Hak-İş: Taşeron sorunu çözelmezse toplumsal krizle karşı karşıya kalırız

Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, "Taşeron işçiliği sorununu çözemezsek Türkiye'nin toplumsal krizle karşı karşıya kaldığını görmemiz gerekiyor.’’ dedi.

Mahmut Arslan, Türkiye genelinde 27 il, 9 iş kolunda, 85 kamu iş yerinde, 5 bin 250 taşeron işçisiyle yüz yüze görüşerek hazırladıkları 'Taşeron İşçisi Gerçeği 2014 Araştırması'” sonuçlarına ilişkin genel merkezde basın toplantısı düzenledi. Doç. Dr. Erdinç Yazıcı ve ekibinin araştırmasının, bu alanda Türkiye'de yapılan en kapsamlı araştırma olması açısından büyük önem taşıdığını söyleyen Aslan, araştırmanın en çarpıcı sonuçlarından birinin ise işçilerin taşerona neden ihtiyaç duyulduğu sorusuna verdikleri cevap olduğunu ifade etti.

"İşçilerin yüzde 22.6'sı yandaşlara para/kaynak aktarmak, yüzde 51'i ucuz işçilik, yüzde 16.3'ü sendikal ve sosyal haklardan mahrum bir işçilik yaratmak için taşeron tercih edildiğini düşünüyor" diyen Arslan, kamuda çalışan yaklaşık 1 milyon 200 bin taşeron işçi çalıştırıldığını, her bir işçi üzerinden taşeron firmanın en az yüzde 20 komisyon aldığını kaydetti. Kamu kurumunun yüzde 20 komisyonun yanı sıra ihale bedeli üzerinden yüzde 18 KDV ödediğini, bu işçilerin kıdem tazminatı ve izin paralarını da taşeron firma ödemediği için 'müteselsil' sorumluluk gereği yine kamu kurumunca ödendiğini belirten Arslan, "Taşeron işçi çalıştırmak gerçekte ucuz değil, devlete maliyeti kat be kat fazla oluyor." açıklamasını yaptı.

"ÇERÇEVEYE OTURTMAK ZORUNDAYIZ"

Arslan araştırmada gördüklerini şöyle paylaştı: “’"Gerçekten çok ciddi bir sorunla karşı karşıyayız. Türkiye’'de taşeron gerçeği aslında Türkiye’'de çalışanların bir bölümünün yani taşeron işçilerin modern köle olarak tanımladığımız, hem çalışma şartlarına hem karşılaştıkları zorluklara baktığımız zaman bu ifadeyi kullanmak gerçekten doğru bir tanımlama olacaktır. Bugün bu modern kölelik anlayışının ortadan kaldırılması için Hak-İş'’in uzun süredir yaptığı mücadelenin bir araştırmayla da desteklenerek kamuoyuyla paylaşılmasını önemli bir sorumluluk olarak görüyoruz. Taşeron konusunda elimizde somut verilerin olmadığı ifade edilmektedir. Hiçbir veri gerçeği yansıtmamaktadır. O nedenle sayıları konusunda gerçekten net kamuoyunu doğru bilgilendirecek hususta elimizde somut veriler olmaması, bu konudaki çalışmaların Türkiye’deki taşeron işçilerinin bir bölümünü yok sayarak yapılmış olması, bütün bunlar bizi bu çalışmayı yapmaya teşvik etmiştir. Taşeron işçiliği sorunu çözemezsek Türkiye toplumsal ciddi bir krizle karşı karşıya olduğunu görmemiz gerekiyor. O nedenle sorun sadece ekonomik sorun değil, sorun sosyal, siyasi, kültürel, topyekun bir Türkiye sorunu olarak karşımızda çok derin izler bırakan durumla karşı karşıyayız. Bu sorunun çözümü konusunda Türkiye'’nin acele etmesi gerekiyor. Türkiye, bu sorunu biran evvel gerçekten çağdaş, demokratik ülkelerde hangi kriterler, esaslar çerçevesinde sürdürülüyorsa bu çerçeveye oturtmak zorundayız.’’

CİHAN