Erdoğan 95 ülkeden iş adamlarına seslendi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'da Dünya Türk Girişimciler kurultayında konuştu. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada dünyaya yayılmanın büyük avantajlarını olduğunu söyledi. Erdoğan, insanların tarih boyunca sürekli gelişerek yayıldığını hatırlattı. 

Google Haberlere Abone ol
Erdoğan 95 ülkeden iş adamlarına seslendi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bizim geçmişimizde asla sömürgecilik lekesi olmadığı gibi biz millet olarak bu psikolojiye tahammül edebilecek bir yapıya da sahip değiliz. Dünyanın çeşitli bölgelerinde maalesef sömürge durumunda olmaktan rahatsızlık duymayan, tam tersine bunu benimsemiş toplumlara rastladığımızda gerçekten çok üzülüyoruz." dedi.

Erdoğan, Ekonomi Bakanlığı, Dış Ekonomik ilişkiler Kurulu (DEİK) ve Dünya Türk İş Konseyi tarafından Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen "Dünya Türk Girişimciler Kurultayı"ndaki konuşmasında, ilk kurultayın 72 ülkeden iş adamlarının katılımıyla gerçekleştiğini, ikincisinde bu sayının 90'a çıktığını, bugün ise 95 ülkeden iş adamanın kurultayda yer aldığını söyledi.

Türkiye'nin, 6 milyonluk diasporasıyla yurt dışında en çok vatandaşı yaşayan 10. ülke konumunda bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, geçen haftalarda ziyaret ettikleri Gine'de imzalanan anlaşmayla, 131. iş konseyini de faaliyete geçirdiklerini aktardı.

İş adamlarının hem Türkiye hem de bulundukları ülkeler üzerinde çok büyük bir güç ve potansiyel olarak dünyaya yayıldığını ifade eden Erdoğan, "Eskiden bu tarz ifadeler, bu tarz değerlendirmeler endişeyle karşılanır, üzeri de örtülmeye çalışılırdı. Halbuki dünyaya yayılmanın hiçbir kötü tarafı yok. Eğer insanlar, tarihte yerlerinden hiç kıpırdamasalar, hep aynı yerde yaşamayı sürdürselerdi medeniyetler de ortaya çıkmazdı. Kuran-ı Kerim'de insanların bir kadın ile bir erkekten yaratıldığı, birbirleriyle tanışmaları için de ırklara, kabilelere ayrıldığı ifade ediliyor. Demek ki insan olarak asli görevlerimizi unutmadan, dünyanın her yerine gitme, her yerinde yaşama hakkına sahibiz." diye konuştu.

Son yıllarda ciddi geliştirme gösteren gen araştırmalarının, bugün çeşitli kıtalarda ve ülkelerde yaşayan insanların kökenlerinin aslında çok farklı olduğunu gösterdiğini dile getiren Erdoğan, Avrupa'da yaşayan birinin köklerinin Asya'dan, Kafkasya'dan, Amerika'da yaşayan birinin köklerinin Afrika'dan, Ortadoğu'dan çıkabildiğini ifade etti.

MÜTEŞEBBİSLERİN SAYISI ARTTI

Nazım Hikmet'in, "Dörtnala gelip Uzak Asya'dan/Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket bizim" dizelerini anımsatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Binlece yıldır pek çok farklı medeniyete beşiklik yapmış bu topraklarda, hiç şüphesiz hepsinden insani bir miras kalmıştır. Özellikle geçtiğimiz 200 yılda yaşanan hadiseler, Osmanlı ve Türk coğrafyasının her yerinden insanlar için Anadolu'yu adeta bir son sığınak, nihai vatan durumuna getirmiştir. Her dönemde insanların dünyaya yayılmalarındaki önemli sebeplerden biri ekonomidir, ticarettir, daha iyi yaşam arzusudur, rızık arayışıdır. Daha mümbit, daha verimli, daha bereketli yerlere gitme konusunda tükenmek bitmeyen bir iştiyak olduğunu görüyoruz. Bugün de gerek bizim ülkemizden gerekse diğer toplumlardan milyonlarca kişi aynı gayeyle dünyaya yayılıyor."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de 3 milyonu aşkın vatandaş olmayan kişinin barındığını hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bunların önemli bir bölümü elbette Suriye ve Irak'taki krizlerden kaçıp gelen sıgınmacı konumundaki kardeşlerimizdir. Ama belki sayılarını yüz binlerle ifade edebileceğimiz çok sayıda kişi de ticaret için, çalışmak için kendine daha iyi bir gelecek kurmak için ülkemizde bulunuyor. Bizim de milyonlarca insanımız Avrupa'da ve dünyanın dört bir yanında, hayatlarını idame ettiriyor. Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın bir bölümü, zaman içinde iş adamı konumuna geldi. Bunun yanında doğrudan iş kurmak, yatırım yapmak, ticari faaliyette bulunmak için yurt dışına giden müteşebbislerimizin sayısı son 13 yılda çok ciddi rakamlara ulaşmış durumda. Bugün gittiğimiz her ülkede çok büyük şirketlerimiz yanında sanatkar, esnaf veya profesyonel olarak çalışan, önemli başarılara imza atan kardeşlerimizin varlığını görüyoruz."

Geçen günlerde TİKA çalışanları için "çağdaş alperenler" ifadesini kullandığını anımsatan Erdoğan, "Aynı sıfatı sizlerin de hak ettiğine inanıyorum. Bugün yerkürenin dört bir yanında işinin, kazancının, ekmeğinin peşinde olan iş adamlarımızın, profesyonel meslek erbabı kardeşlerimizin her biri birer çağdaş alperendir. Çünkü sizler, kendinizle, kendi işinizle birlikte Türkiye'yi, tarihi, kültürü ve değerleriyle birlikte aziz milletimizi de temsil ediyorsunuz. Sizler bulunduğunuz yerlerde oturuşunuzla, kalkışınızla, hayat biçiminizle, iş yapma tarzınızla, ülkemizin ve milletimizin birer elçisi, birer temsilcisi olduğunuzu asla unutmamalısınız. Ben sizin ülkemizi ve milletimizi, layıkıyla temsil ettiğinize inanıyor, bunun için her birinize ayrı ayrı şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum." ifadesini kullandı.

"BİZ KÖKLERİNİ UNUTMAYAN BİR MİLLETİZ"

Yurt dışında yaşayan vatandaşları ve Türkiye kökenli insanları tanımlamak için diaspora kavramını kullandığını dile getiren Erdoğan, "Aslında bu ifade bende soğukluk ve eksiklik hissi uyandıran bir kavramdır, pek sevmem. Çünkü bu ifade aslında 'kopmak' kökünden gelir. Yani ülkesinden kopmak, milletinden kopmak, değerlerinden kopmak. Halbuki biz nerede yaşarsak yaşayalım, nereye gidersek gidelim köklerini, geçmişini, tarihini, değerlerini unutmayan, bunlarla beraber hayatını sürdüren bir milletiz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ecdadın Orta Asya'dan geleli, yani diaspora kavramından hareketle kopalı bin yıl olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ama biz hala oraları ata yurdu olarak kabul ediyor ve her fırsatta gidip kardeşlerimizle kucaklaşıyoruz. Aynı şekilde geniş bir coğrafyada, ortak değerleri paylaştığımız kardeşlerimizle hiç yan yana yaşamamış da olsak, uzun zamandır ayrı kalmış da olsak gönül bağımızı asla koparmadık, koparmayız. Bizim için kazanç da kariyer de statü de ancak kendi değerlerimizle birlikte anlamlıdır, önemlidir. Dünyanın 167 ülkesinde var olan 19'unda yoğun olarak yaşayan vatandaşlarımızın her birinin meseleye bu anlayışla yaklaştığına inanıyorum.

Bizim geçmişimizde asla sömürgecilik lekesi olmadığı gibi, biz millet olarak bu psikolojiye tahammül edebilecek bir yapıya da sahip değiliz. Dünyanın çeşitli bölgelerinde sömürge durumunda olmaktan rahatsızlık duymayan, tam tersine bunu benimsemiş toplumlara rastladığımızda gerçekten çok üzülüyoruz. Üstelik bunlar, geçmişlerinde çok parlak, çok zengin medeniyetler kurmuş toplumlar. Halbuki bu insanlar kendi özgünlüklerini koruyabilseler, sahip oldukları zenginlikleri kendileri için kullanabilseler, şu anda bulunduklarından çok daha ileride olabilirler. Bunun için biz nerede yaşarsak yaşayalım, ne iş yaparsak yapalım, hangi eğitimi alırsak alalım, kesinlikle kendimiz olmaktan, milli ve manevi değerlerimizden vazgeçmeyeceğiz. Sizlerin bulunduğunuz yerlerde tek kişi de olsanız, yüzlerce, binlerce, hatta Almanya'da olduğu gibi milyonlarca kişilik bir toplumun mensubu da olsanız, bu ülkenin, bu milletin bir evladı olmanın şerefi ve sorumluluğunu hiçbir zaman unutmadığınızı biliyorum. Her birinizin birer cesaret çiçeği olarak bu şekilde hareket ettiğinize inanıyorum."

Yorumlar