'Mayıs ayı dış ticaret verileri büyümedeki daralmaya işaret'

Fatih Üniversitesi Uluslararası Ticaret Bölümü öğretim üyeleri, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından açıklanan Mayıs-2014 dış ticaret verilerini değerlendirdi. Öğretim görevlileri, Mayıs ayında büyümedeki daralmaya dikkat çekti.

Konuyla ilgili yapılan yazılı açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Dış ticaret açığının, dolayısıyla cari açığın iyileşeceğine yönelik beklentiler bir önceki ayda olduğu gibi kuvvetlenmektedir. Her ne kadar makro ekonomik göstergelerde önemli yere sahip olan cari açık azalma eğiliminde olsa da ülke ekonomisine ilişkin yapılan uluslararası ve ulusal değerlendirmelerde kritik gösterge olma özelliğini ise sürdürmektedir. Cari açığın azalma trendinde olmasına karşın, Merkez Bankası’nın Mayıs ayı içinde yapmış olduğu 50 baz puanlık faiz indiriminin ardından Haziran ayında beklentilerin üstünde olacak şekilde 75 baz puanlık faiz indirimi yapması; bir yandan hükümetin Merkez Bankası üzerindeki baskısını çağrıştırırken, diğer yandan da sermaye girişinde daralma dolayısıyla cari açığın yönetilebilirliğini zorlaştırarak cari açık üzerinde stres oluşturucu unsur olmuştur. Öte yandan ihracatta yüzde 3,6 artışa karşın, ithalata yüzde 10,3 gibi bir azalma ithalata bağlı bir büyüme yapısına sahip olan ülkenin, iç talep kanalıyla ekonomide daralma sürecini yaşadığı anlamına gelmektedir. Öte yandan dış ticaretteki bu gelişme, maalesef geçen aylarda ülke büyüme oranının aşağıya doğru revize edilmesini her geçen ay doğru çıkarıcı bir anlam taşımaktadır. Yani dış ticaret verileri büyümede daralmayı doğrular niteliktedir. Bir önceki ayda da olduğu gibi Mayıs ayında da ihracattaki artışın AB kaynaklı olması, AB’de kaybedilen dış talebin kazanılmaya devam ettiği anlamına gelmektedir. Dolayısıyla AB’ye ihracattaki bu gelişme olumlu olarak değerlendirilebilir. Ancak, bir önceki ayın ardından Mayıs verilerine göre de toplam ihracatta artış oranının AB’ye ihracatta artış oranının bir hayli gerisinde kalması, ülkenin alternatif pazarlara açılmada yetersiz kaldığı hatta tıkandığı yorumunu teyid etmektedir. Diğer yandan yüksek teknolojili ürünlerin imalat sanayi ihracatı içindeki payı bir önceki yılın gerisinde kalması, 2023 yılı için ihracatta yüzde 20 yüksek teknolojili ürünleri hedefleyen Türkiye’nin, hedefe ulaşmasına ilişkin beklentileri gittikçe olumsuza çevirmektedir."

CİHAN