İhracatçı, ikinci çeyrekten umutlu
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) İhracatçı Eğilim Anketi 2014’ün ilk çeyrek bulgularına göre senenin ikinci çeyreği için ekonomi, talep ve üretim tahminleri olumlu.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) İhracatçı Eğilim Anketi
2014’ün ilk çeyrek bulgularına göre senenin ikinci çeyreği için
ekonomi, talep ve üretim tahminleri olumlu. İhracatçılar, sene
sonuna kadar istihdamı da önemli oranda artırmayı planlıyor.
Anketin bulgularını yorumlayan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi,
“İkinci çeyreğe üretim ve ihracatlarının artacağı beklentisi ile
giren ‘umutlu’ ihracatçıların oranında artış oldukça dikkat
çekmektedir. Üretim artışı beklentisinde olanların oranı yüzde
33,9’dan yüzde 44’e, ihracat artışı beklentisinde olanların oranı
ise yüzde 38,6’dan yüzde 47,2’ye çıkmış, pozitif beklentide bulunan
ihracatçı yüzdeleri ortalama 10 puan artış kaydetmiştir.” dedi.
Dünya, Avrupa ve Türkiye ekonomisine yönelik tahminlerin olumlu
olduğunu aktaran Büyükekşi, ayrıca ihracatçı firmaların ek istihdam
yaratma ve yatırımlarını genişletmeye yönelik iştahının da giderek
arttığını ifade etti.
Ankete göre ilk çeyrekte yeni pazarlara girebildiklerini belirten
firmaların oranı yüzde 40 ile bir önceki döneme paralel. Bu dönemde
de Rusya, en yüksek oranda hedef pazar olarak belirginleşiyor.
Hedeflenen pazarlarda AB ikinci sıradaki yerini korurken, diğer
ülkeler sırasıyla Almanya, Çin ve Irak oldu. Almanya ve Irak’ın
tekrar öncelikli yerini alması, iki ana pazardaki kuvvetli ihracat
artışı öngörüsünü destekliyor. İlk çeyrekte mevcut pazarlarda yeni
müşterilerden sipariş aldıklarını belirten ihracatçıların oranı
yüzde 54,4’ten yüzde 61,1’e yükselirken, tamamen kaybettikleri
pazar olduğuna işaret eden ihracatçılar, genelin yüzde 8,4’ünü
oluşturdu. Bu dönemde rekabetçi fiyat sunamama (yüzde 51,6) ve
hedef ülkelerdeki ekonomik sıkıntılar (yüzde 44) en sık
karşılaşılan pazarlama sorunları olarak ön plana çıktı. Enerji
maliyetleri (yüzde 50,6) ve döviz kurları (yüzde 47,8)
ihracatçıların yarısı tarafından vurgulanan öncelikli sorunlar
olarak dikkat çekti.
Firmaların üretim, tedarik ve enerji kullanımı açısından geçtiğimiz
dönem de olduğu gibi üzerinde durdukları en önemli gerçekleşme,
girdi maliyetlerindeki artışlar oldu. Yükselen kurların etkisiyle,
girdi maliyetlerindeki artış önemli bir gelişme olarak 2013 yılı
son çeyreğindeki yüzde 69’luk seviyesini korudu. Benzer trend,
hammadde girdi maliyetlerinde de yüzde 42,8 ile görüldü. Enerji
birim girdi maliyetlerinin arttığını belirten firmaların oranı
yüzde 54,9, elektrik tüketiminin arttığını belirenlerin oranı ise
yüzde 41,3 olarak gerçekleşti.
Araştırmayı cevaplayanlar üretimlerinde kullandıkları hammaddelerin
ortalama yüzde 67,2’sinin orijinlerinin yurtiçi olduğunu belirtti.
Bu oran, araştırmanın önceki dönemlerde gerçekleştirilen fazların
bulguları ile istatistiki açıdan farklılık gösterdi. Hammaddede
dışa bağımlılığın en yüksek olduğu sektör, kimyevi maddeler
olurken; bunu demir çelik ve demir dışı metaller ile otomotiv
sanayi sektörleri izledi. Öte yandan; İlk 500 büyük firmada yerli
girdi kullanım oranı ortalama yüzde 58,1 iken, diğer firmalarda bu
oran ortalama 15 puan daha yüksek çıktı. Bu oranlar ise özellikle
ihracatçı KOBİ’lerin net ihracatçı yapısını desteklemesi ve daha
fazla ihracata teşvik edilmelerinin önemini ortaya çıkarttı.
2014 yılı ilk çeyrekte sektörde ortalama çalışan sayısı 196 olarak
hesaplanırken, bu dönemde İkinci 500’de yer alan firmalarda toplam
çalışan sayısındaki artış dikkat çekiyor. Ocak-Mart döneminde
çalışan sayılarının arttığını belirten firmaların istatistikleri
ise şöyle: beyaz yakalı yüzde 21,4, mavi yakalı yüzde 28,4, Ar-Ge
yüzde 6,6.
Nisan- Haziran döneminde yeni çalışan istihdam edeceklerini
belirten firmaların eğilimleri ise; beyaz yakalı yüzde 24, mavi
yakalı yüzde 27 ve Ar-Ge yüzde 9,6 olarak sıralanmaktadır.
Firmaların ortalama net +3,9 personel istihdam ettiği öngörüsüyle,
ihracatçıların ilk çeyrekte toplamda net 209.000 istihdam artışı
sağladığı tahmin ediliyor. Firmaların ikinci çeyrek sonu itibariyle
de ek 100.000 istihdam sağlaması öngörülüyor.
İhracatçılar ankette yılsonu döviz kuru ve genel ekonomik
değerlendirmelerini de yaptı. Buna göre dolar / TL kur tahmini
2,27; Euro / TL kur tahmini ise 3,12 oldu. Enflasyon tahmini yüzde
8,76, yılsonu büyüme beklentisini ise yüzde 3,9 olarak öngören
ihracatçıların sene sonu dolar, Euro kurları ve enflasyon
tahminlerinin dördüncü çeyrek sonu beklentilerden daha düşük
çıkması, ihracatçıların kurlardaki dengelemeye işaret ettiğini
gösterdi.
İhracatçılar, 2014 yılında sektör, Türkiye, Avrupa ve dünya
ekonomilerinde önemli bir değişiklik beklemiyor. Türkiye
ekonomisinin daha kötüye gideceğini düşünen ihracatçıların oranı,
geçtiğimiz çeyrekte en yüksek seviyeyi görmüş ve yüzde 41,6’ya
ulaşmıştı. Yılın ilk çeyreği itibariyle, karamsarların oranında
ciddi bir gerileme dikkat çekti. Buna göre, Türkiye ekonomisinin
kötüye gideceğini düşünen ihracatçıların oranı yüzde 29,2’ye
geriledi.
İHRACATÇI SOSYAL MEDYAYI SEVİYOR
Araştırmanın son bölümünde ilk kez, ihracatçı firmaların aktif web
sitesi ve sosyal medya araçlarını kurumsal anlamda kullanımları
sorgulandı. İhracatçıların yüzde 91,8’inin hali hazırda kullandığı
aktif web sitesi bulunuyor. Yaklaşık olarak her 10 ihracatçı
firmadan 5’i sosyal medya araçlarını kullandığını belirtirken; en
fazla kullanılan sosyal medya kanalları sırasıyla Facebook (yüzde
33), Google+ (yüzde 23) ve Twitter (yüzde 20)’dır. Sosyal medya
kanal kullanımı, söz konusu üç mecrada İlk 500’de yer alan
firmalarda diğerlerine kıyasla daha yüksek.
Anketten satır başları şöyle:
• Ocak-Mart döneminde dış finansman talebinde bulunan firmaların
oranı yüzde 41,2.
• İhracatçı firmaların yüzde 45’i döviz risklerinden korunmak için
herhangi bir araç kullanmıyor. Aynı oran, firma büyüklükleri
açısından irdelendiğinde İlk 1000 dışındaki diğer firmalar arasında
ise yüzde 51’e yükseliyor.
• Döviz riskinden korunmak için döviz kredisi kullanan firmaların
oranı yüzde 32, ‘forward’ yaptığını belirten firmaların oranı ise
yüzde 28’dir.
• Döviz kuru riskine karşı herhangi bir araç kullanmama nedenleri
arasında, döviz kurlarında artış beklentisi (yüzde 34,8) ve
ithalatlarının da bulunması dolayısıyla riskin dengelenmesi (yüzde
29,1), ilk iki sırada öne çıkan unsurlar. Araçlar hakkında
bilgilerinin olmadığını belirten firmaların oranı ise yüzde
18,5.
• İhracatçı firmaların yüzde 49,8’i yurt içinde, yüzde 72,4’ü ise
yurtdışında yılın 1. çeyreğinde yatırım yapmadıklarını
belirtmektedir. Bu dönemde yurt içinde yatırım yapan firmaların
yüzde 32’si modernizasyon, yüzde 26’sı ise kapasite artırımına
gittiklerini ifade etti.
• Yurt dışı yatırımlarında en yüksek oranda tercih edilen türler;
yüzde 11,2 ile satış-dağıtım ağı genişletme ve yüzde 10,4 ile
modernizasyon oldu. Yılın kalan kısmında ise firmaların yüzde 47’si
yurt içinde, yüzde 71,2’si ise yurt dışında yatırım
yapmayacaklarını belirtti. Yurt içinde yatırım planlamama nedenleri
arasında; ülke ekonomisindeki istikrarsızlık / belirsizlik (yüzde
35,3), piyasada yetersiz talep (yüzde 31,9), yurt dışında ise dünya
ekonomisindeki istikrarsızlık (yüzde 28,7) ile mevcut yatırımların
halihazırda devam etmesi (yüzde 27,5) en belirgin bariyerler olarak
ortaya çıktı.
CİHAN
Yorumlar