TOBB Başkanı: Birbirimizin üzerindeki negatifliği alalım

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Avrupa Birliği ile ABD arasındaki ticari işbirliği anlaşmasını işaret ederek, Türkiye'nin son dönemde içine kapandığı için dünyadaki gelişmelerin farkında olmadığını söyledi. Bu anlaşma ile dünya ekonomisinin üçte ikisinin birleşeceğine dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, ülkenin iç gerilimlerle boş yere vakit kaybettiğini belirtti. Hisarcıklıoğlu, "Dışarıdan gelebilecek negatif etkileri çalışarak, üreterek bertaraf edebiliriz. Hz. Mevlana'nın bir sözü var; 'Kazanmak bir ömür ister, keybetmeye ise anlık bir gaflet yeter'. Bir ömür veriyoruz hep beraber, kazanma noktasında hepimizin dikkat etmesi lazım. Gaflete düşmememiz lazım. Ülkemizin geleceği aydınlık, üyelerimiz buna inanıyor, ben inanıyorum. Dünyayı gezdiğiniz zaman görüyoruz, bizim işadamlarımız neleri başardı.. Gururlanmamak mümkün değil, başka yerde bu tabloyu görmek mümkün değil. Ben diyorum ki, yeter ki birbirimizin üzerindeki negatifliği alalım." dedi.

Ekonomi Gazetecileri Derneği'nin (EGD) her yıl Kartepe'de düzenlediği Ekonomi Zirvesi'nin bu yıl 10'uncusu yapıldı. Zirvede, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ekonomi gündemi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'nin artık küresel ekonomiden bağımsız olmadığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, bu yüzden dış gelişmelerin önemli olduğunu belirtti. "Dünya ne tartışıyor, biz ne tartışıyoruz?" sorusuna cevap ararken, gelişmeleri 7 ana başlıkta topladığını dile getiren TOBB Başkanı, bunları şöyle aktardı:

1- Finans haritası değişiyor. 2- Ticaretin kuralları değişiyor. 3- Enerji haritası değişiyor. 4- Orta sınıfın büyümesi. 5- Ekonomide şehirlerin öne çıkması. 6- Uluslararası rekabette girişimcilik ana usur. 7- İnternet ekonominin belkemiği haline geliyor.

Söz konusu başlıkları açıklarken, dünyanın 2008'e kadar likidite (para) bolluğu yaşadığını, 2008- 2009 döneminde krize girdiğini ve bunun 2013 ilk çeyreğe kadar devam ettiğini anlatan Hisarcıklıoğlu, "Şimdi para bulmanın zor olduğu zamana giriyoruz." dedi. Son donemde dünya ekonomisinin toparlanmaya başladığını, büyümenin yüzde 4'e ulaştığını ve bunun Türkiye için de fırsat olduğunu kaydetti.

TOBB Başkanı, Türkiye'nin içine kapandığı için çok farkında olmadığını ama küresel ticarette kuralların değişmeye başladığını, dünya ekonomisinin üçte ikisinin birleşmeye doğru gittiğini de söyledi. "Biz bunu görmüyor, tartışmıyoruz." diyen Hisarcıklıoğlu, Avrupa Birliği ile Amerika arasındaki transatlantik müzakerelerine işaret ederek, sadece Gümrük Birliği'ni degil, yatırımları, standartları etkileyecek düzenlemelerin söz konusu olduğunu vurguladı. Örnek olarak da, elektrik voltajının 110 mu, 220 mi olacağı tartışmasını gösterdi. 110'un standart kabul edilmesi halinde Türkiye'de elektrik sisteminin yeniden kurgulanması gerektiğini kaydetti. Bu yüzden AB ile Gümrük Birliği içinde olan Türkiye'nin de bu müzakerelerin içinde olması gerektiğini savundu.

Bu arada enerji ile ilgili dikkat çekici gelişmeler yaşandığını, Kaya Gazı'nın keşfedilmesinin bütün dengeleri değiştirdiğini öne süren Hisarcıklıoğlu, artık Amerika'nın 10 liraya mal ettigi enerjiyi, bu sayede 3 liraya mal edeceğini ve rekabette çok büyük bir avantaj yakalayacağını söyledi. Türkiye'de de Güney Doğu ve Trakya'da kaya gazı bulunmasının sevindirici olduğunu ifade etti. Çin'in, iyi bir rezerve sahip olduğu tespit edilen Uygur bölgesinde bu yüzden 5 milyar dolar yatırım yaptığına da dikkat çekti.

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, bir başka gelişme olarak yaşanan ekonomik gelişmeler sonrası dünyada orta sınıfın büyüdüğünü aktardı. Bunun daha çok insanların zenginleşmesi anlamına geldiğini belirterek, "Dünyada her yıl iki Türkiye kadar nüfus orta sınıfa dahil oluyor. Bugün 2 milyar, 2020'de 3,2 milyar olacak. Zenginleşen nüfusun tüketim harcamaları artıyor. 7 trilyon dolar dünyadaki harcamaları. Bu iki katına çıkacak. Bu bizim gibi ülkeler için büyük bir fırsat." değerlendirmesinde bulundu.

Ekonomide şehirlerin öne çıktığını, 600 şehrin dünya ekonomisinin yarısını ürettiğini (30 trilyon dolar), bu rakamın 10 yıl sonra 64 trilyon dolara çıkacağını dile getiren Hisarcıklıoğlu, "Artık rekabet şehirler arasında olacak." dedi. Bu arada uluslararası rekabette girişimciliğin ana unsur olarak öne çıktığını belirtti. Diğer yandan, "Biz medya mecrası olarak kullanıyoruz." dediği internetin 'ekonominin bel kemiği' haline geldiğini ileri sürdü. Bunun özellikle Küçük, Orta Boy İşletmelere (KOBİ) büyük imkan sağladığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "İnternet, KOBİ'ler için büyük fırsat. Danışman yok, masrafı çok yok. Dünyayı, pazarı ayağına getiriyor. Sanayimizin yüzde 99,6'sı KOBİ. Kimseye muhtaç olmadan kendisini işini görebilecek." şeklinde konuştu.

TOBB Başkanı, bu çerçevede e-ticaretin de alacağı daha çok yol olduğunu ifade ederek, "e-ticaretin ciromuzdaki payı yüzde 1. İngiltere'de bu oran yüzde 14. Önümdeki rakibim benim. Geçmem icin yüzde 28'e getirmem lazım. e-ticaret çok avantajlı, mesela numune geliyor, bir de gumruksuz geliyor." diye konuştu.

2015'te Türkiye'de yapılacak G-20 toplantısını çok önemli bulan Rifat Hisarcıklıoğlu, bu organizasyonun ülkenin tanıtını için büyük bir fırsat olduğunu vurguladı. "20 ülkenin lideri gelecek. İşadamı, işçi, STK, merkez bankası başkanları gelecek. Kendimizi tanıtacak bundan daha iyi bir fırsat olamaz." dedi.

"BU EĞİTİM SİSTEMİ TÜRKİYE'Yİ TAŞIMIYOR"

"Dışarıda bunlar olurken, Türkiye'de neler oluyor?" diyerek iç gelişmelere geçen TOBB Başkanı, önce 2013 değerlendirmesi yaptı. 2013'ün üç ve dördüncü çeyrek büyümesinin 'çalkantılar'ın geçici olduğunu, Türkiye'nin gelecegine güvendiğini gösterdiğini aktaran Rifat Hisarcıklıoğlu, geçen sene iç piyasada 'düzelme' yaşandığını belirterek, "Özel sektör altın madalya hak ediyor." dedi.

Bununla birlikte bankalardan şikayetçi olan Birlik Başkanı, 'müthis bir vicdansızlık' olanak nitelediği; bankaların aldıkları hizmet ve komisyon ücretlerinin mevduat için verdikleri her 100 lira faize oranının yıllara göre artışına dikkat çekti. 2011'de 36 lira olan söz konusu oranın 2012'de 46 liraya, 2013'te de 53 liraya çıktığının altını çizen Hisarcıklıoğlu, ipotek konusunda da eleştiride bulundu. TOBB Başkanı, "İpotek, bankadan olunca para yok. Arkadaşımdan alınca yüzde 6." diyerek tepkisini gösterdi.

Türkiye'nin yapısal sıkıntılarının başında 'cari açık'ı ilk sıraya koyan Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:

"Eskiden bir büyüme için bir yetiyordu.. Şimdi, iki gerekiyor. Eskisi gibi büyümeyi tetiklemiyor. Yüzde 5'e inerse sevineceğiz. Mücadeleye rağmen 6'lardan inmiyor. Mevcut büyüme hizmet sektörüne bağlı. Yunanistan hizmet sektörü olduğu için bu hallere düştü, ve denetleniyor hala. Biz, 2002'de 6 ayda çıktık krizden, sanayi ve ihracatın katkısıyla. Bizim asıl sorunumuz katma deger. Geçen sene Türkiye'de ihracatın kilo degeri 1,6 dolar, Almanya'da 4,1 dolar. İhracatımızı uzak ülkelere açmalıyız. Birbirimizle, kardeş kardeşe uğraşacağımıza, bununla uğraşmamız lazım."

TOBB Başkanı, mevcut eğitim sistemi ile ekonomik zıplama yapılamayacağını ifade ederek, şöyle konuştu:

"Eğitimin kalitesini artırmadan bu zıplamayı yapamayız. OECD'nin PISA değerlendirmesine baktığımız zaman Türkiye matematikte 44. Fen de 43, Okumada 41, İngilizce'de 162 ülke içinde 116'ıncıyız. Şimdi nasıl yakalayacağız bu trendi. Teknoloji, know-how, internet, İngilizce, bunlar hepsi birbirine bağımlı. Onun için olmazsa olmazımız; eğitimin kalitesi. Birinci önceliğimiz. Şimdi o 25 bin dolar, bugüne göre 2,5 misli daha zengin olabilmenin yolu eğitimden geçiyor. Birinci basamak bu."

Hisarcıklıoğlu, soru cevap bölümünde de bir soru üzerine, "Bürokrasinin yetkilerinin artırılmasına karşıyız. Sonra ne olacağını bilemiyoruz." dedi. Başbakan'a ziyarette ne konuştuklarının sorulması üzerine de şunları söyledi:

"6 başkan artı Sayın Başbakan arasında geçen bir görüşmeydi. Bunu iletmemiz doğru olmaz. Sayın Başbakan bunu gerekirse zaten açıklamada bulunur. Ama ben ülkemin geleceği açısından umutluyum. Sonuçta bu ülkenin içinde sorumluluk sahibi her insan ülkenin geleceğini, kaygılarını, sıkıntılarını, sorumluluk sahibi insanlar, siz, biz neysek, aynı şeyi hissediyor. Hepimiz aynı havayı soluduğumuz için.. Ben bu konuda ülkem açısından umutluyum, hiç bir zaman umutsuz olmadığım gibi. Ben hep pozitifim. İşadamıyım ben, hiç bir zaman negatif... Giderken de umutluydum, çıkarken de... Giderken de yüzüm gülüyordu, çıktığımda da gülüyordu. Ancak bu kadar söyleyebilirim. Pazartesi Kemal (Kılıçdaroğlu) beye gideceğiz. Şimdi bir şey istiyoruz, ne istediğimiz belli, ortada..."
CİHAN