Bakan Yıldız: Petrol akışı devam ediyor

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Ceyhan'a akan petrolün Irak'ın olduğunu belirterek, "Burada kazanacak olan Irak’tır. Bu petrol Türkiye’ni değil, Irak’ın petrolüdür. Biz çözümün yanında olduğumuzu söylüyorum. Bizim yaptığımız test çalışmalarında Ceyhan’a gelen petrolün her türlü ölçümlemeleri mevcuttur. Bunlar paylaşılmaktadır. Şeffaflık üzerine kurduğumuz bu yapıyı devam ettireceğiz Botaş’la ilgili böyle bir yazışma söz konusu da değildir. Belki önümüzdeki hafta yaparlar. Petrol akışı da devam ediyor." dedi.



Bakan Taner Yıldız, Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği yöneticilerini ağırladığı toplantıda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı.

Habercilerin “Kuzey Irak ‘tan Ceyhan’a aktarılan petrolün merkezi yönetimden habersiz mi gerçekleştiriliyor?” sorusuna Yıldız, şu karşılığı verdi:

“Türkiye bir hukuk devletini yönetiyor. Sağır sultanın duyduğu yıllardan bu yana sürdürdüğümüz bir çalışmadan bahsediyoruz. 5 yıl önce merkezi Irak hükümeti ile 4 ayrı sahada ihalelerle beraber aldığımız, ortak olduğumuz alanlar var. Bunlar Mansurya’da, Siba’da ve farklı bölgelerde. Şimdi böyle bir çalışma devam ediyor.

İkincisi Kuzey Irak ile ilgili yapılan çalışmalar. Burada yapılan ticari sözleşmeler, özel hukuk hükümlerine bağlı olarak devam ediyor. Ve bırakın ayları yılları, geçen hafta Şehristani’nin açıklaması var. Bu açıklamayı biz yapmıyoruz. Bu açıklamayı Şehristani yapıyor. 400 bin varile kadar Kuzey’in ihraç ettiği petrolün genel bütçeden düşülmek kaydı ile yapılmasına sıcak baktığını ve bunun Türkiye üzerinden yapılmasına sıcak baktıklarını söylediler. Ama diyebilirsiniz ki bu geçen hafta idi. Ama biz bir sözü ciddiye alıyoruz. Önümüzdeki hafta nasıl bir ortamda açıklama yapılacağına tahmin edemediğimiz ortamda bunların daha dikkatli kullanılması gerektiği kanaatindeyiz.

Erbil ve Bağdat’a 2 Aralık’ta ziyaret gerçekleştirmiştik. Bizim Bağdat’ta yaptığımız görüşmelerde Fışebur ve Ceyhan’daki ölçüm noktaları ile alakalı bize isteklerini belirtmişlerdi. Biz bunun son derece tabi olduğunu, şeffaf bir şekilde yaklaşacağımızı ve dünya piyasalarından satılacağını ve bunun bankalarda bloke edileceğini ve dekontları Bağdat ile paylaşılacağını söyledik. Biz aynı noktadayız. Biz her ne yaparsak, Bağdat ve Erbil’in gelirlerini arttırmaya çalışıyoruz. Yani Irak’ın tamamına ait bir gelir artışından bahsediyoruz. Yüzde 1 civarında Türkiye taşıma ücreti alıyor. Bizim aldığımız taşıma ücretinin 100 katını Irak alıyor. Böyle bir gelir almanızı istemez misiniz? Burada kazanacak olan Irak’tır. Bu petrol Türkiye’ni değil, Irak’ın petrolüdür. Biz çözümün yanında olduğumuzu söylüyorum. Bizim yaptığımız test çalışmalarında Ceyhan’a gelen petrolün her türlü ölçümlemeleri mevcuttur. Bunlar paylaşılmaktadır. Şeffaflık üzerine kurduğumuz bu yapıyı devam ettireceğiz Botaş’la ilgili böyle bir yazışma söz konusu da değildir. Belki önümüzdeki hafta yaparlar. Petrol akışı da devam ediyor.”

“IRAK’A İSTİKRARLI BİR ÜLKE VAAT EDİYORUZ”


“Irak petrolünün taşınması için yeni bir güzergah çalışmasının yapıldığını ve yeni güzergaha göre bu hattın Suriye ve İsrail üzerinden gerçekleşeceği iddialarını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusunu da Yıldız, şöyle cevapladı:

“ Müzakereler sırasında bu tip konular ile çok sık karşılaşırız. Böyle bir sunum vardı. Bu sunum Saddam zamanındandır. Tozlu raflardan zaman zaman indirilmektedir. 2010 yılında Bağdat’a gittiğimizde çok sunum hazırlamışlardı bize. Bu günkü gazetelerde yazan o sunumdur. Bu yaklaşık 16/18 yıllık projelerdir. Bunun dışında bir de Akabe vardır. 5 ayrı noktadan taşınması öngörülüyor. Ülkelerin tabiki farklı güzergahlardan elde ettikleri petrolü sunma çok tabidir. Ama önemli olan bunun gerçekleşecek olup olmadığıdır. Bu günkü Suriye’den mi geçireceksiniz? İsrail’den de geçirebilirler. Ama biz istikrarlı bir ülke vaat ediyoruz.


Kerkük –Yumurtalık Boru Hattı, 1 Temmuzdan itibaren şu veya bu gerekçe ile 113 kez petrolün akışı kesilmiştir. Türkiye’den kaynaklanan sebepler yüzünden değil. Irak sınırlarında gerçekleşen sıkıntılardan gerçekleşmiştir. Önemli olan yaptığınız yatırımın işleyebilir olmasıdır. İşlenmiyorsa o yatırıma tekrar bakmak lazım. Biz istikrar vadediyoruz. Bu boru hattının işleyeceğini söylüyoruz. Bakü-Tiflis Ham Petrol Boru hattından tutun, bütün doğal gaz boru hatlarının Türkiye’den nasibini alacağını söylüyoruz. İstikrarın ölçülemez yanları bunlar. O yüzden Iraklı kardeşlerimizle kendi aralarındaki problemi çözmelerini temenni ediyoruz. Ve çözümü yönettikleri Irak halkına artılar getireceğini hatırlatmak istiyoruz. Biz anayasaya aykırı iş yapmayız. Irak’ın bütünlüğü ile ilgili farklı düşünmeyiz. O yüzden konunun bu tarafa çekmenin problemden uzaklaşmak olduğunu söylemek isterim.”

“ENERJİYİ BARIŞIN GEREKÇESİ OLARAK KULLANAMAYA DEVAM EDECEĞİZ“

“Geldiğimiz süreçte, Irak hükümetinin açıklamalarını dikkate alarak takvimde bir kayma olur mu?” sorusu üzerine ise Yıldız, şunları söyledi:

“Petrol gelirse aktarırız. Oradan gelmeyen petrolü aktarmayız. Bu Iraklı kardeşlerimizin iç problemi. Irak’ın Kuzey’inde veya Güney’inde petrol çıkartılıp ta dünya piyasalarına sunulacaksa bunun en güvenli iki yolu var; biri Kerkük-Yumurtalık Ham Petrol Boru Hattı diğeri de Basra Körfezi’nden çıkıştır. Şu anda Türkiye böyle bir karmaşa içinde Irakla anlaşıyor mu anlaşamıyor mu sorularının içerisinde en fazla petrol aldığı ülke halene gelmiştir, Türkiye. İran’dan daha fazla petrol ithal ediyoruz, Irak’tan. İlişkilerimizi bu manada kötü olduğunu söyleyebilin misiniz? Türkiye her zaman olduğunu gibi enerjiyi barışın gerekçesi olarak olumlu pozitif durumun duruşu olarak kullanmaya devam edecektir.”

“ANLAŞMALARIN İMZALANMAMASINDA FARKLI İHTİMALLE VAR”

“Irakla henüz bir anlaşmamı yok?” sorusu üzerine Yıldız, “Bu yapılan işin kimlere yarayıp kimlere yaramayacağını çok iyi tespit edin. Bu Irak’ın ve Türkiye’nin işine yarar. Ama her ülke bu bahsettiğimiz işten yararlanmayabilir. O yüzden, bu anlaşmanın ve sözleşmelerin gecikmesinde sadece Irak ve Türkiye olarak düşünmeyin. Şu konjonktürde farklı ihtimallerin olabileceğini, ihtimal dahilinde bulunduğundan bahsetmek isterim.” dedi.

“ARZ GÜVENLİĞİ İLE İLGİLİ SUNUM YAPTIM“

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, Bakanlar Kurulu’nda dün yaptığı sunumun ne olduğunun sorulması üzerine ise Türkiye’nin arz güvenliği ile ilgili bilgilendirmede bulunduğunu duyurdu. Yılda iki kez bu sunumu gerçekleştirdiğini anlatan Bakan Yıldız, geçen yılın değerlendirilmesinin yapıldığını dile getirdi.

Yıldız, şöyle devam etti: “İthal kömürle ilgili bir takım açılımlar oldu. LPG kanunundan bahsettik. Bu konu ile ilgili kanun tasarımız vardı. Mutfak tüplerinin LPG’nin bayilerinde, doldurulması ile ilgili cezai şartları ile alakalı düzenlemeler yapılıyor. Ve bu istasyonların LPG’nin daha rekabetçi ortamda olabilmesi için daha farklı noktalardan satışının olabilmesini bu kanun tasarısı sağlamış olacak. Cezalarda bazı düzenlemeler var.”

“ŞIRNAK’DA BULUNAN PETROL REZERVİ İLE İLGİLİ TESPİT YAPILMADI HENÜZ”

Irak Şırnak sınırında bulunan petrolün sorulması üzerine de Yıldız, seçimde istismar edilmesin diye petrol bulunsa bile konunun kamuoyu ile paylaşılmayacağı açıklamasında bulundu. Konu ile ilgili il valilerinin açıklama yaptığını belirten Yıldız, Çalışkan-1 kuyusunda bir rezerv tespitinin yapılmadığını dile getirdi. Kuyudan ne kadar petrol çıkarılacağını henüz araştırılmadığını ifade eden Yıldız, “Her bir varil bizim için değerli hele hele böyle kaliteli bir petrolün bulunması. Bunların haberleştirilmesini bakanlığımızın lehine de olsa doğru bulmuyorum. Dolayısıyla, siyaseten çok alışık olmadığımız husus olabilir. Türkiye büyüyen bir ülke. 700-750 bin günlük tüketimimiz var. Ve oradan, 1000-500 varillik kayıtlara rastlıyoruz. Bu anlamlıdır, değerlidir. Ama Türkiye’nin ihtiyacını karşılandığı gibi bir hava doğru değildir. 2013’te TPO 115 kuyu vurdu. Bu ciddi bir başarıdır. Çalışmalarımız devam edecek. Bulduk ettik cümlesini çok fazla kullanmak istemiyoruz.” ifadelerini kullandı.

YERLİ KÖMÜR TEŞVİKİ

“Kömürle ilgili ne gibi teşvikler sağlanacak?” sorusuna da Bakan Yıldız şu cevabı verdi:

“Yerli kömürün teşvik kapsamına alınması ile ilgili çalışmalar yapılmıştı. Buna çok fazla önem verildi. Özelleştirme süreci var, Hem de yerli kömürün 30 yıllığına tahsis edilmesinde değişiklikler düşünüyoruz. Bize verdikleri teklifin, kaç kuruştan verileceğine dair ihale yapılıyor. Yıllara sari yayılmasında ÜFE TÜFE mi kullanılmalı yoksa, bunların üzerinde bir çalışma yaptık. Teşvik edilmesi açısından daha iyi noktaya ulaşacağını düşünüyoruz.” CİHAN