Babacan: Devletin ekonomide payı yüzde 27
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye’nin büyümesinin özel sektörden geldiğini belirtti ve “Toplanan vergiler ve yapılan harcamalar temel alındığında şu an devletin ekonomimizde payı yüzde 27.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye’nin büyümesinin özel
sektörden geldiğini belirtti ve “Toplanan vergiler ve yapılan
harcamalar temel alındığında şu an devletin ekonomimizde payı yüzde
27. Bu anlamda OECD ortalaması yüzde 34, Fransa gibi ülkelerde
yüzde 50’yi geçiyor.” dedi.
Ali Babacan, Boğaziçi Yöneticiler Vakfı (BYV) Özgün İyi Yönetim
Uygulamaları Forumu’na (IBPF-Inspiring Best Practises Forum) konuk
oldu. Forumda ekonomiyi yorumlayan Babacan, gelişmiş ülkelerin
toparlanma eğilimine girdiğini vurguladı.
Gelişmekte olan ülkelerde de tablonun kötü olmadığına işaret eden
Babacan, “Şu an bu ülkelerin borçlarında gerilemeler var, bütçeleri
de fena değil. Ayrıca esnek kur uyguluyorlar.” ifadelerini
kullandı.
Babacan, gelişmekte olan ekonomilerin 10 sene sonrası için umut
verdiğini dile getirdi.
“2013 MAYIS AYINDAN BU YANA TÜRKİYE’NİN CİDDA ALGI SORUNU VAR”
Türkiye’nin G20’nin dönem başkanlığına seçildiğini anlatan Babacan,
şunları kaydetti:
“G20 toplantılarını ülkemizde yapacağız. Bu toplantılarda da iyi
imtihan vereceğiz, iyi anılacağız. 1 senedir ülkenin dış algısı ile
ilgili ciddi sıkıntılar var. 2013 Mayıs ayından bu yana Türkiye’nin
ciddi algı sorunu var. Bunun güven sorununa dönmesini
engellemeliyiz. Algıyı tek iletişimle iyi yönetmek kolay değil.
Evvela ürün iyi olacak. İyi şeyler yapacaksınız ki bunu iyi bir
iletişimle yapacaksınız. 1 senedir gördüklerimiz reform konusunda
şiddetli ihtiyaçların olduğunu ortaya koyuyor. Biz,
demokratikleşmek için, hak ve özgürlükler için, hukuk devleti olmak
için mücadele veriyoruz. Ama arzu ettiğimiz yerde değiliz halen. Bu
anlamda Demokratikleşme Paketi ne ilk ne son adım. Daha adımlar
atacağız. Şu hakikat hak ve özgürlükler konusunda sıkıntılar var.
Hukuk konusunda problemler çok büyük.
Ülkede güven ortamını temin etmek iyi hukuk ve yargı mekanizmaları
ile mümkün. Bu anlamda örnekler belli. Türkiye, Avrupa Konseyi’ne
tam üye olmuş, Avrupa Birliği (AB) üyeliğine aday olup bu yapıları
örnek almıştır. Biz, bundan böyle hukukumuzu, normlarımızı Avrupa
Konseyi, AB ile karşılaştırmalıyız. Yoksa kendi içimizde ‘hukuk
eskiye göre iyi’ demek risk.
Yoksa kapıları kapatalım, ‘bizim kendimize göre şartlarımız var,
fazlası bize lüks’ demek Türkiye için en büyük tuzak
olacaktır.”
“GELİŞMİŞ EKONOMİ İÇİN GELİŞMİŞ HUKUK GEREKLİ”
Hukukun demokrasi kadar ekonomi için de önemli olduğunu aktaran
Başbakan Yardımcısı, şöyle devam etti:
“Eğer hukuk devleti değilseniz demokrasi bir süre sonra kaos
getirebilir, totaliter anlayış getirebilir. Onun için evrensel
normları temel almamız, hukuk devleti olmaya odaklanmamız
gerekli.
Gelişmiş ekonomi olmak için hukuk gerekli. Kanunun sarih olması,
gri alanlar içermemesi, yargının süratli ve tutarlı olması gerekli.
Tabii yargının bağımsız olması ama o bağımsızlık alanında tarafsız
olması da gerekli. Bunlar olmadan gelişmiş ekonomi olmak hayal.
“
Türkiye’nin büyümesinin özel sektör yatırımlarından geldiğinden söz
eden Ali Babacan, “Yatırım özel sektör tarafından geliyorsa büyüme
iyidir. Tabii ülkemizde bir karşılaştırma yaptığımızda yatırım ve
harcama verimliliklerinde özel sektör daha akılcı davranıyor. Yine
toplanan vergiler ve yapılan harcamalar temel alındığında şu an
devletin ekonomimizde payı yüzde 27. OECD ortalaması yüzde 34,
Fransa gibi ülkelerde yüzde 50’yi geçiyor. Biz, kamu tarafından çok
vergi toplanan, çok harcama yapılan model temenni etmiyoruz.”
dedi.
Bunalım döneminde harcama çekinden söz edenlerin olduğunu ifade
eden Babacan, bu gibi önerilere prim vermediklerini sözlerine
ekledi.
Haliç Kongre Merkezi’nde yapılan, Türkiye’nin önde gelen
şirketlerin yöneticilerini bir araya getiren IBPF’de BYV Mütevelli
Heyeti Başkanı Haluk Dortluoğlu, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’a
plaket takdim etti.
CİHAN
Yorumlar