Iraklılara vizede seyahat acenteleri de devrede

- TYD Başkanı Ersoy: - "Artık seyahat acenteleri gerekli evrakı toplayıp düzenliyor, TÜRSAB'ın vize bölümü üzerinden Dışişleri Bakanlığı, elçilik veya konsolosluklara iletip e-vize alınabiliniyor" - "Uçaklarla Irak'tan günde ortalama 3 bin koltuk geliyor. Yaz sezonunda bu 4 bin koltuğu geçiyor. Doluluk, vize uygulamasından sonra yüzde 20 seviyelerine düşmüştü. Şimdi bu oran kademe kademe yükselecek ve yüzde 60'lara kadar ulaşacaktır. Bu sistemle vize verme işlemleri 10 kat hızlandı" - "Bu kararlılık devam ederse doğuda 2017'de kalıcı çözümü görürüz ve yatırım planları başlar"

Google Haberlere Abone ol
Iraklılara vizede seyahat acenteleri de devrede

İSTANBUL (AA) - SÜMEYYE DALKILINÇ - Türkiye'nin vize uyguladığı Irak'ta konsolosluklardaki yığılmanın ve gecikmenin önüne geçmek isteyen devlet, vizede seyahat acentelerini de devreye soktu.

Buna göre artık Türkiye'nin vize uyguladığı Irak'tan gelen ve seyahatleri organize olan yani gidişi ve dönüşü bir tur operatörü tarafından taahhüt edilen yolculara bekletmeden vize verilebiliyor.

Turizm Yatırımcıları Derneği (TYD) Başkanı Murat Ersoy, AA muhabirinin konuya ilişkin sorularını yanıtladı.

Türkiye'nin Irak'a vize uyguladığını anımsatan Ersoy, ancak Irak'tan Türkiye'ye gelen ciddi bir kitle olduğu için konsoloslukların kapasitesinin yetmediğini, 5-6 ay sonrasına randevu verdiğini aktardı.

Ersoy, girişimleri sonucunda Dışişleri Bakanlığının olumlu bir adım attığını böylece Türkiye Seyahat Acentaları Birliğinin (TÜRSAB) vize temini noktasında bir proje başlattığını söyledi.

Artık seyahat acentelerinin gerekli evrakı toplayıp düzenlediğini anlatan Ersoy, bu evrakın TÜRSAB'ın vize bölümü üzerinden Dışişleri Bakanlığı, elçilik veya konsolosluklara iletilip e-vize alınabildiği bilgisini verdi.

Ersoy, böylece daha hızlı çözüm alınmaya başlandığını, gidişi ve dönüşü tur operatörü tarafından taahhüt edilen yolculara şu anda bekletmeden vize verildiğini ifade etti.

- "Hastane birliklerinin de benzer bir yetkisi var"

Ersoy, tedavisinin Türkiye'de yapılacağı belgelenen hastaların bir an önce vize alabilmesi için hastane birliklerinin de benzer bir yetkisi olduğunu aktardı.

Şu anda bu sistemin sadece Irak'a yönelik vizelerde uygulandığını belirten Ersoy, Irak'ın ana ticaret ortağının Türkiye olduğunun altını çizdi.

Ersoy, vize konusunun iki ülkenin ticaretini çok ciddi anlamda etkilediğini, bu nedenle buna acil çözüm getirilmesi gerektiğini ve bu şekilde bir çözüm bulunduğunu dile getirdi.

Uçaklarla Irak'tan günde ortalama 3 bin kişinin geldiğini, yaz sezonunda bunun 4 bini geçtiğini vurgulayan Ersoy, şöyle devam etti:

"Doluluk vize uygulamasından sonra yüzde 20 seviyelerine düşmüştü. Şimdi bu oran kademe kademe yükselecek ve yüzde 60'lara kadar ulaşacaktır. Bu sistemle vize verme işlemleri 10 kat hızlandı. Burada konsoloslukların çok giriş-çıkışlı vizelere öncelik vermesi gerekiyor. Özellikle Iraklı iş adamları Türkiye'ye tek sefer gelmiyorlar. Ayda 2-3 kez gelen iş adamları var. Özellikle bu kesimlere konsantre olup konsolosluk ve büyükelçiliklerin onlara vize vermesi gerekiyor. Acenteler tek giriş çıkışlı vize veriyor. Ama bizim için hedef kitle iş adamları."

- "Tur operatörleri, riskini taşıdığı charter seferlerine devam etmek istemiyor"

Ersoy, tur operatörlerinin riskini taşıdığı charter seferlerine devam etmek istemediğini çünkü bir çoğunun genelde iptal edildiğini söyledi.

Tur operatörlerinin burada sadece bilet satıcısı olmak istediğine dikkati çeken Ersoy, bu riski normalde charter uçuşu yapan havayollarının da taşıyamayacağını çünkü pazarlamasını yapamayacağını ancak tarifeli sefer yapan havayollarının bu konuda bir pazarlama ağına sahip olduğunu anlattı.

Ersoy, tatil yörelerinden hedef pazarlara tarifeli sefer yapılmasıyla ilgili taleplerini devlete ilettiklerini, devletin de bu konuda olumlu bir adım attığını kaydederek, "Devlet hedef pazarlardan Türkiye'nin tatil yörelerine, örneğin Bodrum'dan Moskova'ya tarifeli uçmak isteyen havayollarına; 'Bu riski taşıyacaksınız, bu size belli bir gider oluşturacak, bunun uzun vadede finansmanı konusunda ben size destek olacağım' dedi ve kredi garantilendirme fonunu devreye soktu. Devlet, 'Tarifeli sefer düzenleyen havayollarını 60 milyon dolara kadar yüzde 75 kredi garantilendirme fonu teminatı kullandırarak uzun vadeli, 8 yıl vadeli finansman sağlayalım' dedi." şeklinde konuştu.

Bunun çok doğru bir proje olduğunu vurgulayan Ersoy, tarifeli uçan tüm havayollarının bu fondan yararlanabileceğinin altını çizdi.

- Doğu, Güneydoğu'ya turizmyatırımları

Ersoy, şu anki konjonktürde hiçbir yatırımcının doğuya yatırım yapmayacağını belirtti.

Yaşanan sıcak gelişmelerin yatırımın önündeki en büyük engel olduğunu söyleyen Ersoy, "Orada huzurun sağlanması gerekiyor. Barış ortamının tekrar gelmesi gerekiyor ve yatırımcının kalıcı barışın sağlandığını görmesi gerekiyor." dedi.

Ersoy, Çözüm Süreci'ne ilişkin, "Orada hükümet gerçekten çok özverili bir karar aldı ve sabretti. Ama olmadığı görülünce çatışmaya girildi." değerlendirmesinde bulundu.

Doğudaki sorunların köklü bir şekilde çözüldüğünü görmeden yatırımcıların oraya gitmek istemeyeceğini anlatan Ersoy, sözlerini şöyle tamamladı:

"Hükümet Güneydoğu'ya çok ciddi yol yatırımı yaptı, havalimanı yatırımları seri bir şekilde hayata geçti. Oraya turizm yatırımının gitmesi için en öncelikli şey ulaşımın sağlanması ve devlet bunu yapıyor zaten. Eğer doğuda kalıcı çözüm sağlanırsa oraya inanamayacağımız bir süratle yatırımcı gider. Orası büyüme sürecine girecek ve yatırımcı için en güzel olanı iş trafiği artacak.

Hükümet çok kararlı. Bizim de yatırımcılar olarak bir tereddüdümüz yok, doğru zamanın gelmesini bekliyoruz. O zamanın da çok uzak olmadığını biliyoruz. Bu kararlılık devam ederse doğuda 2017'de kalıcı çözümü görürüz ve yatırım planları başlar."

Yorumlar