‘Camiayı hedefe koyarak yolsuzluk operasyonunu yok sayma çabaları sonuç vermez’
17 Aralık 2013'teki üç ayrı rüşvet ve yolsuzluk operasyonundan sonra Hizmet Hareketi’ne karşı yürütülen iftira ve karalama kampanyasına tepkiler devam ediyor.
17 Aralık 2013'teki üç ayrı rüşvet ve yolsuzluk operasyonundan
sonra Hizmet Hareketi’ne karşı yürütülen iftira ve karalama
kampanyasına tepkiler devam ediyor. İzmir İş Dünyasını Geliştirme
Derneği (İZGE), Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı, ötekileştirici
üslup ve incitici açıklamalarından vazgeçmeye çağırdı. İZGE Başkanı
Ümit Karakaş, toplumun her kesiminden insanın gönül verdiği bir
hareketi hedefe koyarak, yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarını yok
sayma çabalarının sonuç vermeyeceğini söyledi.
Karakaş, dernek üyeleriyle düzenlediği toplantıda son günlerde
yaşanan olaylarla ilgili açıklama yaptı. İzmir ve Türkiye’nin
gelişmesi ve ilerlemesi adına yapılan her güzel projeyi
desteklediklerini belirten Karakaş, bu gelişmeyi ve desteklemeyi
durduracak her adıma da dikkat çekip ikaz etmeyi bir borç
bildiklerini söyledi: “17 Aralık 2013 tarihinde başlayıp süregelen,
cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk ve rüşvet iddiası olarak
anılan süreç sonrasında Adli Kolluk Yönetmeliği'nde yapılan
değişiklik, operasyonu yöneten polis ve savcıların görevden
alınması, bir kısmının görev yerinin değiştirilmesi, bir kısmının
tasfiye edilmesi, yapılmak istenen son HSYK değişikliği, devletin
birçok kurumunda başlatılan tabiri yerindeyse cadı avı, bazı medya
organlarında yer alan kara propaganda, yalan ve iftira dolu
haberlerle büyük bir camiayı ve onu sevenlerini yıpratma çabası,
hukukun askıya alındığının göstergesidir.”
‘YAŞANANLARI HAYRETLE VE KEDERLE İZLİYORUZ’
Başbakan Erdoğan’ın, 11 yıllık iktidarı süresince atmış olduğu
demokratikleşme adımlarını, hukukun üstünlüğü, kişisel hak ve
hürriyetlerin korunması yönündeki tutumlarını herkes gibi
desteklediklerini ifade eden Karakaş, şöyle devam etti: “İşte bu
nedenledir ki şu anda yaşananları hayretle ve kederle izlemekteyiz.
Her zaman kuşatıcı söylemleri olan, ‘Ben belli bir kesimin değil,
herkesin başbakanıyım,’ diyen Sayın Başbakan’ın, son günlerde
gazetelere ve televizyonlara yansıyan görüntülerinde bambaşka bir
dil kullanır olduğunu gördük. Bizi düşündüren, yerli ve yabancı
sermayenin kaos ortamında uzun süre duramayacak olmasıdır.”
‘DEVLET BÜYÜKLERİMİZİN ÖTEKİLEŞTİRİCİ ÜSLUPTAN VAZGEÇMESİNİ
BEKLİYORUZ’
İşadamları olarak devlet büyüklerinden beklentilerinin
ötekileştirici üsluptan vazgeçilmesi, kucaklayıcı bir üslupla
tansiyonun düşürülmesi ve eski istikrarın tekrar kazanılması
olduğunu vurgulayan Ümit karakaş, “Türkiye Cumhuriyeti bir gemidir
ve bu geminin kaptanı, seçilmiş başvekildir. Kaptanın her yanlış
hamlesi, mürettebat ve yolcuları etkilediği gibi Başbakanımız'ın da
her cedeli, halk ve işadamı olarak bizleri etkilemektedir. Bununla
birlikte kucaklayıcı olması gereken bir makamın, sevenlerini
radikalleştirici ve aynı fikirleri paylaşmayan vatandaşlarını da
ötekileştirici, bir zümreyi zan altında bırakan söylemlerinden ve
son günlerde şiddeti daha da artarak devam eden incitici
açıklamalardan uzaklaşılması gerektiğini düşünüyoruz.”
açıklamasında bulundu. Karakaş, Türk adaletinin bağımsızlık ve
tarafsızlığına inançlarının tam olduğunu sözlerine ekledi.
CİHAN
Yorumlar