Tarım alanları 18 yılda yüzde 11,3 azaldı
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 1995-2013 döneminde toplam tarım alanlarının yüzde 11,3 azalarak 26,83 milyon hektardan 23,81 milyon hektara gerilediğini bildirdi.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi
Bayraktar, 1995-2013 döneminde toplam tarım alanlarının yüzde 11,3
azalarak 26,83 milyon hektardan 23,81 milyon hektara gerilediğini
bildirdi.
Bayraktar, “Geçmişte hızlı nüfus artışının yanı sıra, kırsaldan
kente olan göçler, yerleşimlerin içinden veya yakınından geçen kara
yolları, otobanlar ile otobanlar çevresinde kurulan sanayi, turizm,
madencilik, kamu yatırımları ve yerleşim alanları, tarım
arazilerinin geri dönüşümü olmayan şekilde elden çıkmasına yol
açtı.” dedi.
Şemsi Bayraktar, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’nin, 76,96
milyon hektar karasal alanıyla Avrupa’da Rusya’nın ardından en
geniş karasal alana sahip ülke olduğu halde birinci ve ikinci sınıf
tarım toprağının yetersiz kaldığını dile getirdi. Bayraktar, 5,1
milyon hektar her türlü tarıma ve işlemeye elverişli birinci sınıf,
6,7 milyon hektar da işlemeli tarıma orta elverişli ikinci sınıf
tarım toprağı bulunduğunu belirtti.
TARIM ARAZİLERİ İMARA AÇILDI
Arazilerin bir kısmının ise kabiliyetlerine uygun kullanılmadığına
dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti: “Verimli bazı tarım
arazileri tarım dışı amaçlarla kullanılırken, orman ve mera olarak
kullanılması gereken 6 milyon hektar kadar arazide ise işlemeli
tarım yapılıyor. Tarım alanlarının şehirleşmeye ve sanayi
tesislerine dönüştürülmesi tarım alanlarının azalmasındaki en büyük
sebeptir. Çok uzun yıllardır birinci sınıf sulamaya uygun tarım
arazileri imara açılarak, sanayi ve yerleşim yerleri yapıldı.
Şehir, ilçe ve beldelerde tarım arazileri imara açıldı, konutlar
yapıldı. Türkiye’de kentsel yapılaşmanın, kaliteli tarım arazileri
üzerinde yoğunlaşması, tarım yapılan alanların ise daha düşük
nitelikli arazilere doğru kaymasına neden oldu. Tarım alanlarının
amaç dışı kullanımında ilk sırayı sanayi alıyor. Sanayiyi, konut,
turizm, madencilik ve ulaştırma amaçlı kullanımlar izliyor. Tarım
dışı kullanımının özellikle Çukurova, Gediz, Menderes, Tarsus
ovaları, İzmir, Bursa, Antalya, Mersin, Kocaeli, Sakarya, Düzce,
Trakya gibi verimli tarım arazilerinin bulunduğu yerlerde
yoğunlaşması, konunun ciddiyetini daha da artırıyor.”
'KAMU YARARI’ KAVRAMINA AÇIKLIK GETİRİLMELİ
Şehir planlarının, ülke tarımının geleceği düşünülerek yapılması
gerektiğini belirten Bayraktar, tarım alanlarını korumak için
yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
“Öncelikle ayrıntılı toprak etütleri tamamlanmalı, ülke çapında
arazi kullanım planı yapılmalı. Neresi tarım, neresi turizm, neresi
sanayi alanı olacak belirlenmelidir.
Konut ihtiyacının karşılanması için tarım arazilerinin
niteliklerine bakılmadan, alternatif alanların olup olmamasına
dikkat edilmeden şehir planları yapılmamalı.
Tarım alanlarının imara açılması yerine mevcut yerleşim alanlarında
kentsel dönüşüm projeleri yapılarak, insanların bu alanlarda ikamet
etmeleri sağlanmalı.
Toprak kanunu, tavizsiz ve kararlı biçimde uygulanmalı ve tüzük
uygulanır hale getirilmelidir. Yasanın etkin bir biçimde
uygulanabilmesi için, toprak koruma kurullarına önemli görevler
düşmektedir. Sıkı kontrol ve denetimle tarım arazileri üzerinde
kaçak yapılaşma önlenmelidir. ‘Kamu yararı’ kavramı çoğu zaman
tarım arazilerinin tarım dışına çıkarılmasında kullanıldığı için,
bu kavrama açıklık getirilmeli. İllerde kurulan toprak koruma
kurulları üyelerinin çok azı sivil toplum kuruluşlarından,
çoğunluğu ise resmi kurumlardan oluşturuluyor. Tarım arazileri söz
konusu olduğunda, oluşturulacak kurulda mutlaka ziraat odalarından
bir yetkili bulunması gerekir. Mevcut durumda odalarımızın çok az
bir kısmı oluşturulan kurullarda yer alıyor."
MİRAS KANUNU
Medeni Kanun'daki miras hükümleri yüzünden tarım arazilerinin
ekonomik olarak üretim yapılamayacak kadar küçüldüğünü vurgulayan
TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, "TBMM gündeminde olan miras
hukukuyla ilgili düzenleme bir an önce kanunlaştırılsa tarım
arazilerindeki parçalanma önlenir.” dedi.
Bayraktar, tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerin ekildiği alanın
1995-2013 döneminde, yüzde 14,4 azalmayla 18,25 milyon hektardan
15,62 milyon hektara, nadas alanlarının yüzde 19 gerilemeyle 5,12
milyon hektardan 4,15 milyon hektara indiğini bildirdi. Bu dönemde
sebze alanlarının yüzde 13,9 azalışla 938 bin hektardan 808 bin
hektara gerilediğini, meyve, içecek ve baharat bitkileri alanının
ise yüzde 28,3 yükselişle 2,52 milyon hektardan 3,23 milyona
çıktığını belirtti. CİHAN
Yorumlar