Trabzon'da Doğdu Alın Teri İle Sıfırdan Patron Oldu

İşinde başarılı ve zengin olmak istemeyen neredeyse yoktur. Sıfırdan bir yere gelmek ise en zoru. DAP Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz bunu başarmış bir isim.

Google Haberlere Abone ol
Trabzon'da Doğdu Alın Teri İle Sıfırdan Patron Oldu

Haberler.com/ÖZEL

İnşaat sektörü, Türkiye'nin son 10 yıldaki itici gücü... Beraberinde 127 kalem alt piyasaya de fon oluşturuyor. Konut geliştirmede bir aşırı şirket piyasada olmasına rağmen içlerinden aşırı azı mega planlara imza atabiliyor. DAP Yapı'da bu alandaki mühim şirketlerden. DAP Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz, başarıyı genç yaşta yakalamış bir isim. Hayattaki yükselen çizgisinin sırrını ve işindeki prensiplerini Haberler.com okuyucuları ile paylaştı.

ANADOLU İNSANI

-Ziya erkek o aşırı klasik soruyu başta sormak istiyorum, ülke neresi, evlimisiniz evladınız var mı ?

1 Mayıs 1974 Trabzon doğumluyum. Ortaokul-lise yıllarından itibaren yapım sektöründe etkinlik gösteriyorum. Askerliğimi Denizli'de yaptım. İNDER ve KONUTDER'in kurucu yöneticilerindenim ve tıpkı sürede Trabzonlu İşadamları Derneği'nin Yönetim Kurulu Üyesiyim. Yaşamdaki hobilerimi işimle özdeşleştiriyorum. Evliyim.

SIFIRDAN BAŞLADI

-Çalışma hayatına nerden başladınız?

Karadenizliyim fakat sanılanın tersine babadan kalma bir işi devralmadım; zaten yapım piyasasının içindeydim. Hedeflerimi herzaman iri tuttum. Benim için ya hep veya hiçti, yani bir şey ya iyi olmalıydı veya hiç olmamalıydı. İşte bu ilke çerçevesinde, DAP YAPI adıyla bizzat tarafımca geliştirilen ve 90'lı senelerden itibaren her birisi yapısal ilginçlikleriyle anılan mesken projeleri ürettim. Orijinal tasarımları olan, ati nesillere kalacak ve değerini uzun yıllar boyunca koruyacak yapılar inşa etmek istedim. Ürettiğimiz planlar öncelikle benim zihnimde şekillendi, sonra da işinin ehli mimarlar sebebi ile çizilerek yaşama geçirildi.

OLMAZ İSE OLMAZLARI VAR

-İşinizdeki prensiplerinizi anlatırmısınz, kırmızı çizgileriniz nelerdir?

Dediğim benzeri biz zaten yapım işinin içindeydik. İnşaat alanı dışarıdan göründüğü benzeri değil; gerçekten aşırı zor bir sektör. Profesyonellik elbette aşırı önemli, fakat yapım sektöründe olası bulunduğu kadar çekirdekten yetişilmesi gerekiyor. Dolayısıyla biraz da patronun bakış açısı ve vizyonuyla ilerleyen bir alan. Ayrıca bu kadar rekabet bulunduğu bir yerde işin yapımından lansmanına kadar bulunan bütün basamakları aşırı önemli. Mümkün bulunduğu kadar
bilgili ve donanımlı arkadaşlarla çalışmayı seçiyoruz. Zihnimdeki projeyi aktarırken beni doğru anlayan, müşterek bir lisan yakalayabildiğim mimarlarla çalışmayı tercih ederim. Satıştan misal eda etmek gerekirse, satış departmanına daha öncelikle yapım sektöründe satış yapmış arkadaşları alıyoruz. Onları da anlaştığımız bir eğitim şirketinde 10-15 gündelik bir eğitime tabi tutuyoruz, oradan da geçerlerse işe başlatıyoruz.

BAŞARISININ SIRRI

-Başarınızı neye borçlusunuz?

40 kere düşünür, bir kere yaparım. Yapı şekilde mükemmeliyetçiyim, hatayı asla kabul edemem. Disiplinli çalışırım, işe yarım saat geç gelsem üzülürüm. Belki o yarım saatlik gecikme işi aşırı etkilemez, fakat ben kendi kendimi yerim. Bir de devamlı dile getirdiğim bir konu var: Her ne yaparsanız yapın, ister inşaat, ister değişik sektörde bir şey illaki nakit kazanırsınız. Ama mühim ileriki kuşaklara ve ülkeye paha katan şeyler yapmaktır.

TERZİ KENDİ SÖKÜĞÜNÜ DİKEBİLDİ Mİ ?

-Bu kadar aşırı mesken üretiyorsunuz, peki siz nasıl bir evde yaşıyor?

Beykoz Konakları'nda ormana bakan bağımsız bir evde yaşıyoruz. Karadenizli olmanın da etkisiyle denize ve doğaya yakın olmayı tercih ediyorum. 3 kızım var; geçtiğimiz ay doğan ikiz bebeklerimizle beraber 5 şahıs olduk. Dost ziyaretlerini severiz. Kalabalık sofralara oturmak, akşam yemeklerinde bir araya gelmek gündelik yaşantımızın tabii akışında yer alır. Bahçede zaman geçiririz. Gerektiğinde evde de işe konsantre olabileceğim hususi bir meslek odam var.

ONUN SIRRI YÜRÜMEK

-Bir gününüz nasıl geçiyor?

Çok erken uyanırım. Okula giden çocuklarımız bulunduğu için sabahları evimiz hareketli olur. Arabada yol boyu gazete okurum nedeniyse gün içerisinde bir daha fırsatım olmuyor. Merkez binamız Maltepe'de; Şayet oraya gitmemişsem süren inşaatlarımızın şantiyesine uğrarım. Son yıllarda Kartal'daki İstMarina'ya hayli sık gidiyorum. Projemizin ilerleyişini görmek beni heyecanlandırıyor. Üstelik denize iyot kokusunu duyacak kadar yakınız. Gün içerisinde hem ofiste hem de dışarıda pek aşırı görüşmeye katılıyorum. Öğle yemekleri çoğunlukla iş yemeği halinde gelişiyor. Akşam yemeklerinde ise evimde, ailemle beraber olmaya İtina gösteririm. Hep beraber o sofraya oturmak ve sohbet etmek sevdiğimiz bir ritüeldir. Fırsat buldukça her zaman yürürüm. Bu yürüyüşlerde kendimle kafa başa kalıyor, kendimi dinliyorum. Yürüyüşler kafamı boşaltmamı, yeni planlar geliştirmemi ve sıhhatli karar almamı sağlıyor.

HEM TAVLA DA HEM İŞTE ALİ AĞAOĞLU'NUN EN BÜYÜK RAKİBİ

-İş dışında vaktinizi nasıl değerlendirirsiniz?

Denize tutkunum diyebilirim. Zaman bulduğum her an denize açılırım, balık tutarım. Bir de tavla oynamak meselesi için iddialıyım. Ancak Ali Ağaoğlu ile yaptığımız maçlarda şansım yaver gitmiyor. Ali Bey şanslı bir insan. Çocukken pilot olmak istiyordum; yamaç paraşütüyle atlayarak bu hevesimi gidermeye çalıştım. Havadaki özgürlük hissini inanılmaz buluyorum.

BİYOGRAFİ TUTKUNU

-Sinema, müzik, kitap?

Karadenizli olduğum için kemençe sesini severim. Fırsat buldukça çocuklarla sinemaya gideriz. Ayrıca tarihe ve muvaffakiyet öykülerine meraklıyım; bu konularda yazılmış bulunan kitapları okurum. Özellikle tekne yolculuklarında kitap okumaktan zevk alırım.

İSTANBUL AŞIĞI

-İstanbul'un en sevdiğiniz semtleri

Tarihi dokusunu kaybetmemiş yerlerde olmayı severim. İstanbul'un tarihsel yarımadasında ve umumi açıdan denize yakın semtlerde dolaşmayı tercih ederim. Kadıköy'den başlayıp Maltepe-Kartal'a kadar uzanan sahili ve bunun dışında Etiler, Ortaköy benzeri semtleri beğeniyorum.

SEYAHAT BAHANE İŞ ŞAHANE

-Tatil için tercih ettiğiniz belde ve ülkeler?

Sokakları buram buram tarih koktuğu için Roma'yı ve Paris'i aşırı beğeniyorum. Barselona'da Mimar Gaudi'nin şahaseri Sagrada Familia'dan aşırı etkilendim. Öte yandan mesleğimle örtüştüğü için Dubai'deki gökdelenleri seyretmek de zevk veriyor. Zaten her defasında yeni bir yere gitmeyi, değişik şeyler bakmayı isterim. Gittiğim yerlerde yapıları inşaatçı gözüyle incelerim. Yurt içerisinde ise çoğunlukla Göcek'i tercih ediyoruz. Bazen de tekneyle yeni rotaları keşfe çıkıyoruz.

SİZE EN UYGUN EV İLANLARI İÇİN TIKLAYIN

Kaynak: HABERLER.COM

Yorumlar