DSP Lideri Türker: Kavga değil, AKP içindeki menfaat çatışması

Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Masum Türker, gündemdeki yolsuzluk ve rüşvet operasyonu için, “Her ne kadar kamuoyunda bu cemaat-hükümet arasında bir kavga olarak gösteriliyorsa da artık bu, AKP arasındaki menfaat birliğinin bozulmasıdır.

Google Haberlere Abone ol
DSP Lideri Türker: Kavga değil, AKP içindeki menfaat çatışması

Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Masum Türker, gündemdeki yolsuzluk ve rüşvet operasyonu için, “Her ne kadar kamuoyunda bu cemaat-hükümet arasında bir kavga olarak gösteriliyorsa da artık bu, AKP arasındaki menfaat birliğinin bozulmasıdır.” dedi.

Masum Türker, partisinin genel merkezinde yaptığı basın toplantısında DSP’nin belediye başkan adaylarını açıkladı. Aynı zamanda gündemi değerlendiren Türker, her seçim öncesi solda birleşme çalışması olduğunu bu yıl ilk kez solun birleşme çabasının olmadığını, bu sefer AK Parti’nin kendi içinde çatladığını söyledi.

"BDDK, SPK ve MASAK DERHAL İŞLEM YAPMALI"

Halk Bankası’nın iddia edildiği gibi 150 milyar dolar kaybetmesinin mümkün olmadığına dikkat çeken Türker, bu olaydan sonra Başbakan’dan beklenenin Halk Bankası için BDDK’nın, hisseleri vatandaşa arz edildiği için SPK’nın ve MASAK’ın derhal işlem yapması oldğunu ve gerekirse faaliyetlerini askıya alınması gerektiğini savundu. Aksi takdirde bu durumun Türkiye’nin, üzerinden terörün finansmanı ve paranın aklanmasına neden olan bir ülke görünümüne yol açacağını söyledi.

OECD’de terörün finansmanında Türkiye’nin 3. sırada bulunduğuna dikkat çeken Türker, “Birinci sırada Kuzey Kore ve İran vardı. Daha sonra bu 2 ülke askıya alındı, bankacılık faaliyetleri yasaklandı. Buna karşılık Türkiye 3. Sıradan birinci sıraya düştü. Televizyonlarda sık sık burada yapılan konuşmalara özellikle Suriye’ye silah tedarikinde Türkiye’nin suçlandığına dikkat çekerken, ben buraya dikkat çektim. Türkiye’nin bu konuda çok dikkatli olması gerektiğini, alınacak bir kararla Türkiye ekonomisin allak bullak olacağını söylemiştim.” diye ilave etti.

"KOZMİK ODA SIRLARI İÇİN DEVLLET SIRRI DENMİYORDU"

Halk Bankası'nın para sırlarının açığa çıkması nedeniyle ‘Devlet Sırrı’nın ayyuka çıktığını dile getiren Türker yolsuzluk iddialarıyla ilgili şu eleştiriyi yaptı:

“Halk Bankası'nın para sırları açığa çıktı diyorlar. Devletin en ketum yeri Genelkurmay’ın kozmik odasıdır. Ama buranın sırları saçılırken hiç devlet sırrı demediler. O tarihte dedik ki hukuk size de lazım olur, bir gün hukuk sizin içinde gerekecek dedik dinlemediler sonuna kadar gittiler. Şimdi bir gerçek daha var şu ana karda olan delilerden bir yolsuzluk, daha kötüsü Türkiye Cumhuriyet’ini dünyada itibarsızlaştırmak adına Halk Bankası aracılığıyla Türkiye’ye yapılmış bir ihanet var. Bu ihanetin bitmesi Türkiye’nin tekrar itibarının kazanması gerektiği bir dönemde yolsuzluğu unutup Halk Bankası'nın uluslararası camiada kararlara karşı neden böyle davrandığını sorgulamak gerekirken, AKP iktidarı adına başta Başbakan olmak üzere ve diğer sözcüler parti yöneticilerinin hükümeti yıkmak ve devleti zayıflatmak söylemlerini anlamak mümkün değil. Sizden beklenen bu yolsuzluğun üzerine derhal gidileceğini söylemektir ama görüyoruz ki; Başbakan panik halinde bu konunun üstünü kapatmak istiyor. Bu tutuklamayı savcılık talimatıyla yapanların yerlerini değiştiriyor. Savcılık müessesesine saldırıyorlar ve bu işi bozacak yeni savcılar atanıyor yani yargıya müdahale ediyor.”

"TEK YOLU ERKEN SEÇİME GİTMEK"

Hükümetin istifa etmesi gerektiğini savunan Türker, “Bu soruşturmaların ucu daha adı gelmemiş birçok bakana milletvekiline ve son tahlilde Başbakan'a kadar uzanacak yolsuzluk sürecidir. Bundan kurtulmanın yolu erken seçime gitmektir. Derhal hükümetin istifa ederek, Meclis'in kendi kendini feshederek erken seçim kararı alması gerekir. Bugün dünyanın tüm televizyonlarında bu olay sadece yolsuzluk olarak geçmemektedir, Türkiye itibarsızlaşmıştır.” ifadelerini kullandı.

Türkiye Cumhuriyeti adına alınan tüm kararların meşruluğunun olmadığını ileri süren Türker, Meclis’te hükümetin bütçe oylamasına milletvekillerinin red oyu vermesi gerektiğini kaydettti. DSP lideri, 'televizyonlarda olayı uluslararası komplolara dönüşmüş ya da bir hükümeti yıkmaya yönelik söylemlere kapılmadan, daha sağlıklı bir değerlendirme yapmak' amacıyla bu konudaki açıklamayı bugün yaptığını anlattı.
CİHAN

Yorumlar