Dünya Bankasından Türkiye'nin Kurtuluş Formülü

Dünya Bankası Türkiye Direktörü Raiser, Türkiye'nin orta gelir tuzağından çıkması için seçimden önce Türkiye yatırım için güveni yeniden inşa etmeli' dedi.

Google Haberlere Abone ol
Dünya Bankasından Türkiye'nin Kurtuluş Formülü

Türkiye orta gelir tuzağından nasıl kurtulacak? 2001'de ekonomik krizinin peşinden 10 yıldır süren büyümesini nasıl sürdürecek? Ve üst gelir seviyesindeki devletler asrasına nasıl girecek? 2012'den bu güne Dünya Bankası'nın Türkiye Ülke Direktörü bulunan Martin Raiser, Washington'da katıldığı toplantılarda Türkiye'nin üst gelir seviyesindeki devletler arasına girmesi için nasıl bir yol izlemesi gerektiği konusu için Hürryet'in sorularını yanıtladı.

BİRKAÇ ÜLKE KAÇABİLDİ

Amerika'nın önde gelen fikir kuruluşlarından Brookings Enstitüsü'nde yapılan 'Türkiye'nin ekonomik değiştirmek ve Transatlantik İlişkileri' başlıklı konuşmasının peşinden görüştüğümüz Raiser, Türkiye'nin orta gelir tuzağından çıkma ihtimali konusu için şunları söyledi: 'Orta gelirden sırf birkaç memleket kaçabildi. Bu devletler ya petrol buldular ve ya Doğu Asya'daki bunun şeklinde sıradışı şekilde yüksek tasarruf ve kazanç oranlarına sahiplerdi. Tüm muvaffakiyet olayları birlikte bir özellik taşıyor, o da, en önemlisi bu devletlerin zinde kurumları vardı. Bu manada Türkiye halen bir orta gelir ülkesi. Kamu maliyesi yönetimi ve regülasyon kalitesinden, hukukun üstünlüğüne… Ekonomik kazanımları devam ettirmek ve üst gelir seviyesinde bir memleket olmak için bütün bu bölgelerde şimdiye kadar başardıklarının ötesine geçmesi lazım.'

OTOMATİK GELMEYECEK

Peki bu konu için kötümser mi Raiser? 'Türk vatandaşları ve iş dünyası için yukarıya çıkılabilecek yer aşırı yüksek. O nedenden dolayı Türkiye'nin üst gelir seviyesinde bir memleket olma ihtimali için karamsar olunacak bir sebep görmüyorum. Ama iyileşmeler otomatik şekilde gelmeyecek' dedi. Büyümenin en ciddi unsurlarından direkt yabancı yatırımlar konusu için 'Türkiye'ye direkt yabancı yatırımında geriledi mi?' sorusunu Raiser şöyle yanıtladı: 'Türkiye'ye direkt yabancı kazanç akışı, 2008-2009 küresel ekonomik ve finansal krizin öncesine kıyasla düştü. Türkiye yatırımcılar için muazzam fırsatlar sunuyor ve çok sayıda şahıs de bu fırsatların genişleyeceğini düşünüyor. Ama sanırım yatırımcılar, Türkiye'nin 10'uncu Ulusal Kalkınma Planı'nda ve sonrasındaki 25 Eylem Planı'nda yer sektör yapısal reform önerilerinde arzulu olup olmadığını bekleyip görmek istiyor. Türkiye'nin müstakil ve zinde ekonomik şirketler yaratma konusundaki başarısında bir soru göstergesi varmı bilmek istiyor.'

1 MİLYONDAN FAZLA İSTİHDAM

Peki Türkiye'nin orta gelir tuzağından çıkması için atması gereken adımlar neler? Raiser bu konu için da 'Üç zorluk var' diye başlayarak şunları söyledi:

1) Daha çok direkt yabancı kazanç çeken politikalarla verimlilik büyümesini devam ettirmek, bilhassa hizmetlerde ticaret entegrasyonunu derinleştirmek, inovasyonu teşvik etmek ve iş ortamını daha rekabetçi ve çekimli bir duruma getirmek. İş ortamı ve rekabet kalitesinde birtakım uluslararası sıralamalar var. Türkiye, lojistik performansı sahası dışında bu sıralamalarda ilk 40 içerisinde değil. O nedenden dolayı daha gidecek yol var.

2) Genç nüfus ve çalışmak arzulayan hanımların büyüyen sayısından yararlanmak için katılımı desteklemek. Bu da demek olmakta ki, her sene 1 milyondan çok yeni istihdam yaratmak. Türkiye'nin iş gücü piyasası, OECD içerisinde en az esnek olanlar içerisinde ve hükümet, doğru şekilde işgücü piyasasını anahtar sorun şekilde öncelik biçimine getirdi. Artı, çocuk bakımı ve aile konularında üretilecek daha iyi politikaların, hanımların aile ve meslek yaşamı içerisinde seçim yapmak mecburiyetinde kalmamalarını sağlaması gerekir.

3) Kurumsal reformları derinleştirme. Bu çok sayıda ayrıcalıklı sahası içeren karmaşık bir ajanda. Yönetişim, halk maliyesinde şeffaflık sahalarında Türkiye'nin ne vaziyette olduğunu görmek için çok sayıda uluslararası sıralama var. 90'ların sonundan bu güne ülkenin bu yerlerin birçoğunda ilerleme sağladığını kabul etmeliyiz. Ama reformlar yarım kaldı ve Türkiye ekonomik kurumlarının kalitesi açısından halen daha aşırı bir orta gelir ülkesine benziyor. Üst gelire geçişi tamamlamak için bunun değişmesi gerek.

REFORM SİNYALİ

Martin Raiser, Türkiye'nin orta gelir tuzağından kurtulabilmek için işe nereden başlaması gerektiği sorusuna ise şu cevabı verdi: 'Bahsettiğim üç zorluk öncelikler konusu için bir çerçeve sağlıyor. Aslında, 10'uncu Kalkınma Planı, aşırı aynı bir yol haritası ortaya koyuyor. Şimdi ciddi olan, uygulamada ilerlemek. Aslında işgücü piyasası reformu, gelir vergisi reformu, akaryakıt piyasası reformu, AB müktesebatına düzen sağlamak için halk ihale reformu, yeni patent yasası bunun şeklinde ya hazır bulunan ve ya hazırlık etabının ileri seviyelerine ulaşmış birkaç ciddi hukuk reformu var. Bana kalırsa, net bir yasama takvimi oluşturmak, ki hatta belki buna seçimlerden öncelikle başlamak, yatırımcılara zinde bir sinyal gönderirdi. Gümrük Birliği'nin genişletilmesi için AB'yle ve Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı'na (TTIP) katılım için AB ve ABD'ye görüşmeler de lüzumlu reformlara iri bir hareketlilik sağlardı.'

ORTA GELİR TUZAGI NEDİR?

Dünya Bankası'nın 2015 yılı verilerine kıyasla şahıs başına yıllık ortalama geliri 1.045 dolar ile 12.746 dolar arasındaki devletlere orta gelirli, 12.746 doların üstünde olanlara da yüksek gelirli memleket deniliyor. Ülkelerin orta gelir düzeyinin üst limitine yaklaşıp uzun yıllar bu seviyede kalmaları ve yüksek gelirli küme seviyesine sıçrayamamalarına ise orta gelir tuzağı ismi veriliyor. Türkiye, Dünya Bankası'nın 2013 verilerine kıyasla 822.1 milyar dolar yıllık gelir ve 74.93 milyon nüfus üstünden 10 bin 970 dolarlık şahıs başı gelire sahip. Türkiye'nin yıllık nüfus artışının yüzde 1.28 bulunduğu düşünülecek olursa her sene yüzde 4'lük bir gelişme sağladığında, Türkiye 2019'da üst gelir seviyesindeki devletler arasına çıkıyor. (Kaynak:Hürriyet)

Kaynak: HABERLER.COM

Yorumlar