FKA'dan 'Kayısıda Güncel Sorunlar ve Çözüm Önerileri' raporu
Fırat Kalkınma Ajansı (FKA) Kalkınma Kurulu Tarım Komisyonu tarafından 'Kayısıda Güncel Sorunlar ve Çözüm Önerileri’ temalı çalıştayda Malatya’da 29-30-31 Mart tarihlerinde gerçekleşen zirai don kayısı üretimine etkisi masaya yatırıldı.
Fırat Kalkınma Ajansı (FKA) Kalkınma Kurulu Tarım Komisyonu
tarafından 'Kayısıda Güncel Sorunlar ve Çözüm Önerileri’ temalı
çalıştayda Malatya’da 29-30-31 Mart tarihlerinde gerçekleşen zirai
don kayısı üretimine etkisi masaya yatırıldı. Çalıştay sonrası
hazırlanan raporda, kayısı bahçelerinin yaklaşık yüzde 30’unun dona
karşı sigortalı olduğu, ancak TARSİM tarafından üreticilere ödeme
yapılırken birçok kesintinin yapıldığı, yetiştiricilerin
masraflarını karşılayan poliçe bedelinin yüzde 48’nin ödendiği
belirtildi.
Fırat Kalkınma Ajansı hizmet merkezinde gerçekleştirilen çalıştayda
ortaya konulan tespitler bir rapor şeklinde sıralandı. Kayısının
başta Malatya olmak üzere Türkiye’nin en önemli ürünlerinden biri
olduğu belirtilen raporda, bu yıl zirai don nedeniyle kayısı
üreticilerinin ciddi doğal afetle karşı karşıya kaldığı ifade
edildi. Daha önceki yıllarda ilde genellikle radyasyon donlarına
maruz kalındığı anlatılan raporda, bu yıl ilk kez konveksiyon
donlarına maruz kalındığı dile getirildi. Dondurucu soğuk hava
kütlesinin rüzgâr vasıtasıyla bölgenin üzerinden geçmesi sonucu
oluşan konveksiyon donlarına karşı tedbirlerin işe yaramadığı,
zararın şiddetinin bu nedenle arttığına dikkat çekildi.
İlgili kurumlar tarafından yapılan ilk incelemelerde yüzde 90’dan
fazla zarar oluştuğunun tespit edildiği vurgulanan raporda,
“Yaşananlarla ilgili tek tesellimiz kayısı bahçelerimizin yüzde
25-30 kadar kısmının don hasarına karşı sigorta kapsamında
olmasıdır. Bu durum en azından bu üreticilerimiz için olayın
şiddetini kısmen azaltacaktır. Ancak TARSİM tarafından zarar gören
üreticilere ödeme yapılırken birçok kesintinin yapıldığı ve sonuçta
poliçe bedelinin yüzde 48 kadarının ödendiği dikkate alındığında bu
miktar üreticilerin ancak masraflarını karşılayabilecektir. Bununla
birlikte geri kalan yaklaşık yüzde 75’lik kısmı oluşturan
üreticilerimiz çok daha ciddi mağduriyetle karşı karşıyadır.
Malatya’nın gerçekleştirdiği ihracatın yaklaşık yüzde 70’inin
kayısı ihracatından oluştuğu dikkate alındığında yaşanan doğal afet
ilimizin ihracat rakamlarını da olumsuz etkileyecek ve büyük
ihtimalle dünya üzerindeki bazı pazarların kaybedilmesine de yol
açacaktır. Ayrıca kayısı üretiminin Malatya ve bölge ekonomisinin
lokomotif unsurlarından biri olduğu dikkate alındığında ortaya
çıkan sonuç ilde ve bölgede eğitim, ticaret, konut sektörü ve
istihdam gibi birçok alanı da olumsuz etkileyecektir.” ifadeleri
kullanıldı.
Raporda, durumun on binlerce üreticinin sıkıntıya düşebileceği
belirtilerek sosyal huzursuzluklara yol açabileceği kaydedildi. Son
kısımda çözüm önerilere yer verilen raporda, “Büyük bir mağduriyet
yaşayan üreticilerimizin bu mağduriyetlerini en azından
hafifletebilmek için; bölgemizde don hasarından etkilenen meyve
üreticileri ile yaşanan kuraklıktan etkilenen diğer tarım
üreticilerinin kamu kurumlarına olan borçların silinmesi ya da
ertelemesi, faizsiz kredi uygulaması başlatılması ve doğrudan gelir
desteği sağlanması gibi tedbirler uygulamaya konulmalıdır.
Bölgemizde bütün meyve üretiminin ciddi düzeyde zarar gördüğü ve
ayrıca yaşanan kuraklık sebebiyle bütün tarımsal üretimin olumsuz
etkilendiği dikkate alınarak en azından alternatif geçim kaynağı
olmayan üreticilerimize bir yıl boyunca asgari geçim düzeyi
üzerinden aylık ödeme yapılması gündeme alınmalıdır.” denildi.
En azından bir yıl süre ile meyve üreticilerine ilaç, gübre ve
mazot gibi girdiler için alan bazlı destek sağlanması önerilen
raporda, “Tek başlık altında genel bir sigorta uygulamasına
geçilmelidir. Kuru kayısı üreticiliğinde mutlaka taban fiyatı
uygulamasına geçilmelidir. Ulusal Kayısı Konseyinin kurulması büyük
önem arz etmektedir. İlimizde de bir an önce çiftçi örgütlenme
modelleri geliştirilmeli ve yaygınlaştırılmalıdır. Kayısıda
lisanslı depoculuk çalışmaları hızlandırılmalıdır. Bölgedeki kayısı
üretim alanlarının don riski haritası çıkarılmalı, riskli
bölgelerde kayısı tarımı engellenmeli ve verilecek teşviklerde
riskli alanlar kapsam dışı tutulmalıdır.” önerilerine yer verildi.
CİHAN
Yorumlar