Toyota Genel Müdürü Özer: Vergi oranlarının yüksek olmasında sakınca görmüyorum

Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye AŞ Genel Müdür ve CEO’su Orhan Özer, otomotivde vergi oranlarının yüksek olmasında bir sakınca görmediğini söyledi.

Google Haberlere Abone ol
Toyota Genel Müdürü Özer: Vergi oranlarının yüksek olmasında sakınca görmüyorum

Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye AŞ Genel Müdür ve CEO’su Orhan Özer, otomotivde vergi oranlarının yüksek olmasında bir sakınca görmediğini söyledi. Özer, "Ciddi şekilde dış ticaret açığı olan bir ülkeyiz. Ciddi ihracat oranlarına ulaşmış bir sektörde yüzde 78'e varan pazar payı ithal. Bunu düşürmek, engellemek için pazara ilave yükler getirmek bence hiç de olumsuz politika değil. Ben de olsam öyle yapardım." dedi.

Arifiye ilçesindeki fabrikada basın temsilcileriyle bir araya gelen Özer, üretim ve ihracat rakamları ile sektörün durumunu değerlendirdi. 2012 takvim yılında 76 bin adet araç ürettiklerini geçen yıl da 102 bin adet araç ürettiklerini hatırlatan Özer, şunları söyledi; "2014 daha güzel haberlerle gelir ve devam ederiz. 2014 yılı içinde bu rakamı 130 bin adet olarak öngörüyoruz. Yavaş yavaş normale dönüyoruz. Kriz etkilerini atlatarak normale dönüyoruz. Bu yıl ihracatımız 1,5 milyar dolar oldu. Bundan çok mutlu olarak bahsedebiliyoruz. İnşallah 3'ü, 4'ü konuşacağımız zamanlar gelir diye düşünüyoruz."

Fabrikada 3 bin 500 çalışanları olduğunu kaydeden Özer, yan sanayinin ise 5 bine yakın çalışanı olduğunu ifade etti. Her model için yerlileşme oranını artırmak istediklerini anlatan Özer, "Yerlileşme oranında da lojistik maliyetini azaltmak için bütün yan sanayiyi Sakarya bölgesine davet ediyoruz." dedi.

"ÇOK CİDDİ İHRACAT YAPAN SEKTÖRÜN KENDİ PAZARINDA YÜZDE 78'İNİ İTHAL ARAÇLARA VERMESİ HOŞ DEĞİL"

Türkiye'de kullanılan otomobillerin yüzde 78'inin ithal modellerden oluşmasının dış ticaret açığının artmasına etken olduğunu vurgulayan Özer, şunları kaydetti: "Çok ciddi şekilde ihracat yapan bir otomobil sektörünün kendi pazarında yüzde 78'ini ithal araçlara vermesi hoş bir durum değil. Geçen yıl da yüzde 78'di. Biz Corolla yapmışız yine aynı. Pazar büyüdü. Bireysel olarak tek bir arabaya bağımlı değiliz. Bunun tek çözümü hem üreticilerin müşteri beklentilerini karşılayacak şekilde araç üretmeleri konusunda daha fazla çaba göstermesi, hem de pazarın biraz daha yerli otomobil konusunda isteğinin ya da pozitif bir ayrımcılığının olması. Avrupa'da altıncı büyüklükteki bir otomotiv sektörü ya da üretimine sahip bir ülkede bu oranda ithal araç olmamalı diye düşünüyorum."

"AVRUPA PAZAR PAYLARINI ARTTIRMA ÇABASINDA"

Avrupa pazarının küçüldüğünü dile getiren Özer, "Bu yıl (2013) aynı kaldı ama küçülmüş haliyle aynı kaldı. İthal araçlara baktığımızda çok daha agresif, çok daha istekli, çok daha hızlı bir şekilde bulundukları pazarlarda pazar paylarını arttırma çabasındalar. Çok ciddi şekilde pazar payı kazanıyorlar." şeklinde konuştu.

Otomotivde vergi oranlarının yüksek olmasında bir sakınca görmediğini anlatan Özer, konuyla ilgili düşüncelerini şöyle paylaştı: "Vergi oranlarının yüksek olmasını, kişisel fikrim, ben hiçbir sakınca görmüyorum. Ciddi şekilde dış ticaret açığı olan bir ülkeyiz. Dış ticaret açığında bakıyorsunuz çok büyük yatırımlarla ciddi ihracat oranlarına ulaşmış bir sektörde yüzde 78'e varan pazar payı ithal. Bunu düşürmek için bunu engellemek için bireysel olarak ithalata bir şey yapamıyorsunuz, çünkü AB mevzuatına aykırı. O zaman pazara ilave yükler getirmek bence hiç de olumsuz politika değil. Ben de olsam öyle yapardım. Açıkçası belki daha fazlasını yapardım. Bu sebeple verginin artmasını bir üretici ve ihracatçı olarak çok sakıncalı görmüyorum. Dış ticaret açığının da kontrol edilmesi açısından katkıda bulunacaktır diye görüyorum."

DÖVİZ KURLARI

Dövüz kurlarındaki yükselişi değerlendiren Orhan Özer, son 10 yıldır Türk lirasının aşırı değerli olduğunun herkes tarafından bilindiğini söyledi. 2013 sonuna bakıldığında bu değerlenmenin biraz daha dengeye oturduğunu ya da denge noktasına geldiğinin söylenebileceğini belirten Özer, "Ondan sonra Türk lirası biraz daha değer kaybetti. Hepimizin beklentisi Türk lirasının kararlı, istikrarlı bir yapıda olmasıdır. Bu, ihracatçılar için de istikrar çok önemli. Ama genel olarak ben bir felaket ortamı ya da çok kötü bir ortam olduğunu düşünmüyorum. İstikrar dönemi gelecektir. Ya kısa dönem içinde ya da orta vadede bir istikrarlı yapıya kavuşacağız. Bu yapıda umuyorum ki hem ülkenin rekabet gücünü hem de ihracatın rekabet gücünü artıracak seviyelerde olacaktır. Karamsar ya da tedirgin değilim. Her şey dengesine oturacaktır. Ülkemiz kalkınmasına devam edecektir." ifadesini kullandı.

DİZEL VERSO'DAN BU YIL 25 BİN ADET ÜRETİLECEK

Üretim hatlarında seri üretimi başlayan yeni dizel motorlu Verso 1.6 D-4D’nin tüketiciler tarafından uzun zamandır beklenen ve talep edilen bir araç olduğunu anlatan Özer, Verso 1.6 D-4D’den bu yıl 25 bin adet üretileceğini ve araçların büyük çoğunluğunun Avrupa ülkelerine ihraç edileceğini kaydetti.

OKULLARA 62 ARAÇ VERİLECEK

Türkiye genelindeki meslek liselerine eğitim amaçlı 62 adet araç vereceklerini dile getiren Özer, "Doğu illeri de içinde Türkiye'ye yaygın olarak dağıtılacak. 109 motor, 104 şanzıman verilecek." dedi. CİHAN

Yorumlar