'Ekonomik büyüme için fikri ve sınai mülkiyeti haklarını korumalıyız'
Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, ekonomik büyüme için fikri ve sınai hakların korunması çağrısında bulundu.
Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender
Yorgancılar, ekonomik büyüme için fikri ve sınai hakların korunması
çağrısında bulundu. Yorgancılar, “Türkiye ekonomisinin dünya
genelinde yaşanan sorunlara karşı daha güçlü bir yapıya sahip
olması ve istikrarlı şekilde büyümesini sürdürmesi için fikri ve
sınai mülkiyet hakları alanındaki performansını daha iyi seviyeye
taşıması gerekiyor.” dedi.
Yorgancılar, 26 Nisan Dünya Fikri Mülkiyet Günü dolayısıyla yaptığı
açıklamada, EBSO olarak “Kalkınmak, sanayileşmektir” anlayışını
benimsediklerini, Türkiye’nin istikrarlı bir büyüme için üretim,
ihracat ve doğrudan yatırımlara odaklanması gerektiğini söyledi.
Güçlü bir fikri ve sınai mülkiyet hakları sisteminin, bu
alanlardaki başarı için ön şart olduğuna dikkat çeken Yorgancılar,
“Sanayinin gelişmesi ve özellikle yabancı sermayenin ülkeye
çekilmesiyle ticari marka, fikri ve sınai mülkiyet haklarının
korunması arasında doğrudan bir bağ bulunmaktadır. Fikri mülkiyet
korunmasının zayıf olduğu durumlarda, yatırımlar yapılsa bile
bunların daha çok satış ve dağıtım faaliyetlerine odaklandığı
görülmektedir. Bu da ekonomilerin ithalata bağımlılığını
arttırmaktadır. Fikri mülkiyet haklarının güçlü bir şekilde
korunduğu durumlarda ise yatırımlar, üretim sektörüne ve inovasyona
kaymaktadır.” şeklinde konuştu.
‘FİKRİ MÜLKİYET HAKLARINDAKİ İYİLEŞME YATIRIMI ARTTIRIYOR’
Fikri ve sınai mülkiyet haklarının korunmasının, daha fazla ihracat
ve daha fazla istihdamla ekonomik büyümeye katkı sağladığını dile
getiren EBSO Başkanı Yorgancılar, şunları kaydetti: “Fikri mülkiyet
hakları endeksindeki 1 puanlık bir iyileşme, uluslararası
yatırımcının, ülkeye yatırım kararı aldıktan sonra dağıtım ve satış
yerine üretim sektörüne yatırım yapma olasılığını yüzde 57 oranında
arttırmaktadır. Ticari marka hakları ve fikri mülkiyet alanında da
Türkiye’nin önünde iki temel konu bulunmaktadır. Bunlardan bir
tanesi, milyarlarca liralık kayba neden olan kaçak ve sahte
ürünlerle mücadeledir. Diğeri ise bu tür yasadışı ürünlerin
ticaretini teşvik edebileceği gibi ticari marka haklarıyla çelişen,
logo ve renk gibi unsurların kaldırılmasını öngören ‘tek tip
paketleme’ gibi aşırı yöndeki düzenlemelerden kaçınılmasıdır.
Dünyanın önde gelen ekonomileri arasında yer alma yolundaki
Türkiye’nin istikrarlı şekilde büyümesini sürdürmesi için ticari
marka haklarının korunması ve fikri ve sınai mülkiyet hakları
performansının daha iyi seviyelere taşınması kuşkusuz son derece
kritiktir.” CİHAN
Yorumlar