IMF Dünya Ekonomik Görünüm Raporu
- IMF, Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nun analitik bölümlerini yayınladı
WASHINGTON (AA) - Uluslararası Para Fonu (IMF) Dünya Ekonomik
Görünüm Raporu'nun Ekim 2016 sayısına ilişkin analitik bölümleri
yayınladı.
"Küresel ticaret: Yavaşlamanın arkasında ne var?", "Sınırlanmış
para politikası çağında küresel deflasyon" ve "Çin'in dönüşümü ve
göçlerin etkileri" başlıklı üç rapordan oluşan analitik bölümlerde
genel olarak teknik analizlere yer verildi.
Küresel ticaretteki yavaşlamaya dikkat çekilen raporda, dünya ticaret hacminin 2012'den bu yana yıllık yüzde 3'e gerilediği ve bunda en büyük rolü başta düşen yatırımlar olmak üzere ekonomik faaliyetlerdeki genel zayıflamanın oynadığı ifade edildi. Ayrıca, artan korumacılık ve küresel tedarik zincirlerinin büyüme hızındaki yavaşlamanın da ticaret hacmini aşağı çeken faktör arasında olduğu belirtildi.
- "Para politikası deflasyonla mücadelede yetersiz"
Küresel deflasyona yönelik raporda düşük enflasyonun hem ülkeler
hem de sektörler açısından geniş bir alanı etkisine aldığına dikkat
çekilirken, bunun emtia fiyatlarındaki gerileme ve ekonomideki
zayıflamadan kaynaklandığı vurgulandı.
Rapora göre, geçen yıl 120'den fazla ülkenin değerlendirildiği bir araştırma, bunların yüzde 85'inde enflasyonun uzun vadeli beklentilerin altında seyrettiğini ve yüzde 20'sinde deflasyon olduğunu ortaya koydu.
IMF analistleri, ayrıca para politikasının ısrarlı deflasyonla
mücadeledeki etkinliğinin azalmakta olduğu öngörüsünde
bulundu.
Halihazırda sıfır ve ya negatif seviyelere çekilen faiz oranlarının talebi artırmakta yetersiz kaldığına işaret edilen raporda, deflasyonun uzun vadeli bir soruna dönüşmesinden endişe duyulduğu ifade edildi.
- Türkiye, GSYH'nın yüzde 1,3'ünü sığınmacılara ayırıyor
Son raporda ise Çin'in daha sürdürülebilir bir büyüme modeline
geçişi ile artan göçlerin etkilerine yönelik analizlere yer
verildi.
Bu iki faktörün küresel ekonomi için önem arz ettiğine işaret
edilen raporda, her ikisinin de kısa vadede dezavantajları olmasına
karşın yararlarının uzun vadede ortaya çıkacağı savunuldu.
Söz konusu raporda, Türkiye'nin ev sahipliği yaptığı 3 milyona
yakın Suriyeliye gayri safi yurtiçi hasılasının (GSYH) yüzde
1,3'ünü ayırdığı bilgilerine yer verildi.
Yorumlar