Babacan: Türkiye yüzde 4'lük büyüme hedefini tutturdu

Başbakan Yardımcısı Ali Babaca,n küresel kriz ve Türkiye'nin mevcut ekonomik durumunu değerlendirdiği toplantıda Gezi olayları ve 17 Aralık sürecine rağmen Türkiye'nin yüzde 4'lük büyüme hedefini tutturduğunu açıkladı. Ali Babacan, Swisotel'de...

Google Haberlere Abone ol
Babacan: Türkiye yüzde 4'lük büyüme hedefini tutturdu

Başbakan Yardımcısı Ali Babaca,n küresel kriz ve Türkiye'nin mevcut ekonomik durumunu değerlendirdiği toplantıda Gezi olayları ve 17 Aralık sürecine rağmen Türkiye'nin yüzde 4'lük büyüme hedefini tutturduğunu açıkladı.

Ali Babacan, Swisotel'de düzenlenen 'Forum İstanbul 2014 Yeni Büyüme Stratejileri ve Kaynakları' konulu toplantıya katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Babacan, ekonomik büyümeden hukuksal düzenlemelere kadar pek konuyu değerlendirdiği bir konuşma yaptı.

Küresel ekonominin artık geride kaldığını düşündüklerini, ancak içinde bulunulan günlerde endişeli ortamın yavaş yavaş geride kaldığını anlatan Babacan, ancak bunlara rağmen büyük ekonomilerde sorunların kökten çözümünün gerçekleşmediğini hatırlattı. Babacan, "Gelişmiş ekonomilerdeki sorunlar köklü bir şekilde çözümlenebilmiş değil. Kamunun dengeleri hala pek ülkede toparlanamamış durumda, kamu borç seviyeleri hala çok yüksek. Potansiyel büyüme gelişmiş ülkede ve gelişmekte olan ülkede kriz öncesine göre düşmüş durumda. Bu krizin geride bıraktığı gelir dağılımındaki adaletsizlik bundan sonra en çok dikkat edilmesi gereken sorunlar. Güven nasıl yeniden inşa edilecek en önemli sorun bu." dedi.

Türkiye'nin ihracatında Avrupa Birliği ülkelerinin önemli bir yeri olduğunu ifade eden Babacan, "Avrupa'nın iç piyasası ne kadar çabuk toparlanırsa bu bizim ihracatımıza o kadar faydası olacaktır. Zaten bu yılın ihracat rakamlarına baktığımızda AB'ye olan ihracatın güzel oranlarda arttığını gözlemliyoruz. Son ayda yüzde 20'lik bir artış söz konusu. Gelişmekte olan ülkeler özellikle son bir yıldır zor günler geçirdi. Dünya basınında gelişmekte olan ülkelerle ilgili olumsuz haber akışı gördük. Amerika'daki gelişmelerle birlikte pek çok ülkenin piyasasında hareketlilik gördük. Hem cari açığı hem bütçe açığı olan ülkelerde daha fazla hareketlilik gördük." ifadesini kullandı.

Büyüme kavramının nitelik olarak ne ifade ettiğinin iyi anlaşılması gerektiğini, büyümenin gerçekte istihdam ve sosyal konulara yansıması durumunda anlamlı olacağını hatırlatan Babacan, "Kısa vadeli büyüme adına bilançoları tahrip edecek uygulamalardan uzak durmak gerekiyor. Büyüme var ama gerçekten bu büyüme işsizliğin düşmesine, zengin ile yoksul arasındaki farkın kapanmasına neden oluyor mu? Büyüme o ülkedeki yoksulluğu azaltıyor mu, daha iyi eğitim ve sağlık hizmetleri olarak o ülkenin insanlarına yansıyor mu yansımıyor mu? Bu konulara dikkat edilmezse belki yine kısa vadede büyüme ama onun ardından gelecek belki sosyal problemler hatta sosyal çalkantılar, bunların siyasi çalkantılara dönüşmesi her zaman ihtimal dahilinde." diye konuştu.

DÜNYANIN 16. BÜYÜK EKONOMİSİYİZ

Babacan, Türkiye'nin ciddi bir mali uyum sürecinden geçtiğini, geçen yıl itibariyle Türkiye'nin bütçe açığı milli gelirinin yüzde 1.1'ine düştüğünü ifade eden Babacan, "Borcumuz milli gelire oranla yüzde 36'ya düştü. Hatta net kamu borcu milli gelirin yüzde 12.7'sine düştü. Önemli mali disiplinle bugünlere geldik.Satın alma gücüne göre milli gelirimiz geçen yıl 19 bin doları aştı. Japonya'nın 35 bin dolarlık bir satın alma oranını düşünürsek, Avrupa ortalamasına bakacak olursak bunların yüzde 50'si 60'ı gibi bir rakama şimdiden ulaşmış durumdayız genel refah seviyesi açısından. Dünyanın 16. büyük ekonomisiyiz, turist sayısında da dünyada 6. büyük ekonomiyiz. Özellikle son dönemde istihdamda çok ciddi bir artış sağladık. Ocak 2009'dan bu yana Türkiye'de çalışanların sayısı 5.3 milyon arttı. Pek çok ülkede istihdam kaybının yaşandığı bir zamanda Türkiye'de çalışan sayısı arttı. Büyüme oranlarımızın düştüğü son bir yılda dahi toplam istihdamda 760 bin kişilik bir artış söz konusu." dedi.

Babacan konuşmasında Gezi olayları ve 17 Aralık süreci ve sonrasına ilişkin değerlendirmelerde de bulundu. Son bir yıllık sürenin ekonomik anlamda kolay geçmediğini anlatan Babacan, "Gezi olayları ve 17 Aralık sürecine rağmen Türkiye yılbaşında hedeflediğimiz yüzde 4'lük büyüme hedefini tutturdu. Bu az bir şey değildir. Bütün bunlara rağmen, yeni bir küresel konjonktür, zayıf Avrupa, Suriye ve Irak meseleleri Gezi olayları ki bütün dünya kamuoyunu iki ay boyunca çok ciddi olumsuz yayın yaptı, bunu hepimiz gördünüz ve 17 Aralık süreci. Bütün bunlara rağmen hedefin tutturulmuş olması çok çok iyi bir sonuç." ifadelerini kullandı.

YARGI BAĞIMSIZLIĞI ÖNEMLİ AMA TARAFSIZ ŞEKİLDE ÇALIŞMASI DA ÖNEMLİ

Konuşmasında yargı bağımsızlığı kavramına da değinin Babacan şu ifadeleri kullandı: "Yargının bağımsızlığı önemli ama yargının tarafsız bir şekilde çalışması da önemli. O bağımsızlık alanını yargı eğer taraflı bir şekilde kullanırsa hele hele farklı yapıların talimatıyla yargıdan karar çıkmaya başlarsa o bir ülke için felakettir. Eğer tek bir hakim, savcı, üç beş polis Türkiye'de bağımsız çalışacağım derken taraflı çalışırsa, farklı yerlerden gelen talimatlarla çalışırsa ve onlarca iş adamı bir gecede gözaltına alınıp milyarlarca dolarlık mal varlığı bir gecede dondurulabiliyorsa bu da güven adına ülke için büyük bir felakettir. Hukuk konusunda, yargı konusunda sorunlarımız çözmedikçe Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşması hayal. İleri bir demokrasi olması da çok zor. Çünkü ileri demokrasi için işleyen bir yargı sistemi lazım, ve gerçek anlamda bir hukuk devleti olmak lazım. Devlet içindeki farklı yapılanmalara asla izin veremeyiz. Devlet bir tanedir. Siyasi irade o mekanizmayı çalıştırıyor. Onun dışında farklı mekanizmaların devlet yapısı içinde farklı yerlerden talimat alıp farklı adımlar atabilmesi sadece Türkiye'de değil dünyanın hiç bir yerinde kabul edilemez. Bununla ilgili olarak da gereken mutlaka yapılacaktır."

CİHAN

Yorumlar