Köşk'ten savunma denetimi: İhracata yönelik sanayileşme politikası izlenmeli

Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu (DDK), Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın faaliyet ve işlemlerini içeren raporun açıkladı. 8 bölümden 54 tespit ve 164 alt tespitten oluşan raporda savunma sanayii firmalarının daha çok iç talebi...

Google Haberlere Abone ol
Köşk'ten savunma denetimi: İhracata yönelik sanayileşme politikası izlenmeli

Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu (DDK), Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın faaliyet ve işlemlerini içeren raporun açıkladı. 8 bölümden 54 tespit ve 164 alt tespitten oluşan raporda savunma sanayii firmalarının daha çok iç talebi karşılamak için üretim yaptıklarının görüldüğü vurgulandı. Raporda uzun dönemde sektördeki yurtiçi talepte daralmalar yaşanacağı ve bu nedenle mutlaka ihracata yönelik bir sanayileşme politikası izlenmesi gerektiği ifade edildi.

DDK, Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın 2010, 2011 ve 2012 yıllarına ilişkin faaliyet ve işlemlerinin denetimi ile ilgili raporu tamamladı. Cumhurbaşkanlığı denetleme raporunun 8 sayfalık sonuç bölümünün özetini resmi internet sitesinde açıkladı.

Ülke savunma sanayiinin, Savunma Sanayii Müsteşarlığının kuruluşundan sonra belirli bir ivme kazandığı ve özellikle son dönemlerde bu alanda gerçekleşen rakamlarında kamuoyu tarafından da takdirle karşılandığı hatırlatılan raporda, “Savunma sanayimiz, 2012 yılında 4,8 milyar ABD Doları cirosu olan ve bünyesinde 50 bin kişiye istihdam sağlayan bir sektör haline gelmiştir.” denildi.

Sektörün cirosunun 2006 yılından bugüne 2,5 kat arttığı, sadece 2009 yılında yaşanan küresel mali krizle birlikte ciroda düşüş görüldüğü kaydedilen raporda şu ifadelere yer verildi:

“Sektörün ihracat performansı da gün geçtikçe artmaktadır. 2008 yılında 784 milyon ABD Doları olarak gerçekleşen ihracat tutarı 2009 yılında 832 milyon ABD Dolarına, 2010 yılında 853 milyon ABD Dolarına, 2011 yılında 1.100 milyon ABD Dolarına, 2012 yılında 1.262 milyon ABD Dolarına ve nihayet 2013 yılında ise 1.400 milyon ABD Dolarına ulaşmıştır. 2008-2012 yıllarını kapsayan dönemde Türkiye, dünyanın en çok savunma ihracatı yapan 24’üncü, en çok savunma ithalatı yapan 11’inci ülkesidir. Sektörün Araştırma-Geliştirme harcamaları da gün geçtikçe artmaktadır. Sektörde 2008 yılında 509 milyon ABD Doları, 2009 yılında 505 milyon ABD Doları, 2010 yılında 666 milyon ABD Doları, 2011 yıl ında 672 milyon ABD Doları ve 2012 yılında 772 milyon ABD Doları Ar-Ge harcaması yapılmıştır.”

ASELSAN VE TUSAŞ DÜNYA SAVUNMA SANAYİİ FİRMALARI İÇİNDE İLK 100’DE

Dünya savunma sanayii firmalarının cirolarına göre her yıl Defence News dergisi tarafından sıralandığı belirtilen dosyada şunlar kaydedildi:

“İlk 100 içerisinde yer alan firmaların 2012 yılı ver ileri incelendiğinde toplam cirolarının 414 milyar ABD Doları olduğu görülmektedir. Bu değerin yüzde 50’sinden fazlasına tekabül eden 217 milyar ABD Dolarlık kısmı listedeki ilk 10 firmaya aittir. Bu 10 firmanın 7’si ABD, diğerleri ise İngiltere, Fransa ve İtalya firmasıdır. İlk 100 sıralamasında ise; ABD’den 45 firma toplam 261 milyar ABD Doları, Avrupa’dan 30 firma toplam 112 milyar ABD Doları, Rusya’dan 7 firma toplam 12,6 milyar ABD Doları, İsrail’den 4 firma toplam 7,6 milyar ABD Doları ciroyla yer almaktadır. Söz konusu listenin 76’ncı sırasında Aselsan A.Ş. ve 83’üncü sırasında TUSAŞ bulunmaktadır. Ciro bakımından ilk 100 firma arasına girmek önemli olmakla birlikte firmalarımızın toplam cirolarına (1.740 milyon ABD Doları) bakıldığında, gelişmiş ülke firmaları ile büyük bir farkın bulunduğu ve bu farkın kısa zamanda kapanamayacağı görülmektedir.”

Ülkemizde savunma sanayii firmalarının daha çok iç talebi karşılamak için üretim yaptıklarının görüldüğü vurgulanan raporda uzun dönemde sektördeki yurtiçi talepte daralmalar yaşanacağı ve bu nedenle mutlaka ihracata yönelik bir sanayileşme politikası izlenmesi gerektiği ifade edildi. Savunma politikasının diğer alanları da kapsayacak bir biçimde belirlenememesi ve savunma sanayinin yeterli bir performans gösteremeyişinde; özellikle, asker-sivil ilişkilerin de yaşanan demokratik istikrarsızlıklar ve uygulamaların etkili olduğu ifade edilen raporda, “Etkin bir rol dağılımı ve eşgüdüm kültürü üretemeyen bir kamu yönetimi yapılanması içinde; savunma sektörünün ortakları (paydaşları) arasında kamu yönetiminin rasyonel olmayan bir şekilde paylaşımı ve ortak politika oluşturma zorlukları, savunma politikasının oluşumunu ve savunma sanayiinin gelişimini olumsuz yönde etkilemiştir. Böylece, çoğunlukla askeri yapı ve yaklaşımların oluşturduğu savunma bürokrasisi esasen siyaset kurumu tarafından belirlenmesi gereken politika ve stratejiler konusunda siyasetten yeterli girdi almadan çalışma alışkanlıklarını sürdürmüştür. Sonuçta politika ile uygulama arasında olması gereken bağ oluşmamış, siyaset kurumu kendisinin ürünü olarak görüp sahiplenmediği politikaları ihmal etmiş, bürokrasi ise uygulamaya yönelik çalışmalardan politika oluşturmaya kadarki tüm alanlarda bütüncüllükten uzak ve rasyonel olmayan kararlar almaya devam etmiştir.” ifadelerine yer verildi.

Raporun ilgili bölümlerinde yer alan toplam 164 alt tespit ve öneri ile Raporun Sekizinci Bölümünde yer alan 54 tespit ve önerinin gereğinin Savunma Sanayii Müsteşarlığı ile müsteşarlığın bağlı olduğu Milli Savunma Bakanlığı ile Başbakanlık tarafından yapılmasının temini maksadıyla rapor Başbakanlık'a gönderildi.

CİHAN

Yorumlar