Sayıları 250 bine ulaştı, işsiz iş güvenliği uzmanları ordusu kuruldu
6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun yürürlüğe girmesinin ardından büyük umutlarla iş güvenliği uzmanlığı eğitimi alan ve binlerce lirayı eğitim kurumlarına yatıran işsiz işyeri uzmanlarının sayısı her geçen gün artıyor.
6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun yürürlüğe
girmesinin ardından büyük umutlarla iş güvenliği uzmanlığı eğitimi
alan ve binlerce lirayı eğitim kurumlarına yatıran işsiz işyeri
uzmanlarının sayısı her geçen gün artıyor. Birlik İş Güvenliği
Enerji İşçi ve Çevre Sağlığı Eğitim Araştırma Derneği (BİR-DER)
Başkanı Abdullah Bozkır, "Ülkemizde iş güvenliği uzmanlığı eğitimi
alan sayısı yaklaşık 250 bine ulaştı. Büyük ümitlerle iş güvenliği
uzmanlığı eğitimi alan ve binlerce lirayı eğitim kurumlarına
yatıran işsizler için bir şey değişmedi daha önceden mühendis
işsizlerdi, şimdi uzman işsiz oldular." dedi.
Birilerinin büyük paralar kazanarak servet sahibi olduklarını dile
getiren Bozkır, kimsenin kazandığında gözlerinin olmadığını
söyledi. İş güvenliği uzmanlığı noktasında artık piyasanın
doyduğunu ve bir maceranın da sonuna gelindiğini savunan BİR-DER
Başkanı Bozkır şunları kaydetti: "Peki bu kadar çok iş güvenlik
uzmanı var, neden iş kazaları kazalar meslek hastalıklarında bir
değişiklik azalma söz konusu değil. Garip bir durum. Kanun kağıt
üzerinde güzel ancak uygulamada sıkıntı var. İş kazaları ve meslek
hastalıklarında ne yazık ki büyük bir kısmı resmi kayıtlara
geçmediği halde Dünyada sıralamamız oldukça kötü. Neden diye
sormadan edemiyoruz. Çünkü söz konusu olan insan hayatı. Peki neden
bir arpa boyu yol alamıyoruz? Bilindiği gibi en çok ölümlü iş
kazası inşaat sektöründe yüksekten düşmekle meydana geliyor.
Çevrenizde gördüğünüz inşaatların onda birinde ancak inşaat
iskelelerin standartlara uygun olduğunu göreceksiniz. Bazen bu oran
onda sıfıra bile düşüyor. Çalışanların emniyet kemeri ve baret gibi
kişisel koruyuculardan haberi bile yok. Bunu görmek zor değil. Bir
de görünmeyen iş yerleri var. Sorun nerede kanunda mı? Kanun güzel
ancak; ne yazık ki sabah, akşam işe başlamadan ve iş bitince birer
kez okuyunca meslek hastalıklarına iş kazlarına iyi gelmiyor.
Uygulamak lazım. Bu da teftiş sistemini geliştirmekle olur."
'590 İŞ MÜFETTİŞİ İLE 2 MİLYONA YAKIN İŞVEREN DENETLENMEZ'
590 iş müfettişi ile 2 milyona yakın işvereni denetleyerek hedefe
ulaşmanın hayalden ibaret olduğunu anlatan BİR-DER Başkanı Abdullah
Bozkır, şöyle devam etti: "Kalben istediğiniz kadar duanızı edin
kanunları ezberleyin ancak denetim yani fiili dua olmadıkça
insanlarımızın ocağı sönmeye devam edecek. Daha önce de tavsiye
ettiğimiz gibi kesin çözüm olmamakla birlikte ‘fahri müfettişliği’
uygulaması getirilmeli. Fahri müfettişliğin denetimin sinir uçları
gibi kamu hizmeti yapacağı ve iş güvenlik uzmanı olan
meslektaşlarımızdan bu şekilde faydalanılacağı kanaatindeyiz."
Kanunla ilgili bir diğer sıkıntının da kamu kurumlarında
yaşandığına dikkat çeken Abdullah Bozkır, "Geçtiğimiz yaz kanun
bazı maddeleri ertelendi bunlardan biri de kamu kurumlarının 657
tabi memurlar için iş güvenlik uzmanı ve işyeri hekimi çalıştırma
zorunluluğu idi. Ancak kurum müdürleri tüm kanun ertelenmiş gibi
davrandığından dolayı cezalara maruz kaldılar. Tekrar
hatırlatıyoruz ertelenen sadece 657'ye tabi çalışanlar için çalışan
başına iş güvenlik uzmanı ve işyeri hekimi çalıştırma zorunluluğu
diğer maddeler yürürlükte ve cezai işlem yapılıyor. Bunlar nedir?
Risk analizi, acil durum planı ve çalışanların iş sağlığı ve
güvenliği eğitimi. Ayrıca kamu kurumu da olsa (657 dışı) 4857
sayılı iş kanununa göre; 50’nin üzerinde az tehlikeli sınıfta
geçici çalışanı var ise ya da 50’nin altında tehlikeli ve çok
tehlikeli sınıfta yer alan geçici çalışanı var ise iş güvenlik
uzmanı ve işyeri hekimi ile sözleşme yapmalı ve bu
görevlendirmeleri yaparken öncelikle kendi kurumunda çalışan ve
belgesi olan personeli görevlendirmeli. Aksi takdirde cezalar ağır
mağdur olmaları söz konusu. Hesap günü gelince herkes birbirini
suçlar bu duruma düşmeden kanun gereğini yerine getirmelerini
tavsiye ederiz. Eğer kamu kurumları 6331 Sayılı İş Sağlığı ve
Güvenliği Kanunu uygulamazsa vatandaşa bunu uygulatamazsınız. Sonra
‘balık baştan kokar’ derler. Her zaman söylediğimiz gibi önlemek
ödemekten ucuzdur." şeklinde konuştu. CİHAN
Yorumlar