"Kebapçı dükkanı açma mantığıyla otelcilik yapmaktan vazgeçelim"

Turizmciler, kebapçı, butikçi dükkanı mantığıyla açılan konaklama tesislerinin uzun süreli ayakta kalma şanslarının olmadığını belirtiyor. Avrupa ülkelerinde işletmelerin o bölgenin belediyesi tarafından arz, talep ve konum planlamasına...

Google Haberlere Abone ol
"Kebapçı dükkanı açma mantığıyla otelcilik yapmaktan vazgeçelim"

Turizmciler, kebapçı, butikçi dükkanı mantığıyla açılan konaklama tesislerinin uzun süreli ayakta kalma şanslarının olmadığını belirtiyor. Avrupa ülkelerinde işletmelerin o bölgenin belediyesi tarafından arz, talep ve konum planlamasına göre işletme açmasına izin verdiği ifade ediliyor. Titreyengöl-Sorgun Turizm Yatırımcıları Birliği (TİSOYAB) Başkanı Hüseyin Aydoğan, 'yan komşum kebapçı dükkanı açmış iyi para kazanıyor, ben de açayım' zihniyetindeki işletmeciliğinin ayakta kalma şansının bulunmadığını, sahil şeridinde de otellerin de aynı mantıkla açıldığını ve bunun sektörü olumsuz yönde etkilediğini savundu.

Aydoğan, TİSOYAB'ta yaptığı açıklamada, Antalya'nın sahil bandında kitle turizmine yönelik otelcilik yapma limitinin dolduğunu, önümüzdeki yıllarda pazar payı daralmasına bağlı sıkıntı yaşanmaması için eko turizmine yönelik yatırımlara önem verilmesi gerektiğini kaydetti. 30 yıldır Manavgat Titreyengöl'de turizmcilik yaptığını ve Türkiye dışında Almanya'da da yatırımlarının bulunduğunu belirten Aydoğan, Baden-Württemberg Eyaleti Baden Baden şehrinde yapacakları bir turizm yatırımı için ilk önce belediye başkanı ile görüşerek bölgenin potansiyeli ve riskleri konusunda bilgilendirilme yapıldığını kaydetti.

Belediye başkanının, Baden Baden'de belirtilen alanda üç yıldızdan fazla bir otel yapmaları halinde ayakta kalma şansının olmadığını iyi bir şekilde anlattığını aktaran Aydoğan, "Üç yıldızlı otel olmaz, arazimiz geniş, at çiftiliği kuralım deyince 20 kilometre ötede bir at çiftiliği var onun geleceğini tehlikeye atamayız. Tenis kortu kuralım deyince de 10 kilometre ötede Baden Baden Tenis Kulübü var, anlayacağınız o bölgede bir berber dükkanının açmanın bile planlaması yapılmış. Bizde olsa yan komşu kebapçı dükkanı açmış iyi kazanıyor ben de açayım deriz. Aslında bu anlayış, hem komşusunun kebapçı dükkanının kapanmasına hemde açacağı iş yerlerinin kısa sürede batması zihniyetini taşıyor. Maalesef bölgemizde de sahil şeridinde otel açma mantığı bu hale geldi. Bölgenin yatak kapasitesi kaldırır mı kaldırmaz mı diyen yok. Bende para var ben otel açacağım diyor ve açıyor. Otel açmada kebapçı dükkanı açma mantığından sıyrılmalıyız." diye konuştu.

Kitle turizmi ile bölgeye tatile gelen turistlerin sadece oteli tanıyıp ülkelerine geri döndüğüne dikkat çeken Aydoğan, kültür ve doğa olmadan ve çevre korunmadan turizmin uzun vadede ayakta kalamayacağını kaydetti. Antalya'ya gelen Rus, Avrupa ve İskandinav ülke turistlerinin her şey dahil sistemine bağlı tatil yaptığını belirten Aydoğan; Macaristan, Slovenya, Lüksemburg ve Çek Cumhuriyeti ülke vatandaşlarının tatillerinin gezi ve kültürü tanımaya yönelik olduğu için para harcama potansiyellerinin daha yüksek olduğunu ifade etti. Aydoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Turizmi çeşitlendirmek zorundayız. Yoksa turist otelde bir hafta kalır, denize ve havuza girer, ülkesine döner ve ben şu otelde tatil yaptım diye anlatır. Bölgemize gelen turistlere kültür değerlerimizi de tanıtmalıyız. Eskiden otel tanıtımlarında Manavgat Şelalesi, Side Antik Tiyatro, Apollon Tapınağı yer alırdı. Şimdilerde yemek, hamam ve havuz fotoğraflarına yer veriliyor. Turist otelden önce tatil yaptığı destinasyonun tarihi, kültürel ve arkeolojik zenginlikleri tanımalı. "

CİHAN

Yorumlar