Para politikası duruşunda "sıkı"dan "temkinli"ye

- PPK'nın eylül ayı karar metninde, para politikası duruşuna ilişkin "sıkı" ifadesinin "temkinli" olarak değiştirilmesi yeni bir dönemin başlangıcına işaret etti - Merkez Bankası şubat ayında yüzde 10,75 düzeyinde bulunan faiz koridoru üst bandını 7 aylık süreçte 250 baz puan indirerek yüzde 8,25'e çekerken, son indirimle faiz koridoru da 100 baz puanla tarihin en düşük seviyesine inmiş oldu - AA Finans Analisti ve ekonomist Bürümcekçi: - "Para politikasında 'sıkı duruş' vurgusu 'temkinli duruş' olarak değiştirilerek parasal gevşeme resmileştirilmiş oldu" - Işık FX Başanalisti Nalbantlı: - "Para politikasında 'sıkı duruş' ifadesinin 'temkinli duruş' olarak değiştirilmesinden gevşeme adımlarının devam edeceği anlaşılıyor. Sonraki toplantılarda 25 baz puanlık indirimlere devam edeceğini düşünüyorum" - "DenizBank Özel Bankacılık Sermaye Piyasası Araçları Yönetmeni Gödek: - "Eylül ayı ile Türk para politikasının yönetiminde yeni bir süreç başlamış oldu. Buna göre 'sıkı' para politikası duruşundan 'temkinli' para politikası duruşuna geçiş yapıldı"

Google Haberlere Abone ol
Para politikası duruşunda "sıkı"dan "temkinli"ye

İSTANBUL (AA) - BELGİN YAKIŞAN MUTLU - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) eylül ayı karar metninde, para politikası duruşuna ilişkin "sıkı" ifadesinin "temkinli" olarak değiştirilmesi yeni bir dönemin başlangıcına işaret ederken, ekonomistler bu durumu parasal gevşemenin devamı olarak değerlendiriyor.

PPK, mart ayından bu yana yaptığı seri faiz indirimlerine devam etti. Kurul'un faiz koridoru üst bandını 7 ayda 250 baz puan azaltarak yüzde 8,25'e çekmesiyle faiz koridoru genişliği de 100 baz puana indi. Böylece tarihin en dar faiz koridoru görüldü.

Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi, PPK metninde faiz indirim sürecinin bitimine ilişkin yine bir sinyal verilmediğini belirterek, bu nedenle bugünkü indirimin son olacağının söylenemeyeceğini vurguladı.

Para politikasında "sıkı duruş" vurgusunun, "temkinli duruş" olarak değiştirildiğine dikkati çeken Bürümcekçi, böylece parasal gevşemenin resmileştirildiğini kaydetti.

Bürümcekçi, PPK metninde likidite politikasındaki duruştan uzun süreden beri ilk kez bahsedilmediğine de işaret ederek, "Likidite duruşu bir süredir TL zorunlu karşılık ihtiyacı azaltılarak rahatlatılmıştı. Ayrıca, artık politika faizi ile üst bant arasında pek fark kalmadığından bu duruşun bir işlevi kalmadı." dedi.

Kurulun büyüme görünümüne ilişkin ilişkin değerlendirmelerinin de aşağı yönde değiştiğini ve kısa vadede enflasyonda düşüş öngörüldüğünü aktararak, şunları ifade etti:

"Son dönemde açıklanan verilerin ve yılın üçüncü çeyreğine dair göstergelerin iktisadi faaliyetin ivme kaybettiğine işaret ettiği belirtilirken, mevcut durumda genel finansal koşulların sıkı olduğu değerlendirilmesinde bulunularak, zorunlu karşılıklarda da indirimin devam edeceği sinyali verilmiş oldu. Büyüme kaygısı enflasyonu bir kere daha yendi, tüm araçlar gevşeme yönünde kullanılacak. TCMB'nin sadeleşme sürecinin makul bir zaman diliminde sonuçlandırılması mesajı da net bir tarih verilmediğinden, üst bant indirimlerine bir süre daha devam etmeyi dışlamamaktadır. TCMB bir yandan parasal durum ve likidite için sıkı duruş mesajı veriyor ancak uygulamada söz konusu alanlardaki koşulları gevşetiyor, makro ihtiyati gevşeme de buna eşlik ediyor. Büyüme ve işsizlik oranlarındaki görünüm bu eğilimin daha da güçlenmesini getirebilir."


- "TCMB sadeleşmeye devam edecek gibi görünüyor"


Destek Yatırım Araştırma Müdür Yardımcısı Adnan Çekcen, ABD Merkez Bankasının (Fed) piyasalarda yarattığı iyimser havanın gelişmekte olan ülke piyasalarına olumlu yansıdığını belirterek, "TCMB de bu aralıktan faydalanarak sadeleşme adımlarını sürdürdü ve faiz koridorunu 100 baz puana kadar indirdi." dedi.

TCMB'nin toplantı notunda önceki değerlendirmelerinden biraz daha farklı ifadelere yer verdiğini vurgulayan Çekcen, son dönemde yurt içinde olumsuz gelen makro göstergelere ve iktisadi faaliyetlerin ivme kaybettiğine işaret edildiğini anımsattı.

Çekcen, buna rağmen alınan destekleyici teşvik ve tedbirlerle TCMB'nin son çeyrekten itibaren iç talepte toparlanma beklediğini ifade ederek, şunları söyledi:

"Genel olarak bakıldığında hem küresel piyasalardaki Fed iyimserliği hem de enflasyon tarafındaki düşüş beklentisinden dolayı TCMB sadeleşmeye devam edecek gibi görünüyor. Simetrik faiz koridoru hedefinden kaynaklı tek faiz politikasına kadar indirimler devam edebilir. Toplantı notunda belirli noktalara dikkat çekilse de piyasa beklentilerine paralel bir karar alındığını görüyoruz. Beklentilerin karşılanmasından dolayı TL varlıklarında sert bir tepki söz konusu değil. Fed iyimserliğinden kaynaklı geri çekilen dolar/TL halen 2,9640 direnci altında fiyatlanıyor. Bu seviye altında kaldığı sürece geri çekilmelerde devam edebilir ve 2,93-2.9140 destek noktaları gündeme gelebilir. BIST 100 tarafında ise 79.300 direnci aşılırsa endekste 80.000 denemesi görme olasılığımız yüksek."


- "TCMB enflasyonu göz ardı ederek büyümeye odaklanacak"


Işık FX Başanalisti Gizmen Nalbantlı ise PPK karar metninde, iktisadi faaliyetteki ivme kaybına işaret edildiğine değinerek, "15 Temmuz sonrası ekonomik aktivitenin yavaşlamasının, Merkez Bankası'nın önceliği olduğunu anlıyoruz. Bu cümle dışında dikkat çeken diğer bir nokta ise enflasyonda gıda kaynaklı bir düşüş beklenmesi. Bu da eylül ayı enflasyonunda bir düşüş olabileceğini gösteriyor." diye konuştu.

Yapısal reform vurgusunun PPK toplantısında önemli yer tuttuğuna işaret eden Nalbantlı, alınan tedbirlerle son çeyrekten itibaren iç talepte toparlanma eğiliminin başlamasının beklendiği, ayrıca yapılan reformların büyüme potansiyelini artıracağının değerlendirildiğini anlattı.

Nalbantlı, şöyle devam etti:

"Merkez Bankası'nın hükümetin destekleyici politikasına destek vereceğini anlıyoruz. Para politikasında 'sıkı duruş' ifadesinin 'temkinli duruş' olarak değiştirilmesinden de gevşeme adımlarının devam edeceği anlaşılıyor. Sonraki toplantılardaki kararlarda Merkez Bankası enflasyonu göz ardı ederek büyümeye odaklanacak. Sonraki toplantılarda 25 baz puanlık indirimlere devam edeceğini düşünüyorum. Bunun yanında zorunlu karşılıklarda indirim de devam edebilir. Ağırlıklı fonlama maliyeti yüzde 7,84'e kadar gerilemiş durumda. Üst bantta yapılacak indirimlerle koridor daraltılıp politika faizi yüzde 7,50'de sadeleştirme adımları sona erebilir."


- "Üst bantta 50 baz puan daha indirim yapılmasını bekliyoruz"


DenizBank Özel Bankacılık Sermaye Piyasası Araçları Yönetmeni Orkun Gödek de "Eylül ayı ile Türk para politikasının yönetiminde yeni bir süreç başlamış oldu. Buna göre 'sıkı' para politikası duruşundan 'temkinli' para politikası duruşuna geçiş yapıldı." dedi.

PPK metninde dikkati çeken bir diğer önemli hususun, ekonomik büyümenin kaybettiği ivmeye atıfta bulunulması olduğunu aktaran Gödek, şu değerlendirmeleri yaptı:

"Para politikası uygulamalarında faiz oranları üzerinden hamle yapılması sürecinin limitlerine yaklaşıldığı düşüncesindeyiz. Gelecek dönem içerisinde gerek lügat değişikliğinin PPK metnine girmesi, gerekse de sadeleşme olarak tanımlanan sürecin sonuna gelindiğini düşünmemizle birlikte, faiz koridorunun üst bandında 50 baz puan daha indirim yapılmasını, yeni koridor şekillenmesinin yüzde 7,25 - yüzde 7,50 - yüzde 7,75 olarak belirlenmesini bekliyoruz. Ayrıca, iç tüketimin canlandırılması ve likiditeye erişim maliyetinin düşürülmesi çabalarının ön plana çıkmasını, bu kapsamda ise zorunlu karşılık oranlarında başlatılan indirimlerin 200 baz puana ulaşmasını öngörüyoruz."

Yorumlar