Sıvı tuzla Avrupa’ya açılacak
Gelişmiş ülkelerde ‘Altın Suyu’ diye tabir edilen sıvı tuz, artık Türkiye’de üretiliyor.
Gelişmiş ülkelerde ‘Altın Suyu’ diye tabir edilen sıvı tuz,
artık Türkiye’de üretiliyor. Türk girişimci Mahmut Küçükdoğan
tarafından tamamı yerli kaynaklardan elde edilen rafine edilmemiş
doğal tuza Avrupa’dan sipariş yağıyor. Çorum’da kurulan tesiste
üretilen sıvı tuzla Fransa, Almanya, İngiltere ve KKTC’ye yıl
sonuna kadar 5 milyon dolarlık ihracat hedefleniyor.
Avrupalı’nın ‘Altın Suyu’ diye tabir ettiği rafine edilmemiş doğal
tuz Türkiye’de üretilmeye başlandı. Tamamı yerli kaynaklardan elde
edilen sıvı tuz daha piyasaya çıkalı 1 ay olmadan yurt dışından
yoğun talep almaya başladı. Mahmut Grup Yönetim Kurulu Başkanı
Mahmut Küçükdoğan, “Doğal tuzu ilk etapta İngiltere, Fransa,
Almanya ve KKTC’ye ihraç edeceğiz”. dedi. Gelişmiş ülkelerin
iyotsuz doğal sıvı tuzun önemini bildiklerini anlatan Küçükdoğan,
“Vücudun ihtiyacı olan tuz, rafine edilmemiş sıvı tuzdur. Biz de bu
bilinçle yola çıktık ve halkımızın bir ihtiyacını karşılamak için
yola çıktık. Fakat gördük ki yurt dışından da büyük talep var. Yıl
sonuna kadar 5 milyon dolarlık ihracat yapmayı hedefliyoruz.”
dedi.
YILDA 50 TL’YE SAĞLIKLI YAŞAM
Çorum’da bulunan tesislerde 150 mililitrelik tuzluk, 750
mililitrelik cam şişe ve otel, restoran, yemekhaneler gibi toplu
tüketime yönelik olarak 5 litrelik pratik musluklu paketlerde
üretilen sıvı tuz, Dr. Salt markasıyla piyasaya sunuldu. Mahmut
Grup Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Küçükdoğan, her yere cebinde
taşıdığı tuzlukla gittiğini belirterek, şunları söyledi: “Doğal
rafine edilmemiş sıvı tuzu keşfettikten sonra artık cebimde tuzluk
olmadan dışarı çıkmıyorum. Şu anda bu tuzu kullanan dostlarımın
mekanlarında yemek yiyorum. Grip salgını yaşadığımız geçen kış
hastalanmayan vatandaş kalmamıştı. Ama bizim 200 kişilik
personelimiz bu ürün piyasaya çıkmadan önce bunu kullandığı için
tek bir kişi mesaisinden olmadı. Bu da gerçek doğal tuzun insan
sağlığına ne kadar faydalı olduğunu gösteriyor. Bir tüketici yılda
sadece 50 TL’lik doğal rafine edilmemiş sıvı tuz kullanarak büyük
bir sağlık avantajını elde etmiş olacak.” Küçükdoğan, ürünün
piyasaya çıkar çıkmaz daha 1 ay bile geçmeden İngiltere, Fransa,
Almanya ve KKTC’ye 5 milyon dolarlık ihracat yapmayı
hedeflediklerini söyledi.
AVRUPALI ‘ALTIN SUYU’ DİYOR
Küçükdoğan, Dr. Salt’ın, rafine tuzların yol açtığı ‘sağlığa
zararlı’ imajını yıkacağını ifade ederek, “Dr. Salt sağlığa zararlı
olmak bir yana sağlıklı kalabilmek için mutlaka tüketilmesi gereken
bir ürün.” diye ifade etti. Küçükdoğan, Dr. Salt’ın sağlık
konusunda kendi hassasiyetlerinden yola çıkılarak seri üretimine
başlandığını belirterek, şu bilgileri verdi: “Avrupalılar sıvı
tuzun değerini bizden önce keşfetti. Avrupa’da ‘Altın suyu’ denilen
sıvı tuz, insan sağlığı için çok önemli. Bildiğimiz rafine tuzlar
sağlığımızı tehdit ederken doğal sıvı tuz ise sağlıklı yaşam için
vazgeçilmez. ABD’de rafine edilmiş tuzların üzerinde ‘No Salt’ (tuz
değil) yazıyor. Bizde ise tuz diye satılıyor. Bir ürün rafine
oluyorsa, jelatine giriyorsa tüketmekten kaçınmalıyız.”
PARADOKSUN NEDENİ
Tuz konusunda toplumda bir paradoks yaşandığını hatırlatan Mahmut
Grup Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Küçükdoğan, sağlık için
vazgeçilmez olan tuzun aynı zamanda birçok hastalığın da sebebi
olmasını şöyle açıklıyor:
“İnsan vücudunda 84 mineral var. Tuzda da 84 mineral yer alıyor.
Aynı zamanda vücudumuzun yüzde 70-75’i su. Suyun içerisinde yer
alan hücrelerin içerisinde de su var. Hücrelerin içerisine su
girebilmesi için vücutta tuz olması lazım. İnsan vücudunda doğal
tuz yoksa hücreler yeteri kadar su alamıyor. Aç kalan, susuz kalan
çocuk ne yapar? Ağlar. Hücre de ağlıyor. Hücrenin ağlaması demek,
vücutta bir ağrı, bir sıkıntı var demektir. Ağlamayı susturmak için
tuz lazım. 40 yaştan sonra herkesin bir yerleri ağrıyor.
Atalarımız, ‘Acı acıya, su sancıya iyi gelir’ demiş. Rafine tuz
kullanıldığında, hücreler içerisine su alamıyor. Bu kez hücre
kendini değiştiriyor. Susuz ortamda oksijensiz ortamda yaşamaya
alışıyor. Onun adına da kanser hücresi deniyor.”
CİHAN
Yorumlar