Kanunun yok saydığı 5 gün, ölüm aylığı bağlanmasına engel
Bir işçinin vefat edince, 900 gün ödenmiş primi varsa eş ve çocuklarına aylık bağlanabiliyor.
Bir işçinin vefat edince, 900 gün ödenmiş primi varsa eş ve
çocuklarına aylık bağlanabiliyor. Sosyal Sigortalar Kanunu gereği
yılın 365 değil 360 gün sayılması ise her yıl için 5 günlük kayba
sebep oluyor. Bu da birçok aile için aylıksız bir gelecek ve
mağduriyetlerin başlangıcı anlamına geliyor.
İzmir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr.
Meltem Öztürk, 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 86 ve 88.
maddelerinde yer alan düzenleme gereği işverenlerin, çalışanlarını
ayda 30, yılda ise 360 gün üzerinden sigortaladığını, kaybolan 5
gününse bazı durumlarda vefat eden işçinin eşine ve çocuklarına
aylık bağlanamamasına yol açtığını belirtti. Çalışanın her yıl 5
gününün sigorta kapsamı dışında kalmasının, özellikle ölüm,
maluliyet ve yaşlılık sigortası açısından önemli bir sıkıntı teşkil
ettiğini belirterek, “Örneğin çalışırken vefat eden işçinin eş ve
çocuklarına maaş bağlanabilmesi için en az 5 yıllık sigortalılık
süresi ve adına 900 gün prim ödenmiş olması gerekiyor. Toplamda 874
ile 899 arasında prim ödeme gün sayısına sahip olan bir
sigortalının eşinin ve çocuklarının ölüm aylığı başvurusu, kurum
tarafından reddedilmektedir. Oysa aynı sigortalının her yıl kayıt
dışı kalan 5 günlük çalışması dikkate alınmış olsa 900 gün şartı
sağlamış olacağından, geride kalanlara ölüm aylığı bağlanabilir.”
dedi.
Ay içinde değişmeksizin 30 gün üzerinden prim alınmasının,
işverenler ve SGK açısından işlemlerde kolaylık sağladığını ancak
sigortalıların hak kaybına sebep olduğunu vurgulayan Yrd. Doç. Dr.
Öztürk, “Söz konusu düzenleme, aynı zamanda Anayasa'nın 60.
maddesinde yer alan, herkesin sosyal güvenlik hakkına sahip olduğu
ve devletin, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alacağı
hükmüne de aykırıdır.” açıklamasında bulundu.
Aynı durumun maluliyet ve yaşlılık sigortası açısından da söz
konusu olduğunu belirten Öztürk, şunları kaydetti: “Malul
sayılabilmek için en az 10 yıldan beri sigortalı bulunup toplam
olarak bin 800 gün adına primi ödenmiş olması gerekli olduğundan,
örneğin bin 1751 ile bin 799 arası prim ödeme gün sayısına sahip
kişiler malul sayılmamaktadır. Prim ödeme gün sayısı yılda 365 gün
olsaydı, aynı kişiler malul sayılabilecekti. Prim ödeme gün sayısı
yılda 365 gün olduğunda kişiler, yaşlılık aylığı için gerekli
sayıya da yaklaşık 100-150 gün erken ulaşabilecek, bu da erken
emekliliğe yol açacaktır.”
Dava açılabilir
Prim ödeme gün sayısı sınırda kaldığı için özellikle ölüm ve
malullük aylığı alamayan çok sayıda hak sahibi dosyasıyla
karşılaşıldığını söyleyen Öztürk, “Prim ödeme gün sayısının yıl
içinde 365 gün üzerinden, ay içinde sigortalılığın geçtiği ayın
uzunluğuna göre Kuruma bildirilmesi için yasal düzenlemenin
yapılması bu kişilerin mağduriyetini ortadan kaldıracaktır” dedi.
Öztürk ayrıca, tahsis talepleri yeterli prim gün sayısına sahip
olmadığı için reddedilenlerin de dava açarak söz konusu
düzenlemenin Anayasaya aykırı olduğu iddiasında bulunmak suretiyle
prim gün sayılarını artırabileceklerini sözlerine ekledi. CİHAN
Yorumlar