Para piyasaları uzmanı Yıldırımtürk: Dolar ancak Haziran gibi 2 TL’ye düşer

Para piyasaları uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk, seçim sonrası siyasi tansiyonun düşmesi halinde doların Haziran’dan sonra 2 TL’ye kadar düşebileceğini öngördü.

Google Haberlere Abone ol
Para piyasaları uzmanı Yıldırımtürk: Dolar ancak Haziran gibi 2 TL’ye düşer

Para piyasaları uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk, seçim sonrası siyasi tansiyonun düşmesi halinde doların Haziran’dan sonra 2 TL’ye kadar düşebileceğini öngördü.

Hafta başından bu yana dövizdeki dengeli seyrin piyasalara olumlu bir sinyal yolladığını vurgulayan Mehmet Ali Yıldımtürk, Cihan Haber Ajansı (Cihan) muhabirine “Benim tahminim özellikle bu ay sonuna kadar dolar 2.20-2.25 arasına kadar dalgalanabilir. Daha sonra 2.10-2.20 aralığında dalgalanabilir, parite ne olursa olsun. Ancak seçimden sonra belki Haziran’dan sonra 2 TL’ye çekilme olabilir. Ben şu an 2 TL’den aşağısını düşünmüyorum. Eğer siyasi tansiyon düşerse Haziran’da dolar 2 TL’ye yaklaşır.” dedi.

FAİZ ARTIRIMININ ETKİLERİ OLACAK

Merkez Bankası’nın faiz artırımını değerlendiren Yıldırımtürk, “Bankayla yapılan anlaşmalarda alınan kredinin faizi ileriye dönük değiştirilmez. Yeni bir kredi alıyorsanız o zaman daha yüksek faiz ödeyeceksiniz. Örneğin 30 yıllık bir kredi almışsınız bankaya borçlanmışsınız onun faizi değişmez ama tek taraflı bir anlaşma biçiminde 5 senede bir yeniler şeklinde bir ifade varsa bu o statüye göre değişir. Düştüğünde de değişir. Düştüğünde vatandaş yeniden yapılandırmaya gidebilir. Ama şu andaki çoğu kredilerde yapılandırma var mı bilmiyorum. Şu anda ihtiyaç kredilerinde ticari kredilerde kredi kartı gecikme faizinde gibi birçok kalemde bu faizler etkisini gösterecektir.” diye konuştu.

FAİZ ARTIŞI GEÇ KALDI

Yıldırımtürk, faiz artırımının zararlarını şöyle anlattı: “Merkez Bankası’nın faiz artırması gerekliydi ama geç kaldı. Merkez Bankası piyasayı iyi okuyamadı. Eğer Merkez, piyasayı iyi okuyabilseydi, örneğin Taksim Gezi olaylarında çıkan dövize karşılık veya yükselen faize karşılık yüzde 4,5 politika faizi ile piyasada işlem gören faiz arasındaki o farkı kapatacak, 25 baz puanlık yavaş yavaş faiz artırımları yapabilirdi. Ama faiz artırımına direndiği için en sonda birikti birikti temerrüt faiziyle birlikte böyle bir şok faiz artırımıyla piyasanın önüne geçmeye çalıştı. Döviz fiyatının artması ekonomiye daha sınırlı bir şekilde yansıyor, çünkü vatandaşın elinde döviz yok, dövizde iş yok, daha önce de uyardılar 'döviz cinsinden borçlanmayın' diye. Dolayısıyla dövizde büyük firmaların açık pozisyonlarını sigortaladıklarını düşünüyorum onlarda sıkıntı yok ama faiz artırdığınız zaman sokaktaki en küçük birimdeki kredi kartı kullananlarla en büyük işletmelerin kullandıkları kredinin faizi de artmış oluyor. Toplumun daha geniş bir kesimine bu yansıyor.”

Faizlerin tekrar artması halinde ciddi bir tehlike olabileceğine dikkat çeken Yıldırımtürk, “Merkez faiz artırmak zorunda kaldı. Dolardaki dengeli dalgalanmaya bakarsak şimdilik faiz artırımı yeterli geldi. Ama faizi kısım kısım artırmak varken, şimdi daha fazla artırmak zorunda kaldık. Bu yeterli mi bunu yine dışarIdan para verecek olan insanlar karar verecek.” dedi.

MERKEZ’İN DÖVİZ REZERVİ 2 MİLYAR 217 MİLYON DOLAR ARTTI

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın 24 Ocak’ta 102 milyar 411 milyon dolar olan döviz rezervi 31 Ocak’ta 2 milyar 217 milyon dolar artarak 104 milyar 628 milyon dolara ulaştı. Merkez Bankası’nın rezervlerindeki artışı değerlendiren Mehmet Ali Yıldırımtürk, “Mevduattaki Türk Lirası'ndan tevdiata geçiş var. Dolayısıyla tevdiat miktarı artınca onun munzam karşılığı da Merkez Bankası’na yatırılan para artıyor. Bundan kaynaklanan bir artış olabilir. Ayrıca ihracattan gelen veya hata noksan hesabından gelen artış da olabilir.” ifadelerini kullandı.
CİHAN

Yorumlar