Güllüce’den yargının havaalanı kararına tepki
Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, mahkemece alınan yeni havaalanı inşaatının durdurulması kararına anlam veremediğini belirtti.
Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, mahkemece alınan yeni
havaalanı inşaatının durdurulması kararına anlam veremediğini
belirtti.
Güllüce, “E havaalanı yapmayalım. Turistlere ‘siz ülkeye gelmeyin,
sizi havaalanında indirme imkânımız yok. Otobüs ya da minibüs
kiralayın İngiltere ve İspanya’dan öyle gelin. Biz havaalanımızda
yeterince turist alamıyoruz mu’ diyeceğiz. İç turiste de ‘siz
otobüse ya da taşıta binip dönerseniz dönün mü’ diyeceğiz.
Havaalanı yapmayacaksınız, ama ‘turist gelsin, her kim olursa olsun
uçakla yolculuk etsin’ diyeceğiz. Yani insanlar havaalanının
gecikmesinden turistlerin pek gelmemesinden niye sevinç duyar
anlamıyorum. ” ifadelerini kullandı.
İdris Güllüce, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Şubat Ayı Meclis
Toplantısı’na katıldı. Toplantıda şehirlerin mimarisinin önemli
olduğunu vurgulayan Güllüce, “Bir ilin mühendisler odasından
‘İstanbul’da bütün binaları yıkıp yeniden yapın. Binalar 2 katlı
olsun’ önerisi geldi. Bunlar edebiyatçı, romancı sözü. Yani siz,
Salacak’ta daire kiralayın ve roman yazın. Her evin bahçe katında
kırmızı balıkların yüzdüğü havuzlar, Kasımpatı çiçekleri olsun!
Biz, İstanbul’u 2 kata indirdiğimiz takdirde varsayın paranız var,
varsayın millet ikna oldu; o halde şehrin sınırları Yozgat’tan
başlar. İnsanlar Yozgat’tan Sirkeci’ye gider gelir. Bana Hollanda
örneği veriyor, Roterdam örneği veriyor. Ya kardeşim, bana Üsküdar
ve Beşiktaş’ı örnek ver. “ dedi.
Güllüce, siyasi irade olarak yatay ve yerel mimariye önem
verdiklerini de dile getirdi. İlaveten “Keşke şehirleşme böyle
olmayaydı, keşke yoğunluk belli bölgelerde olmayaydı. “ diye dert
yandı.
Türkiye’nin deprem hattında olduğuna temas eden İdris Güllüce,
binaların ivedilikle yenilenmesi, afetlere dayanıklı kılınması
temennisinde bulundu.
Türkiye’nin çevreye duyarlı büyüdüğünü aktaran Çevre ve Şehircilik
Bakanı, şöyle devam etti:
“Biz ülkelerin kıyılarına atık atmıyor, deryaları kirletmiyoruz.
ÇED raporu ile sanayileşiyoruz. Bizi kimi ülkeler tenkit ediyor.
Türkiye bu tenkitleri hak etmiyor. Tenkit eden ülkeler de ÇED
raporu almadan, kıyıları kirleterek büyüdü. Bunu da unutmamalıyız.
Türkiye’de de bizi yanlış anlayan ve anlatanlar var, çevre adına.
Biz, hem çevreyi ve tabiatı hem havayı ve suyu koruyarak hem de
kalkınarak büyümeyi temel alıyoruz.
Biz, tek bir ağacın veya karıncanın incinmesinin doğru olmadığını
biliyoruz. Yani çevreye en duyarlı milletiz. Havaalanı ile ilgili
kopan gürültüyü hepimiz görüyoruz. Her çocuk bilir ki 12 büyüktür
10’dan. 5 yaşında olan çocuk da bilir ki 15 büyüktür 10’dan. Askı
süresi 15 gün. Nasıl ’15 gün askıda kalmamıştır’ diye bir karar
veriyor mahkeme. Ben bunu anlamakta güçlük çekiyorum. 30 Nisan 2013
- 15 Mayıs 2013 tarihlerinde nihai ÇED raporu, 12 iş günü ilan
edilmiş, yönetmeliğe göre 12 gün olması gerekirken, 15 normal gün,
12 iş günü askıda kalmıştır. Yargı kararı ’ÇED raporunuz
geçersizdir’ diyor. Ben bilemiyorum ne demeliyim.”
Türkiye’ye ülke dışından geliş gidişlerin artacağını anlatan İdris
güllüce, şunları kaydetti:
“Ekonominin gücüne bağlı olarak iç yolculuklar artacak. 5-10 sene
evvel uçak ile gitmek öyle kolay değildi, şu an otobüs fiyatına
gitmek mümkün. Bu eğilim talebi tetikleyecek. E havaalanı
yapmayalım. Turistlere ‘siz ülkeye gelmeyin, sizi havaalanında
indirme imkânımız yok. Otobüs ya da minibüs kiralayın İngiltere ve
İspanya’dan öyle gelin. Biz havaalanımızda yeterince turist
alamıyoruz mu’ diyeceğiz. İrç turiste de ‘siz otobüse y ada taşıta
binip dönerseniz dönün mü’ diyeceğiz. Havaalanı yapmayacaksınız,
ama ‘turist gelsin, her kim olursa olsun uçakla yolculuk etsin’
diyeceğiz. Yani insanlar havaalanının gecikmesinden turistlerin pek
gelmemesinden niye sevinç duyar anlamıyoum.
Bu havaalanı geç yapılırsa, yapılmazsa kimin yararına olur, kim
menfaat elde eder? Bunun cevabını biliyoruz. Ama bizim için Türkiye
menfaatleri önde geliyor. Biz, bütün kötülük projelerine rağmen
ülkeyi kalkındıracağız engelleri aşacağız. Biz, engellere karşı
şerbetliyiz, pes etmeyiz. Ne engeller gördük. Bu ülke artık
ekonomisi iyi olmayan, tüccarı pek olmayan, ihracatı ve ithalatı
bilmeyen bir ülke değil. “
İTO Başkanı İbrahim Çağlar ise Türkiye’nin ekonomide güçlendiğinden
söz ederken, “Bu tablodan rahatsız olanlar ülkede panik havası
yaratma gayretine girdi. Kurun dalgalı halinden beslenenler bu
ortamdan nemalandı. Gelişmekte olan ülkelerin karşı karşıya kaldığı
çalkantıyı tek Türkiye’ye mal etmeye çabaladı. Hâlbuki liranın
yanında Rand ve Rupi de değer yitirdi. ” dedi.
Standart & Poor’s’un Türkiye’nin kredi görünümünü negatife
çevirdiğinden yakınan Çağlar, “Bu karara gülmek gerekiyor. Çünkü
ülkeye yabancı yatırımcılar gelmeye ve kalmaya devam ediyor. 20-25
sene de durum böyle olacak. Bizler el ele verdiğimiz takdirde
notumuzu aşağı indirmeleri önemli olmayacak. “ yorumunu yaptı.
Çağlar, 2014 Ocak ayında 7 bin 35 firmanın açıldığını, bin 310
firmanın kapandığını bildirdi. Bu anlamda 2013’ün aynı ayına göre
yüzde 52 artış olduğunu sözlerine ekledi.
CİHAN
Yorumlar