Olpak’tan yolsuzluk soruşturması açıklaması
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Nail Olpak, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından faiz, döviz ile borsada kayıpların görüldüğünü belirterek, "Tesellimiz kayıpların faiz, döviz, borsada kalmasıdır.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı
Nail Olpak, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından
faiz, döviz ile borsada kayıpların görüldüğünü belirterek,
"Tesellimiz kayıpların faiz, döviz, borsada kalmasıdır. Bu üçlüde
oynamalar, dalgalanmalar hem aşağı hem yukarı yönlü süratle oluyor.
Bu bozulma üretim ve ticarete kayarsa kalıcı hasarlar verebilir."
dedi.
MÜSİAD ile İstanbul Ticaret Üniversitesi (İTİCÜ) tarafından ‘Proje
Finansman Modelleri Girişimciliğin Güçlendirilmesi’ konulu program
düzenlendi. İTİCÜ Sütlüce Kampüsü’nde yapılan toplantıda MÜSİAD
Genel Başkanı Nail Olpak, ekonomiyi ve siyaseti değerlendirdi.
Olpak, sanayi sektörünü ihmal eden, hizmet sektörünü temel alan
ekonominin şoklara karşı kırılgan olacağını vurguladı. Bu duruma
örnek olarak İspanya’yı verdi. Olpak, bundan böyle küçük ve orta
büyüklükte (KOBİ) şirketlerin önemle ele alınmasını, teşvik
edilmesini önerdi. Türkiye’de tasarruf oranlarının gerilerde
olduğundan, büyüme borca dayandığından yakınan Olpak, bankaların
risk almadığından şikâyet etti. Bankaların teminata önem
verdiğinden, bu hali ile büyümeyi frenlediğinden dert yandı. MÜSİAD
Genel Başkanı, kamunun katılım bankacılığına girmesini olumlu
buldu; mudaraba ve müşareke ağırlıklı faaliyetlerin ele alınmasını
tavsiye etti.
Toplantıda 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna değinen Nail
Olpak, şunları kaydetti:
"Olayın adli yanını ayrı tutuyor, ekonomiye ve güvene verdiği,
verebileceği zararları kaygı ile takip ediyoruz. Bu olayların hemen
sonrasında sanayiciler olarak daha çok yatırım yapmak için
temennimiz; büyük bedelle elde ettiğimiz huzur ve güven ortamının
devamı, adil ve süratle yürüyen yargı sistemidir. Türkiye, 2014 ve
2015’te 3 seçim görecek. Böyle bir ortamda soruşturma nedeni ile
vuku bulan olayların ekonomiye yansımaları bakımından kamuoyunda
siyasi alana yönelik çalışma olduğu algısı vardır. Bu algı ortadan
kalkmalıdır. Kim tarafından gündeme getirilirse getirilsin
muhtevasına, muhataplarına bakılmaksızın yolsuzluk iddiaları
araştırılmalı. Tabii masumiyet karinesi de ihlal edilmemeli.
Bizim olaylar ile ilgili tesellimiz kayıpların faiz, döviz, borsada
kalmasıdır. Bu üçlüde oynamalar, dalgalanmalar hem aşağı hem yukarı
yönlü süratle oluyor. Ama bu bozulma üretim ve ticarete kayarsa
kalıcı hasarlar verebilir. Kendi mecrasında yürümesi gereken adli
sürecin ülke ekonomisine ve bizim yatırımlarımıza yansıması böyle
mi olmalı? Son 10 senelik kazanımların olumlu sonuçlarını
yaşıyoruz. En önemli kazanım güven, huzur ve istikrardır. Bu
nedenle ülke geleceğine sahip çıkalım."
Toplantıda plaket takdiminin ardından panele geçildi. Panelde
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vahdettin Ertaş, Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkan Vekili Baki Alkaçar,
Aktif Yatırım Bankası Genel Müdürü Dr. Önder Halisdemir ile Gözde
Girişim Sermayesi Başkan Vekili Mehmet Atilla Kurama söz aldı.
"ARACI KURUMLARI YATIRIM BANKACILIĞINA YÖNLENDİRECEĞİZ"
SPK Başkanı Vahdettin Ertaş, irili ufaklı şirketlerin bankalara
giderek teminat talep ettiğini anlattı. "Zaten teminat olsa krediye
ihtiyaç duyulmayacak. Şirket SPK’ya gidiyor, orada da 'bilançonu
göreyim, topladığın parayı nereye yatıracaksın' diyorlar. Esasında
projeler ile ilgili öyle bir business plan ortaya koyulsun ki,
'param yok, fikrim var' iletisi verilsin ki bankalar sıfır teminat
ile kredi versin. SPK ikna olsun. İkna sonuç verdiğinde teminat
ötelenir." ifadelerini kullandı. Ertaş, ufak şirketlerin finansmanı
için sermaye piyasalarının uygun bir ortam olmadığından söz etti.
Şu aşamada kalkınma ve yatırım bankacılığına odaklanılmasını salık
veren Ertaş, "Türkiye’de 100 aracı kurum var. Biz, bu kurumların
önemli bölümünü yatırım bankacılığına yönlendireceğiz. 1 Temmuz’da
yenilik yürürlüğe girecek. Buna bağlı olarak 2-3 sene içinde
kalkınma yatırım bankalarının sayıları artacak." açıklamalarında
bulundu.
"KATILIM BANKACILIĞI PROJE FİNANSMANI FAALİYETLERİNİ ARTIRMALI"
BDDK Başkan Vekili Baki Alkaçar finansman imkanlarını artırmak için
kredi maliyetlerinin indirilmesi, vergi ve karşılık oranlarına ayar
verilmesini öğütledi. Garanti Yatırım Fonları’nın önemine temas
eden Alkaçar, katılım bankacılığının proje finansmanına dair
faaliyetlerinin artırılması gerektiğini de sözlerine ekledi.
"KREDİDE TEMİNAT BİRİNCİ UNSUR DEĞİL"
Aktif Bank Genel Müdürü Önder Halisdemir de finansmanda teminat
ile, şirketin sermayesi ile ilgili kararların mühimi olduğunu
belirtti. Burada devletin etkinliğini artırmasının yeni bir yapının
ve ürünlerin gerekli olduğunu dillendirdi.
Gözde Girişim Sermayesi Başkan Vekili Atilla Kurama ise bankaları
risk almaya çağırdı. Kredide teminatın hayati öğe olmadığını
savunan Kurama, "Bankacılıkta 30 senem geçti. Dünyanın her bir
yanına bakın teminata bağlı olarak kredi verilmez. Krediyi teminat
bazlı ele alıyorsanız kimi şeyleri göz ardı ediyorsunuzdur. Teminat
birinci değil, ikinci ya da üçüncü unsurdur. Teminatı birinci
olarak ele almak dünyaya aykırıdır." dedi.
CİHAN
Yorumlar