı.
Türk Standartları Enstitüsü (TSE) Başkanı Hulusi Şentürk, Mart
ayından itibaren standardın üzerinde kaliteyle ürün üreten
firmalara "TSE Yıldız" ve "TSE Çift Yıldız" belgesi verileceğini
açıkladı.
TSE Başkanı Hulusi Şentürk, Bursa’da 28 Şubat Cuma günü
gerçekleştirilecek olan,’Standardizasyonun Milli Ekonomiye
Faydaları’ konulu panelin bilgilendirmesinde konuştu. TSE Başkanı
Şentürk, ayrıca TSE'nin çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Bu yıl Mart ayından itibaren TSE belgesinin yanı sıra, yeni
belgelerle sanayiciye hizmet vermeye başlayacaklarını bildiren TSE
Başkanı Şentürk, "TSE Yıldız ve TSE Çift Yıldız adını verdiğimiz
yeni belgelendirme, Türk sanayisinde kalite konusunda çok ciddi bir
görev gerçekleştirecektir. Bir üründe TSE belgesi alabilmek için
standartlarda belirtilen şartları gerçekleştirmeniz gerekiyor. Bu
şartları gerçekleştiren herkes, TSE belgesi alabiliyor ama burada
ciddi bir sıkıntımız vardı. O da şu, standardın üzerinde kaliteyle
ürün üretenleri, ayrıca belgelendiremiyorduk. Yani standardın
istediği asgari şartları gerçekleştiren de, standardın çok üzerinde
kaliteyi gerçekleştiren de aynı belgeyi alıyor, aynı belgeyle
piyasa da rekabet etmek zorunda kalıyordu. Bu da kaliteye yatırım
yapan kuruluşlarımız için bir dezavantaj teşkil ediyordu. İşte 'TSE
Yıldız' ve 'TSE Çift Yıldız', bu konudaki çok büyük bir sıkıntıyı
ortadan kaldıracak" dedi.
MARKET RAFLARINDA KALİTE KONTROLÜ
TSE'nin belirleyeceği kriterlere göre standartların üzerinde üretim
gerçekleştirenlere, ‘TSE Çift Yıldız’ belgesi verileceğini anlatan
Hulusi Şentürk, şunları söyledi: "TSE Çift Yıldız veya tek yıldız
belgelerinde iki önemli husus var. Biri, standartların daha
üzerinde bir kaliteye ulaşmış olmak. İki, buradaki ara kontrollerin
fabrikalardan numune alarak değil, bizzat marketlerin raflarından
alınacak numunelerin kontrol edilmesi suretiyle gerçekleştirilmiş
olacak. Yani artık 'Ey fabrika 3 ay sonra geleceğim, senden numune
alacağım' biçiminde bir ara kontrol değil. Arkadaşlarımız, rastgele
markete gidecek, malın bir tanesini satın alacak. Onu test edeceğiz
ve gerçekten bizim verdiğimiz belgeye göre üretim yapıp yapmadığını
nihai satış noktalarında kontrol etmiş olacağız. Bu sayede
gerçekten kaliteli üretim yapan ve bu üretiminden taviz vermeyen
işletmeler, rakiplerine göre ciddi bir avantaj sağlamış olacak ve
TSE Çift Yıldız logolu kalitenin ve güvencenin temsilcisi olacak
belgeleriyle önleri açılacaktır."
Hulusi Şentürk, bunun ciddi bir yarışı da beraberinde getireceğini
anlatırken, “Rakibinin altında kalmak istemeyen ve çift yıldız
belgesine ulaşmak isteyen üreticiler bundan sonra bu çift yıldız
belgesini almak için daha yüksek kalitede üretim yapmak zorunda
kalacak. Türk Standartları Enstitüsü olarak kuruluş kanunumuzda
bize verilen ve yıllardır ihmal ettiğimiz bir görevi de, yani
‘Türkiye’de ki ürün kalitesinin geliştirilmesi görevimizi de
firmaları yarıştırarak gidermiş olacağız.” diye konuştu.
THY HARİÇ, DÜNYA MARKAMIZ YOK
Türkiye'nin en büyük problemlerinden birinin de marka problemi
olduğunu aktaran Şentürk, şu anda dünyada Türk Hava Yolları (THY)
hariç markalaşmış bir Türk ürününün olmadığını belirterek,
“Bölgesel anlamda markalaşmış ürünler var. Orta Doğuda, Orta
Asya’da, ama küresel çapta markalaştığımız ürünler yok.
Markalaşmayı sağlayabilmek için mutlaka üstün kaliteye ulaşmamız
gerekiyor. Bunun içinde sadece standartlarla üretim yapan bir
sanayiden standartlar üstü bir üretim yapan bir sanayiye evrilmemiz
gerekiyor. Enstitü olarak bu konuda teşvik edici politikaları
inşallah iki haftaya kadar yürürlüğe sokmuş olacağız.” dedi.
Ayrıca ihracatla ilgili günü kurtarma derdi ile yarını katletmeden
çekinmeyen ticaret ahlakı konusunda üzüntü verici durumların
olduğundan yakınan TSE Başkanı Şentürk, "Kalitesiz ürünleri yurt
dışına değişik isimler adı altında göndererek, o ülkelerdeki Türk
malı imajının yerlerde sürünmesine sebep oluyorlar. Özellikle
Balkanlar, Ortadoğu ve Orta Asya bu konuda sıkıntının hat safhaya
ulaştığı konular. En son geçen hafta Irak'ta idim. Iraklı bir
yetkili ‘Türk mallarının ne kadar kaliteli olduğunu biz Türkiye’de
görüyoruz.’ Diyor. Ama Irak’a gelen mallar aynı kalitede değil.
Oysa aynı markayı satın alıyoruz. Ama kalitesiz ürünler. Bu da
insanların Türk malına karşı ciddi bir tepkisi doğmaya başladı.
Böyle ticaret olmaz. Bugün üç kuruşluk mal satacağım diye adi
malları gönderip o ülke tüketicisinin Türk malları ile ilgili
kalite imajını yerlerde süründürmenin bu ülkenin geleceğine
yapılmış en büyük ihanetlerden biri olduğunu hepimizin kabul etmesi
gerekiyor.” şeklinde konuştu.
İHRAÇ EDİLEN ÜRÜNLERE KALİTE STANDARDI
İstanbul Sanayi Odası ile yaptıkları anlaşmanın ihracat yapılan
ürünlerin kalitesi konusunda ciddi bir adım olacağını anlatan TSE
Başkanı Hulusi Şentürk, şunları söyledi: "Türkiye'den yapılacak
ihracatlar da, tabii isteğe bağlı olarak Türk kalitesini temsil
eden yeni bir markanın kullanımı olacak. Bu, bir ürün belgesi
olmayacak. Türk malı kalite belgesi anlamına gelecek ve belli
kalite düzeyini sağlamayan hiçbir ürün, isterse TSE belgesi olsun
isterse hangi standarda uygunluk belgesi olursa olsun, bu, kalite
markasını alamayacak. Bu şekilde, ihracatta Türk malıyla ilgili
kalite algısını düzeltmeyi ve Türkiye'nin küresel pazarlarda marka
olabilmesi yönünde adım atmayı hedefliyoruz"
STANDARTLAR SAVAŞI
Standartlar Savaşı tabirini kullandığında kendisine garip garip
bakıldığını anlatan Şentürk., “Ama bu gün Allah'a şükürler olsun
bir çok insan bu kavramı artık kullanıyor. Gerçekten bu gün bir
standartlar savaşı olduğunu iş dünyamızda, akademik dünyamızda
öğrenmeye başladı. Bu kavramın patenti bana ait değil,
Amerikalılara ait. Artık bu gün rakamlar otaya konulduğunda, bu gün
dünya ticaretinde yaşanan gerçekler ortaya konulduğunda herkes açık
ve net olarak gördü ki bu bir savaştır. Standartlar savaşını
kazanamayan ülkelerin küresel dünyada ayakta kalması mümkün
değildir. Ve standartlar savaşı bir kuruma havale edilecek bir
mücadele değildir. Basketbol tabiri ile tam saha pres isteyen ve
topyekun sahiplenilmesi gereken bir mücadeledir.
Türkiye'nin artık kendi markalarını üretmesi gerektiğinin altını
çizen Şentürk, 'orta gelir tuzağından' hiç kimsenin
kurtulamayacağını, bundan kurtulmanın tek yolunun kaliteyi
üretmekten geçtiğini söyledi.
Şentürk, ayrıca Kasım ayında Avrupa Kalite Teşkilatı (EOQ) ile TSE
arasında bir protokol imzalandığını hatırlatarak, protokolün,
patenti TSE'ye ait, 'Müşteri Dostu Kuruluş’ ve ‘Müşteri Dostu
Marka' belgelendirmesinin Avrupa belgelendirmesi olarak kabul
edilmesi ve Avrupa Kalite Teşkilatı tüm üyelerinin TSE patentli bu
belgelendirmeyi Avrupa'da yaygınlaştırması konusunu kapsadığını
söyledi.
Şentürk, protokol kapsamında bu yıldan itibaren Avrupa Kalite
Teşkilatı, Avrupa'da patenti Türkiye’ye ait olan bu müşteri dostu
kuruluş ve marka belgelendirmesinin faaliyetlerine başlayacağını
söyledi.
Şentürk, verilecek her belge başına da TSE'ye telif ödeyeceklerini
belirterek, artık Avrupa'ya yönetim sistemleri ve müşteri iletişimi
konusunda kalite ihraç edebilir bir noktaya geldiklerini sözlerine
ekledi.
CİHAN
Yorumlar