TCMB Finansal Hesaplar Raporu

-TCMB Finansal Hesaplar Raporu: -"Türkiye ekonomisinin bu yılın ikinci çeyreğinde toplam finansal varlıkları 8 trilyon 745 milyar TL, yükümlülükleri ise 9 trilyon 823 milyar TL düzeyinde gerçekleşerek, finansal varlık ve yükümlülüklerin farkından oluşan net finansal değer 1 trilyon 78 milyar TL düzeyine ulaştı ve genel ekonomi net borçlu pozisyonunu sürdürdü" -" Hane halkı yükümlülüklerinin GSYH'ye oranına bakıldığında bu yılın ikinci çeyreğinde Türkiye, karşılaştırma yapılan 19 ülke arasında borçluluk düzeyi en düşük ülke oldu"

Google Haberlere Abone ol
TCMB Finansal Hesaplar Raporu

İSTANBUL (AA) - Türkiye ekonomisinin bu yılın ikinci çeyreğinde toplam finansal varlıkları 8 trilyon 745 milyar TL, yükümlülükleri ise 9 trilyon 823 milyar TL düzeyinde gerçekleşerek, finansal varlık ve yükümlülüklerin farkından oluşan net finansal değer 1 trilyon 78 milyar TL düzeyine ulaştı ve genel ekonomi net borçlu pozisyonunu sürdürdü. Toplam ekonominin finansmanı, büyük ölçüde dünyanın geri kalanı (yurt dışı) ve hane halkı tarafından sağlandı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) bu yılın 2. çeyreğine ilişkin "Finansal İstikrar Raporu" yayınlandı.

Rapora göre, veri dönemi boyunca, hane halkı ve dünyanın geri kalanı finansal fazla verirken, finansal olmayan kuruluşlar ve genel yönetim finansal açık verdi. Diğer taraftan, finansal kuruluşlar ile sigorta şirketleri ve emeklilik fonlarının net finansal değeri, üstlendikleri finansal aracılık faaliyetleri nedeniyle dengedeki pozisyonu korunmuş ve yatay bir seyir izledi.

Raporda, finansal olmayan kuruluşların hem varlık hem yükümlülük tarafında geleneksel olarak en büyük sektör olduğu belirtilerek, finansal araç dağılımında ise varlık ve yükümlülüklerde en ağırlıklı araçların krediler ile hisse senetleri ve öz kaynaklar olduğu ifade edildi.

Akım verileri incelendiğinde 2016 yılı ikinci çeyreğinde, en yüksek net akımın varlık azalışı olarak finansal olmayan kuruluşlarda gözlendiği ve büyük kısmının varlıklardaki işlem azalışından kaynaklandığı bildirilen raporda, dünyanın geri kalanında yükümlülük artışı yönünde finansal akım gözlenmiş olup, yükümlülük işlemlerindeki artışın belirleyici olduğu aktarıldı.

Rapora göre,Türkiye ekonomisinin bu yılın ikinci çeyreğinde toplam finansal varlıkları 8 trilyon 745 milyar TL, yükümlülükleri ise 9 trilyon 823 milyar TL düzeyinde gerçekleşerek, finansal varlık ve yükümlülüklerin farkından oluşan net finansal değer 1 trilyon 78 milyar TL düzeyine ulaştı ve genel ekonomi net borçlu pozisyonunu sürdürdü. Toplam ekonominin finansmanı, büyük ölçüde dünyanın geri kalanı (yurt dışı) ve hane halkı tarafından sağlandı.


-Hane halkı finansal varlıkları bu yılın ikinci çeyreğinde bir önceki döneme göre 40 milyar TL'ik artış gösterdi


Raporda, hane halkı finansal varlıklarının bu yılın ikinci çeyreğinde bir önceki döneme göre 40 milyar TL’lik artış gösterdiği ve bu artışın büyük kısmının mevduat kaleminde gerçekleşen işlemlerden dolayı gerçekleştiği ve hane halkı yükümlülüklerinin kredilerde gerçekleşen işlemler olmak üzere bir miktar artış gösterdiği dile getirildi.

Hane halkı finansal varlıklarında en temel aracın yaklaşık yüzde 75’ler dolayındaki payı ile mevduatlar olduğu vurgulanan raporda, bunu hisse senetleri ve öz kaynakların izlediği kaydedildi,. Veri dönemi boyunca hisse senedi ve öz kaynakların toplam finansal yatırımlardaki payının gerilediği, mevduatların payının ise arttığı anlatılan raporda, bu değişimin hane halkının daha kısa vadeli yatırım araçlarına yöneldiği şeklinde değerlendirildiği belirtildi.

Raporda, öte yandan, yükümlülüklerin tamamına yakınının krediler kaynaklı olarak gerçekleştiği belirtildi.

Hane halkı net finansal değerinin 2016 yılı ikinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre 28 milyar TL’lik artış kaydettiği ifade edilen raporda, "Hane halkı borçluluğuna ilişkin göstergelere bakıldığında, hane halkı borcunun Gayrisafi Yurtiçi Hasılaya (GSYH) oranı yüzde 21 civarındaki seyrini korumuş, borcun harcanabilir gelire oranı ile toplam finansal varlıklara oranı 2016 yılının ikinci çeyreğinde yatay bir seyir izlemiştir" ifadelerine yer verildi.

Raporda, hane halkı yükümlülüklerinin GSYH'ye oranına bakıldığında bu yılın ikinci çeyreğinde Türkiye’nin karşılaştırma yapılan 19 ülke arasında borçluluk düzeyi en düşük ülke olduğu bildirildi.


-"Sektörün finansal varlıklarında toplamda 126 milyar TL’lik işlem azalış gerçekleşti"


Finansal olmayan kuruluşların finansal varlık ve yükümlülüklerindeki azalışın, gerçekleşen işlemlerden kaynaklandığı dile getirilen raporda, şunlar kaydedildi:

"Sektörün finansal varlıklarında 2016 yılı ikinci çeyreğinde bir önceki döneme göre toplamda 126 milyar TL’lik işlem azalışı gerçekleşmiştir. Bu azalışın büyük kısmı hisse senetleri ve öz kaynaklarda gerçekleşirken, değerleme bir miktar artış göstermiştir. Aynı dönem için toplam yükümlülüklerde gerçekleşen 64 milyar TL’lik azalışta, 121 milyar TL tutarında gerileyen ihraç edilen hisse senetleri ve öz kaynaklar etkili olurken, 58 milyar TL’lik kredi işlemi gerçekleşmiştir. 2016 yılı ikinci çeyreklik döneminde, finansal olmayan kuruluşların varlıklar tarafındaki en önemli kalemini; ticari kredi ve avanslar ile diğer kalemlerin toplamından oluşan diğer alacaklar (yüzde 50) oluşturmaktadır. Hisse senetleri ve öz kaynakların payı yüzde 36, para ve mevduatların payı ise yüzde 12 olmuştur. 4 Yükümlülük tarafında ise hisse senetleri ve öz kaynak ihracı yoluyla yapılan finansmanın toplam yükümlülükler içindeki payı yüzde 32, diğer borçların oranı yüzde 37, kullanılan kredilerin payı ise yüzde 30 olarak gerçekleşmiştir . Finansal olmayan kuruluşların net varlıkları 2016 yılı ikinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre 22 milyar TL azalmıştır. Finansal olmayan kuruluşların borçlarının GSYİH’ye oranı ise 2016 yılı ikinci çeyreğinde yatay seyretmekle birlikte borçların toplam finansal varlıklara oranı artış eğilimini sürdürmüştür. Finansal olmayan kuruluşların borçlarının GSYH'ye oranları çeşitli ülkelerle karşılaştırıldığında, 2016 yılı ikinci çeyreğinde, Türkiye'nin borçluluk düzeyi düşük ülkeler arasında yer aldığı görülmektedir."

Raporda, 2016 yılı ikinci çeyreğinde, Türkiye ekonomisi net borçlu pozisyonunu sürdürürken, hane halkı ve dünyanın geri kalanının finansman sağlayan iki ana sektör olduğu ifade edildi. En borçlu sektörün finansal olmayan kuruluşlar olurken, bunu merkezi yönetim izlediği ve diğer tüm sektörlerin net alacaklı pozisyonlarını koruduğu ifade edilen raporda, "Bu dönemde, hane halkı net finansal değeri artarken, finansal olmayan kuruluşların net varlıkları bir miktar gerilemiştir. AB ülkeleri ve ABD’nin oluşturduğu ülkeler ile karşılaştırıldığında, Türkiye’de hane halkı borçluluk düzeyinin Avro Bölgesi ortalamasının oldukça altında, finansal olmayan kuruluşlarının borçluluk düzeyinin ise Avro bölgesi ortalamasına yakın ve düşük seviyeli ülkeler arasında olduğu dikkat çekmektedir." değerlendirmelerine yer verildi.

Yorumlar