KESK, taşeron tasarısına tepkili: Biz bu zehri içmeyeceğiz

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), hükümetin TBMM’ye sunduğu ve hala Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülmekte olan kamuoyunda ‘Taşeron Yasa Tasarısı’ olarak bilinen tasarı ile çalışma hayatında adeta sıkıyönetim...

Google Haberlere Abone ol
KESK, taşeron tasarısına tepkili: Biz bu zehri içmeyeceğiz

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), hükümetin TBMM’ye sunduğu ve hala Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülmekte olan kamuoyunda ‘Taşeron Yasa Tasarısı’ olarak bilinen tasarı ile çalışma hayatında adeta sıkıyönetim ilan ettiğine işaret etti. KESK, "Bir parmak bal sunulup bir tas zehir içirilmek isteniyor. Biz bu zehri içmeyeceğiz." açıklaması yaptı.

Plan ve Bütçe Komisyonu’nda eklenen maddelerle yargı kararlarının uygulanmaması ve uygulamayanların ceza kovuşturmasının engellenmesi hükmüyle hukukun temel ilkeleri ayaklar altına alındığına dikkat çekilen KESK açıklamasında şu görüşlere yer verildi: "Tasarının bu şekilde yasalaşması halinde yasama yargının üzerine çıkarılmış, keyfi uygulamalar yasal kılıfa büründürülmüş olacaktır. Düzenleme bu haliyle yasa kararlarının bağlayıcılığı ilkesini ifade eden Anayasa'nın başta 2. ve 125. Maddesi olmak üzere uluslararası sözleşmelere de aykırıdır. Torba yasaya eklenen madde ile yargı kararlarının herkesi bağlaması ilkesi, siyasi iktidarın yapmış olduğu atamalar, görev değişiklikleri, nakiller, göreve son verilmelerde uygulanmayacak ilkelere dönüştürülmüştür. Yargı kararlarını uygulamayan kamu görevlileri yasal korumaya alınmaktadır. Keyfi uygulamalar ödüllendirilmekte, hak arama yolları kapatılmaktadır. Adeta ‘derdini Marko Paşa’ya anlat” dönemi başlatılmaktadır. Torba yasaya eklenen 82. Madde ile; idare kesinleşmiş yargı kararlarını atama işlemlerinde iki yıl uygulamama özgürlüğünü kazanmaktadır. Oysa mevcut uygulamada öngörülen süre 30 gündür."

"Torba yasayla birlikte işten atılan ya da usulsüz atanan bir kamu emekçisi birkaç yıl mağdur olması yetmiyormuş gibi davayı kazanmasına rağmen iki yıl daha işsiz kalabilecektir." denilen açıklamada, iktidarın muhalif gördüğü herhangi bir kamu emekçisini görevden alıp bir başka ile ya da ilçeye atayabileceği ve bu atama yargıdan döndüğünde idare iki yıl boyunca yargının hukuka aykırı bulduğu atamayı (sürgünü) aynen devam ettirebileceği, iki yıl sonra da aynı göreve değil, 'kazanılmış hak aylık derecesine uygun başka bir kadroya' atayabileceğine vurgu yapıldı.

"YARGI, 'TELAFİSİ GÜÇ ZARAR VAR' DİYEMEYECEK"

Aynı düzenlemede yer alan diğer önemli bir nokta ise atama işlemlerinde telafisi güç veya imkansız zararı belirleme yetkisinin yargıcın elinden alındığı, yargının, atama durumlarında zarar oluştuğunu görse de ‘telafisi güç zarar var’ diyemeyeceği ifade edildi.

KESK açıklamasında, "Keyfi atamalarda yürütmeyi durdurma kararının verilebilmesi için 'telafisi güç veya imkânsız zarar ve açık hukuka aykırılık' unsurlarının birlikte gerçekleşmesi zorunludur. Torba yasa atama kararının telafisi güç ya da imkansız zararlara yol açamayacağı hükmünü getirerek gerçekte atanma kararlarında idarenin yürütmeyi durdurma kararı vermesini olanaksız hale getirmektedir.' görüşü aktarıldı.

Yine bu madde ile iktidarın istediğini yapan kamu yöneticisine kovuşturma yolu kapatılırken yapmayana ise disiplin yolu gösterildiğine işaret eden açıklamada, "82. maddede 'Kamu görevlileri hakkında tesis edilen atama, görevden alma, göreve son verme, naklen veya vekaleten atama, yer değiştirme, görev ve unvan değişiklikleri işlemleri…' dendiğinden iş güvencemiz tehdit altındadır. Tasarının yasalaşması halinde idare yasanın tanıdığı sınırsız yetkiyi kullanmaktan çekinmeyecek, işten atmalarda hukuk ilkeleri kaygısı gütmeyecektir." endişelerine yer verildi.

“TAŞERONLAŞMA YASAKLANMAMIŞTIR”

Soma’da da görüldüğü üzere katliamlara varan hak ihlallerinin yoğun yaşandığı taşeronlaşmayı yasaklamamakla hükümetin bir kez daha sermayeyi kolladığını kaydedilen açıklama, "Hükümet, Soma katliamındaki sorumluluğunu unutturma ve kimi olumlu maddeleri öne çıkararak emekçiler aleyhine yaptığı düzenlemeleri gizleme çabasından vazgeçmelidir. Başta 82. madde olmak üzere iş güvencemizi ortadan kaldıracak, emekçiler lehine olan yargı kararlarını by-pass edecek maddeler derhal düzenlemeden çıkarılmalı, taşeronlaşma yasaklanmalıdır. Hükümeti emekçilerin sabrını daha fazla zorlamamaya ve emek karşıtı politikalardan vazgeçmeye davet ediyoruz. Konfederasyonumuz yasanın bu haliyle yasalaşmasına ve yeni Somaların yaşanmasına izin vermeyecektir. Biz bu zehri içmeyeceğiz." ifadeleriyle sona erdi. CİHAN

Yorumlar