Babacan: İstihdam en büyük 500 şirketin değil, yeni girişimlerin eli ile artıyor

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye’de istihdamın KOBİ ve yeni girişimlerin eli ile arttığını vurguladı. Babacan, “En büyük 500 şirketin bünyesinde bulunan eleman adedi geriliyor. Çünkü bunlar büyüyor ve tekniğe önem veriyor. Öte yandan KOBİ ve yeni girişimler önemli bir istihdam alanı.” dedi.

Ali Babacan, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Gençlik Kurulu tarafından tertip edilen ‘İş Dünyasında Rızık ve Risk İkilemi’ temalı Uluslararası Genç İşadamları Kongresi’ne katıldı. Haliç Kongre Merkezi’nde yapılan ve 50 ülkeden 5 bin genç işadamını buluşturan kongrede konuşan Başbakan Yardımcısı, Türkiye’de istihdam artışının KOBİ ve yeni girişimler eli ile olduğunu ifade etti. Babacan, “En büyük 500 şirketin bünyesinde bulunan eleman adedi geriliyor. Çünkü bunlar büyüyor ve tekniğe önem veriyor. Öte yandan KOBİ ve yeni girişimler önemli bir istihdam alanı. Bunlar ihracatın da yüzde 61’ini karşılıyor.” diye konuştu.

Gelişmekte olan ülkelerin büyüdüğünü, dünyada yerinin, öneminin arttığını belirten Ali Babacan, “Dünyada 5-6 senedir önemli oynamalar oldu. Ekonomide gelişmekte olan ülkelerin payı yüzde 50’yi geçti. Bu eğilim devam edecek. Tabii gelişmekte olan ekonomilerin büyüme oranları, geçen seneler gibi güçlü olmayacak ama gelişmiş ekonomileri aşacak. Yüzde 50 rakamı yukarı yönlü oynamaya devam edecek." ifadelerini kullandı.

Babacan, 2009 bunalımının ekonomik tahribatının İkinci Dünya Savaşı ile aynı olduğuna işaret etti. Pek çok ülkenin ekonomik çalkantıdan kurtulma adına yanlış tedbirler aldığını ileri süren Ali Babacan, “Avrupa’yı ele alalım; merkez bankaları devamlı karşılıksız para basıyor. Bu paralar makul seviyelerde tutulmadığı, normale çekilmediği takdirde pek çok ülkenin para biriminde oynamalar başlayabilir.” uyarısı yaptı. Şu aşamada büyümenin niteliğinin önemli olduğunu aktaran Başbakan Yardımcısı, şöyle devam etti:

“Büyümenin finansal sürdürülebilirliği önemli. Diyelim yüzde 5 büyüme elde eden iki ülke var. Bunların başarı oranlarının aynı olduğunu iddia edemeyiz. Burada bireylerin, şirketlerin, devletin borcunun çok olup olmadığı, büyümenin merkez bankalarının para basması ile olup olmadığı sorularına cevap arayacağız. Büyümenin sosyal sürdürülebilirliği de önemli. Diyelim yine yüzde 5 büyüme elde eden iki ülke var. Burada da ülkelerin istihdam yaratıp yaratmadığı, gelir uçurumunu artırıp artırmadığı, büyümenin nereden geldiği sorularına cevap aramalıyız. Çevresel sürdürülebilirlik de mühim. Bir ülke yüzde 8-9 büyüyor. Ama doğayı tahrip ediyor, su ve orman kaynaklarını yok ediyor. İşte bunlar da dünyanın kafa yorması gereken konular."

“GELİRİ 4 DOLARIN ALTINDA NÜFUS KALMAYACAK”

Türkiye’nin makro ekonomide önemli aşamalar aldığını dile getiren Babacan, büyümenin arttığını, buna uyumlu olarak kamu borçları ile bütçe açıklarının daraldığını ifade etti. Türkiye’nin gelir seviyesinin de arttığından söz eden Babacan, “Dünyada nüfus 7 milyarı aştı. Bunun 1 milyarı günde 1 dolar gelir elde ediyor. Türkiye’de günde bir dolar geliri olan nüfus sıfır. 2 dolar geliri olan nüfus için de durum öyle. Şu an 4 doların altında geliri olan nüfus ise yüzde 2,3. 2000’de bu oran yüzde 30 idi. Yeterli mi? Değil. Bu yüzde 2,3’ü de biraç sene içinde sıfırlayacağız.” açıklamalarında bulundu.

GİRİŞİMCİLERE ’CESUR VE DOĞRU OLUN’ TAVSİYESİ

Uluslararası Genç İşadamları Kongresi’nde rızık kavramının önemine değinen Başbakan Yardımcısı Babacan, “Şirketler riske girerken rızık oluşturuyor. İnsanların en hayırlısı insanlar en faydalı olandır. Bu çerçeveden baktığımızda girişim, risktir, ticaret risktir. Ama bu riski almak gerek, bu riskten korkarak yerinde oturmak uygun değildir. Tabii ölçülür, makul riskler almak, deneyimlerden yararlanmak önemli." şeklinde konuştu.

Babacan, ticaretin yarısının cesaret yarısının doğruluk olduğunu savunurken, girişimcilere, “Yanıltmamalısınız, zararınıza olsa dahi doğruyu dillendirmeli, vaatlerinizi yerine getirmeli,tutamayacağınız sözleri vermemelisiniz.” tavsiyesinde bulundu.
CİHAN