EPDK'dan "yerli kömürde fahiş tarife" iddialarına yanıt:

- "Bugün bir gazetedeki mesnetsiz yorum ve gerçek dışı iddiaların yer aldığı, açıkça EPDK'yı hedef alan bir köşe yazısı ile ilgili basın açıklaması yapma gereği doğmuştur" - "Söz konusu yazı Türkiye’nin geleceği için çalışan devlet kurumları arasında fitne çıkarmayı hedeflediği gibi yerli enerji kaynaklarımız konusunda da kötü niyetli bir algı operasyonuna hizmet etmektedir" - "Enerji Bakanlığımızın yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının ülkemize kazandırılması için ortaya koyduğu strateji çerçevesinde üzerimize düşen görevi tüm kurumlarımızla ve özel sektörümüzle el birliği içinde yerine getirmeye devam edeceğiz"

Google Haberlere Abone ol
EPDK'dan "yerli kömürde fahiş tarife" iddialarına yanıt:

ANKARA (AA) - Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunca (EPDK) bugün yayımlanan bir köşe yazısında yer alan "yerli kömürde fahiş tarife uygulandığı" iddiasının, devlet kurumları arasında "fitne" çıkarmayı hedefleyen gerçek dışı bir algı operasyonuna hizmet ettiği belirtildi.

EPDK'dan yapılan yazılı açıklamada, mesnetsiz yorum ve gerçek dışı iddialar ile açıkça Kurumu hedef alan bir köşe yazısı ile ilgili basın açıklaması yapma gereği doğduğu bildirildi.

Çıkar ve menfaat için bir algı operasyonu başlatıldığı belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Söz konusu yazı Türkiye’nin geleceği için çalışan devlet kurumları arasında fitne çıkarmayı hedeflediği gibi yerli enerji kaynaklarımız konusunda da kötü niyetli bir algı operasyonuna hizmet etmektedir. Bireysel veya kurumsal çıkar ve menfaatler için gerçekleştirildiği muhtemel bu algı operasyonuna karşı net bir şekilde ifade etmek isteriz ki Kurum olarak ‘medya gücünün’ aziz milletimizin ve devletimizin çıkarlarının üstünde bir baskı unsuru olarak kullanılmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Enerji Bakanlığımızın yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının ülkemize kazandırılması için ortaya koyduğu strateji çerçevesinde üzerimize düşen görevi tüm kurumlarımızla ve özel sektörümüzle elbirliği içinde yerine getirmeye devam edeceğiz."

- İddialara yanıtlar

Söz konusu yazıda yer alan iddiaların, fizibilite çalışmalarında yer almayan bedellerin sonradan ihdas edilerek fizibilitelerin bozulduğu, yerli kömüre fahiş tarifeler uygulanarak ithal kaynakların önünün açıldığı ve EPDK uygulamalarının Enerji Bakanlığının yerli kömüre destek politikalarıyla çeliştiği şeklinde olduğu kaydedilirken, bu iddialar şöyle yanıtlandı:

"Yazıda da belirtilen TEİAŞ’ın üreticilere ve tüketicilere uyguladığı iletim sistem kullanım bedeli Kurumumuz tarafından sonradan ortaya çıkarılan bir bedel değildir. Öncesinde de uygulana gelen bu bedel, 2001 yılında çıkan Elektrik Piyasası Kanununu ile birlikte TEAİŞ’ın önerisi doğrultusunda EPDK tarafından belirlenmeye başlanmıştır. Kanunda çerçevesi çizilen bir bedelle ilgili sanki EPDK tarafından ihdas edilmiş gibi bir iddiada bulunmak, ne derece haklı bir yaklaşım olur kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Bütün fizibilite çalışmalarında üretim santrallerinin ödemesi muhtemel sistem kullanım bedeli yer almaktadır. Dolayısıyla hiçbir fizibilite raporunda santralin ödemesi muhtemel sistem kullanım bedelinin yer almadığı ifadesi tamamen yalandır."

Enerji sektöründe devlet kurumları arasındaki eş güdüm noktasında yöneltilen eleştirilerle ilgili olarak da açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"İkinci olarak belirtilmesi gereken husus, EPDK sektöre yönelik aldığı tüm kararlarda hem Bakanlığımızın hem diğer kamu kurumlarının hem de özel sektör katılımcılarının görüşlerini almakta, tüm görüşleri değerlendirerek karar vermektedir. İletim tarifeleriyle ilgili de aynı durum geçerli olup tüm paydaşlardan görüş alınmıştır. Kaldı ki paydaşlarca sunulan tüm görüş ve değerlendirmeler dikkate alınarak oluşturulan iletim tarifelerini, Bakanlığımızın ilgili kuruluşu olan ve Bakanlık politikalarını dikkate alarak çalışmalarını yürüten TEİAŞ sunmuş ve Kurumumuz onaylamıştır. Mevcut iletim tarifeleri incelendiğinde, bu tarifelerin yerli kaynakları cezalandırdığı, ithal kaynakların önünü açtığı iddialarının yersizliği görülecektir. Zira, çok üretim yaparak iletim sistemini daha yoğun kullananın haklı olarak daha fazla iletim bedeli ödediği bu yapıda, çok ödeyen kaynaklar sadece yerli kömür santralleri olmayıp; ithal kömür santralleri ve kapasite faktörü yüksek olan doğalgaz santralleri de aynı kapsamda yer almaktadır.

Öte yandan az üretim yaptığı için toplamda daha az iletim bedeli ödeyen santrallerimiz de ağırlıklı olarak barajlar ve rüzgar santrallerinden oluşmakta olan yerli kaynaklara dayalı üretim yapan santrallerdir. Mevcut tarife modeli adil bir yaklaşımla oluşturulmuş olup değişken nitelik arz eden maliyetler üretilen enerjiye sabit maliyetler ise kurulu güce bağlı alınmaktadır. Adaletli bir yapıyla kim sistemi daha çok kullanıyorsa, yani sistemde daha çok maliyet oluşturuyorsa ona daha fazla iletim bedeli yansıtılmaktadır."

- "EPDK adalet olgusundan asla taviz vermedi"

EPDK'nın düzenleme ve denetleme faaliyetlerinde adalet olgusundan asla taviz vermediği ve vermesinin de beklenmemesi gerektiğine dikkat çekilerek, "Yerli kömürün EPDK tarafından desteklenmediği iddiasına gelince, devletimizin ortaya koyduğu enerji politikası çerçevesinde EPDK olarak yerli kömüre dayalı elektrik üretimini arttırmaya ve yenilenebilir enerji kaynak alanlarının geliştirilmesine yönelik düzenlemeleri hayata geçirdik. Bu düzenlemelerin en önemlisi ve sadece bir tanesi bu kaynaklar için alınan teminatlar ile ilgilidir." değerlendirmesinde bulunuldu.

Açıklamada, teminat tutarları ile ilgili bir örneğe de yer verilirken, 500 megavat kurulu güçteki yerli kömüre dayalı bir üretim lisansı başvurusunda, daha önce Kuruma 18,3 milyon lira teminat olarak sunulması gerekirken, yapılan değişiklikle teminat tutarının 7,5 milyon liraya düştüğü vurgulandı. Bu kararla yerli kömüre dayalı üretim lisansı başvurusunda EPDK'ya sunulması gereken teminat tutarının yüzde 59 oranında azaldığı belirtildi.

Ayrıca yerli kömüre dayalı santrallerin lisanslandırma ve inşaat süreçlerini kolaylaştırmak için EPDK tarafından çıkarılan ikincil mevzuat kapsamında, kamulaştırmanın zamanlaması, gerekli belgelerin sunulma zamanlaması gibi konularda da pozitif ayrımcılık yapıldığı kaydedildi.

Yorumlar